Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ : Vatandaşın gündemi açlık

Siyaset 16.01.2025 - 12:44, Güncelleme: 16.01.2025 - 12:44 364 kez okundu.
 

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ : Vatandaşın gündemi açlık

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, vatandaşın gündeminde ağırlıklı olarak her yerde açlık olduğunu belirterek, “Ama ben son birkaç sefer pazara gittiğimde pazarcı da veya torbayı dolduramamış vatandaş da soruyor ‘Bu adamı serbest bırakacaklar mı? Vatandaşın gündeminde ekonomik kriz var, aklında ise Abdullah Öcalan serbest bırakılacak mı, bırakılmayacak mı sorusu var” dedi.
  >> SABİT ÖZKESER   “6 YILDAN BERİ GİTTİKÇE ARTARAK  DEVAM EDEN BİR FAKİRLEŞME SÜRECİ VAR” Geçtiğimiz hafta sonunu Adana’da yoğun programlarla geçiren Özdağ, Çukurova Press’in ülke gündemine ilişkin sorularını yanıtladı. Adana’da kendisine “Ankara’da hava nasıl?” diye sorduklarını anlatan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Ben de kendilerine Adana’ya göre çok soğuk olduğunu fakat siyasi havanın da Adana’dan da sıcak olduğunu söyledim” diye konuştu. Özdağ, “Çünkü; bütün toplum olarak yaşadığımız 6 seneden beri gittikçe artarak devam eden bir fakirleşme süreci var” dedi. “RANTİYE SINIFININ OLAĞANÜSTÜ ZENGİNLEŞTİĞİ BİR DÖNEMİ YAŞIYORUZ ” Özdağ, “Orta gelir grupları adeta yavaş yavaş kaybolunca toplum bir çok zengin ve bir de diğerleri diye 2’ye ayrılıyor. Bu sene lüks üretim, tüketim maddeleri ithalatı yüzde 15 artmış. Peki ne oluyor da lüks tüketim maddelerinin ithalatı artıyor. Çünkü toplumun büyük bir bölümü ciddi bir ekonomik kriz sonucu fakirleşmeyi yaşarken, TÜİK rakamlarına göre vatandaşlarımızın yüzde 40’ının evine et girmezken, rantiye sınıfının olağanüstü zenginleştiği bir dönemi yaşıyoruz” diye konuştu. “VATANDAŞ PAZAR ALIŞ VERİŞİNE 50 VE 100 LİRA İLE GİTMEK ZORUNDA KALIYOR” Adana’daki yoğun ilgi gören ziyaretlerine Genel Başkan Yardımcıları Bartu Soral ve Musa Ertugan ile İl Başkanı Sezai Ömür Özbay ve il teşkilatı üyelerinin de eşlik ettiği Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Kur Korumalı Mevduatta 1 trilyon 235 milyar lira faiz geliri elde edenler hiç vergi ödemediler. Tabii onlar bu lüks tüketimi finanse ediyorlar. Ama öbür taraftan vatandaş pazar alış verişine 50 lira ile 100 lira ile gitmek zorunda kalıyor ve eskiden çuvalla alınan kuru soğanı, patatesi şimdi ancak bir kilo 2 kilo alabilecek duruma gelmiş durumda. Pazarda alış veriş oranı geçen yıla oranla yüzde 50 düşmüştür. Bu net bir şey. Adana’da da düştü, Ankara’da da düştü, Karaman’da da düştü” dedi. Özdağ, sözlerini daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “ABDULLAH ÖCALAN VE PKK İSTEDİKLERİNİ ALIRLARSA SİLAH BIRAKIR” “İşte böyle yoğun bir ekonomik krizin yaşandığı süreçte sizler de bizler de Devlet Bahçeli’nin ‘Abdullah Öcalan gelsin de Meclis’te konuşsun ve terörün bittiğini duyursun’  açıklamasıyla şaşırdım ama Bahçeli bu açıklamayı yapacağının sinyallerini bir seneden beri veriyor. Mayıs 2023’te inşallah önümüzdeki dönemde çok şey değişecek inşallah. ‘Türkiye değişmez’ diye ülkemizin karşı karşıya olduğu aslında büyük bir tehlikenin olduğunu ifade etmişti. Ama bu tehlikeye karşı çıkmaktansa o tehlikeli projenin Bahçeli sözcülüğünü üstlenmiş görünüyor. Şimdi benim sanırım siyasetçi olmadan önce terörizm ve anti terörizm konusunda yazmış olduğum kitaplardan, televizyonlarda yaptığım açıklamalardan tanıyorsunuz. Türkiye’de hiçbir siyasi parti Genel Başkanı dağlarda terör operasyonlarını içinden izlememiştir benim haricimde. Hiçbir siyasi parti genel başkanı terör bölgesinde jandarma karakollarında gecelememiştir benim dışında. Hiçbir siyasi parti genel başkanı veya siyasetçi terör ve anti terörizm politikaları konusunda benim sahip olduğum bilgi ve deneyime sahip değildir. Onun için size şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Dünya terörizm tarihi boyunca hiçbir terör örgütü ‘silah bırak’ diye lideri çağrıda bulunmuş ve silah bırakmış değildir. Böyle bir şey olmaz. Abdullah Öcalan da PKK’ya, PYD’ye silah bırakın diye emir verse, bu emri yerine getirecek hiç kimse çıkmaz. Ancak; Abdullah Öcalan ve PKK istediklerini alırsa silah bırakırlar. “GENEL AF DOLAYISIYLA FETÖ DE ÇIKACAK İŞİD DE ÇIKACAK, TORBACILAR DA ÇIKACAK” Ne istediklerini de size söyleyeyim; öncelikle genel af. Sadece Abdullah Öcalan ve PKK’lılara değil tabii olursa FETÖ de çıkacak, İŞİD de çıkacak, torbacılar da çıkacak, uyuşturucu kaçakçıları da çıkacak ve hapishanelerde kimse kalmayacak. İkincisi, PKK’lıları topluma kazandırma yasası…Yani dağdan inecek, belediyelerde çalışmaya başlayacak. Bu  ‘hayır’ yetmez. Anayasanın  66. Maddesi değişecek. Bu madde diyor ki; Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Bu değişecek. Bu yasa olacak ya da Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları işte Türkmenler, şunlar ve bunlar ve saire  ve saire oluşum maddeleri geçecek. Anayasanın 42. Maddesi değişecek. Yani bu madde eğitim dili Türkçe, bu kalkacak. Bunlar kalkınca Anayasanın ilk 3 maddesinin bir anlamı kalmıyor ve ama bu da yetmiyor, bu 3 maddeyle ilgili ve özerk bölgeyle ilgili tartışmalar da devam edecektir. AK Parti’nin CHP’nin, DEM’in, Gelecek Parti’nin ve DEVA’nın anlaştığı ifade ediliyor. Zaten CHP Genel Başkanı ‘biz buna bu sürece elimizden geldiği sürece desteği veririz’ dedi ve keza Ahmet Davutoğlu da destekleyeceğini açıkladı. Yeniden Refah Partisi’nin desteklemeyeceğini düşünüyorum. Bu konuda bilgi geldi. İYİ Parti desteklemeyecek. Biz Zafer Partisi olarak TBMM’de olmamakla birlikte bugün bir seçim olsa meclisteki partilerin birçoğunun mecliste yer alamayacağı ama Zafer Partisi’nin yer alacağını biliyoruz. Zafer Partisi’ne toplumsal desteği, siyasal desteği her gün artıyor… Çünkü; oyu artan bir parti… Biz de bu yaşanan sürece karşı Mehmetçik katillerine ‘af yok’ mitinglerini başlattık ve ilk mitingimizi Karaman’da gerçekleştirdik. Şimdi Türkiye’nin değişik yerlerinde bu mitinglere devam edeceğiz. Mitinglere devam ederken aynı zamanda muhtemel bir erken seçim için de çalışmalarımızı da başlatmış bulunuyoruz. “SIĞINMACILARIN ARTIK GİTMESİ LAZIM” Şu ana kadar Türkiye’den giden sığınmacı sayısı 55 bin ama bunlar geri dönme hakkı ile gittiler ve 3 defa gidip gelme hakları var. Türkiye’de 7 milyon sadece Suriyeli, 2 milyon Afrikalı var, 2 milyon Afgan var ve bunun dışında değişik dünya genelinden gelmiş 4 milyona yakın insan var. Çok büyük bir yük ve kaldırılamaz bir yük Türkiye için ve tabii mesele şu; iktidar yollamak istemiyor zaten ve bunu da söylüyorlar. Bunu Ankara Ticaret Odası’nı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı, işadamlarına 50 kişilik bir gruba ‘merak etmeyin yollamayacağız’ dedi. Artık gitmeleri lazım. Bununla ilgili yapılacak iş şu; Eğer bu insanlara yapmış olduğumuz sağlık., eğitim, ilaç ve diğer yardımları durdurmazsanız gitmezler kardeşim. Neden gitsinler?  İşte orada ülke yıkık durumda nasıl yapacaklar?  Biz Cumhuriyetimizi kurduğumuzda bizim ülkemiz bir yıkık durumda değil miydi? bu ülkeyi kim inşa etti, dedelerimiz inşa etti.   Sen bir Suriye’yi ‘savaştan çıktı, yıkık’ diyerek inşa edip Suriyelilere mi vereceğiz yoksa Suriyeliler dönüp kendi ülkelerini mi inşa edecekler? Tabii kendi ülkelerini inşa edecekler. Bizim şirketler de oraya gidebilir, Avrupa Birliği bunu finansmanını sağlar, döner Suriyeliler bizim şirketlerimizde çalışırlar. Bunları biz planladık ve iktidara da anlatıyoruz ama önce bu iktidarda yollamak için irade olması lazım, bunlarda yok. Peki savaş bittiğine göre Türkiye’de kalan Suriyeliler’e kal diyen Erdoğan ne yapacak? Bunlara vatandaşlık verecek demektir. Zaten 2.5 milyona yakın Suriyeliye vatandaşlık verdiler, bunu iptal edeceğiz. “ERDOĞAN ERKEN SEÇİM YAPMAZ, BASKIN SEÇİM YAPAR” Neden muhtemel bir erken seçim diyoruz; Mayıs ayında parlamentonun 2 senesi doluyor. Yani milletvekilleri emekle olma hakkını elde ediyor. Bu bir erken genel seçimin meclisten geçirilmesi için şart ama bu Cumhurbaşkanı kararı ile değil, meclis kararı ile olması lazım. Yoksa başka sıkıntılar yaratır Erdoğan açısından… İkincisi 8 Ekim’de Yüksek seçim Kurulu bir ihaleye çıktı. YSK bu ihaleye çıktıktan genellikle 1 sene veya 1.5 sene içerisinde seçimler oluyor. Üçüncüsü AK Parti Mayıs ayında yapılacak kurultayını Şubat ayına çekti. Bu çok zor bir şeydir…  Siyasi partinin il ve ilçe kongrelerinin düzenini sağladıktan sonra ani bir kararla bunu öne çekmesi kolay değil. İstanbul İl Başkanlığı’na Bağcılar Belediye Başkanını görevinden istifa edip il başkanlığına gelmesi bu da ilk olmuştur. Şimdi bunları yan yana koyup bir de bunun üstüne geçtiğimiz günlerde petrol bulundu açıklamasını duyunca ve Erdoğan’ın önce Mardin ve sonrasında Muğla kongrelerinde yaptığı konuşmaları seçim atmosferinin oluştuğunu gördük ve biz hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz. Olur olmaz ama bir AK Parti milletvekilinin geçtiğimiz günlerde ‘Erdoğan erken seçim yapmaz, Erdoğan baskın seçim yapar’ şeklindeki ifadesini de unutmadık. Ondan dolayı bir taraftan miting çalışmalarımızı sürdüreceğiz, Abdullah Öcalan ve PKK’lılara af çıkmasını ve Anayasanın değiştirilmesini, Türk milletinin direncini temsil edeceğiz. Öte yandan erken seçimle ilgili çalışmalarımızı da gerçekleştireceğiz. “SURİYELİ KADINLARIN GÖGÜS ESTETİK AMELİYAT PARASINI VATANDAŞ ÖDÜYOR” Sizin Türkiye’de 5 tane 250 milyar dolar ihaleler vereceksiniz bunları 47 defa vergi affına maruz bırakacaksınız ve ondan sonra emeklisine diyeceksiniz ki size maaş artışı veremem neden enflasyona neden oluyor. Emeklilere verilen paraları toplasak 36 milyar lira. Türkiye’de devlet kuruluşlarının görev zararı olarak yansıttıkları para 800 milyar lira. Emekli enflasyona neden olmuyor. Suriyelilere harcadığınız para yılda 11 milyar dolar.  Hadi şuradan biriniz eczaneye gidin aspirin almak için 2 lira çıkmazsa alamazsınız…Suriyeli bedava alıyor ve parasını vatandaş ödüyor. Kadınların göğüs estetik ameliyatlarının parasını siz ödüyorsunuz, bedava. Olabilecek bir şey mi evet oluyor maalesef… Belgelerini gördüm ve bizim doktorlarımız giderken isteyen istediği yere gider diyen Cumhurbaşkanı şimdi Suriye’den Beşar Esad devrildi, gitsinler diyoruz başımızın üzerlerinde yerleri var, gitmek istemezlerse gitmesinler. Hani Suriye’de huzur gelmişti, Beşar Esad’ın devrilmesiyle...Niye Nusayrililer Türkiye’ye gelmek istesinler Suriye’de huzur varsa. Bu çok büyük yanlış olur.  Suriye’de Alevi Lazkiye ve Tartus’ta hayatını tehdit altında hissediyor. Bir açlık hakim ve Türkiye’den de hazırlanmış 4 TIR’dan oluşan bir gıda konvoyu var. Bu gıda konvoyuna hemen yol açılması gerekir. Ama bu konuda henüz bir girişimin olmadığını görüyoruz. İnsanları getireceğim dese orada güvenliklerinin sağlanmasına ve karınlarına doyurmasına yardımcı ol, bu yeter. Vatandaş kendisi yapmak istiyorsa yapar zaten … Ama onları buraya getirmek sizin altını çizdiğiniz tehlike söz konusudur. Bu topraklarda çatışma çıkmasına neden olur.”    
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, vatandaşın gündeminde ağırlıklı olarak her yerde açlık olduğunu belirterek, “Ama ben son birkaç sefer pazara gittiğimde pazarcı da veya torbayı dolduramamış vatandaş da soruyor ‘Bu adamı serbest bırakacaklar mı? Vatandaşın gündeminde ekonomik kriz var, aklında ise Abdullah Öcalan serbest bırakılacak mı, bırakılmayacak mı sorusu var” dedi.

 

>> SABİT ÖZKESER

 

“6 YILDAN BERİ GİTTİKÇE ARTARAK

 DEVAM EDEN BİR FAKİRLEŞME SÜRECİ VAR”

Geçtiğimiz hafta sonunu Adana’da yoğun programlarla geçiren Özdağ, Çukurova Press’in ülke gündemine ilişkin sorularını yanıtladı. Adana’da kendisine “Ankara’da hava nasıl?” diye sorduklarını anlatan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Ben de kendilerine Adana’ya göre çok soğuk olduğunu fakat siyasi havanın da Adana’dan da sıcak olduğunu söyledim” diye konuştu. Özdağ, “Çünkü; bütün toplum olarak yaşadığımız 6 seneden beri gittikçe artarak devam eden bir fakirleşme süreci var” dedi.

“RANTİYE SINIFININ OLAĞANÜSTÜ

ZENGİNLEŞTİĞİ BİR DÖNEMİ YAŞIYORUZ ”

Özdağ, “Orta gelir grupları adeta yavaş yavaş kaybolunca toplum bir çok zengin ve bir de diğerleri diye 2’ye ayrılıyor. Bu sene lüks üretim, tüketim maddeleri ithalatı yüzde 15 artmış. Peki ne oluyor da lüks tüketim maddelerinin ithalatı artıyor. Çünkü toplumun büyük bir bölümü ciddi bir ekonomik kriz sonucu fakirleşmeyi yaşarken, TÜİK rakamlarına göre vatandaşlarımızın yüzde 40’ının evine et girmezken, rantiye sınıfının olağanüstü zenginleştiği bir dönemi yaşıyoruz” diye konuştu.

“VATANDAŞ PAZAR ALIŞ VERİŞİNE

50 VE 100 LİRA İLE GİTMEK ZORUNDA KALIYOR”

Adana’daki yoğun ilgi gören ziyaretlerine Genel Başkan Yardımcıları Bartu Soral ve Musa Ertugan ile İl Başkanı Sezai Ömür Özbay ve il teşkilatı üyelerinin de eşlik ettiği Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Kur Korumalı Mevduatta 1 trilyon 235 milyar lira faiz geliri elde edenler hiç vergi ödemediler. Tabii onlar bu lüks tüketimi finanse ediyorlar. Ama öbür taraftan vatandaş pazar alış verişine 50 lira ile 100 lira ile gitmek zorunda kalıyor ve eskiden çuvalla alınan kuru soğanı, patatesi şimdi ancak bir kilo 2 kilo alabilecek duruma gelmiş durumda. Pazarda alış veriş oranı geçen yıla oranla yüzde 50 düşmüştür. Bu net bir şey. Adana’da da düştü, Ankara’da da düştü, Karaman’da da düştü” dedi. Özdağ, sözlerini daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABDULLAH ÖCALAN VE PKK

İSTEDİKLERİNİ ALIRLARSA SİLAH BIRAKIR”

“İşte böyle yoğun bir ekonomik krizin yaşandığı süreçte sizler de bizler de Devlet Bahçeli’nin ‘Abdullah Öcalan gelsin de Meclis’te konuşsun ve terörün bittiğini duyursun’  açıklamasıyla şaşırdım ama Bahçeli bu açıklamayı yapacağının sinyallerini bir seneden beri veriyor. Mayıs 2023’te inşallah önümüzdeki dönemde çok şey değişecek inşallah. ‘Türkiye değişmez’ diye ülkemizin karşı karşıya olduğu aslında büyük bir tehlikenin olduğunu ifade etmişti. Ama bu tehlikeye karşı çıkmaktansa o tehlikeli projenin Bahçeli sözcülüğünü üstlenmiş görünüyor. Şimdi benim sanırım siyasetçi olmadan önce terörizm ve anti terörizm konusunda yazmış olduğum kitaplardan, televizyonlarda yaptığım açıklamalardan tanıyorsunuz. Türkiye’de hiçbir siyasi parti Genel Başkanı dağlarda terör operasyonlarını içinden izlememiştir benim haricimde. Hiçbir siyasi parti genel başkanı terör bölgesinde jandarma karakollarında gecelememiştir benim dışında. Hiçbir siyasi parti genel başkanı veya siyasetçi terör ve anti terörizm politikaları konusunda benim sahip olduğum bilgi ve deneyime sahip değildir. Onun için size şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Dünya terörizm tarihi boyunca hiçbir terör örgütü ‘silah bırak’ diye lideri çağrıda bulunmuş ve silah bırakmış değildir. Böyle bir şey olmaz. Abdullah Öcalan da PKK’ya, PYD’ye silah bırakın diye emir verse, bu emri yerine getirecek hiç kimse çıkmaz. Ancak; Abdullah Öcalan ve PKK istediklerini alırsa silah bırakırlar.

“GENEL AF DOLAYISIYLA FETÖ DE ÇIKACAK

İŞİD DE ÇIKACAK, TORBACILAR DA ÇIKACAK”

Ne istediklerini de size söyleyeyim; öncelikle genel af. Sadece Abdullah Öcalan ve PKK’lılara değil tabii olursa FETÖ de çıkacak, İŞİD de çıkacak, torbacılar da çıkacak, uyuşturucu kaçakçıları da çıkacak ve hapishanelerde kimse kalmayacak. İkincisi, PKK’lıları topluma kazandırma yasası…Yani dağdan inecek, belediyelerde çalışmaya başlayacak. Bu  ‘hayır’ yetmez. Anayasanın  66. Maddesi değişecek. Bu madde diyor ki; Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Bu değişecek. Bu yasa olacak ya da Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları işte Türkmenler, şunlar ve bunlar ve saire  ve saire oluşum maddeleri geçecek. Anayasanın 42. Maddesi değişecek. Yani bu madde eğitim dili Türkçe, bu kalkacak. Bunlar kalkınca Anayasanın ilk 3 maddesinin bir anlamı kalmıyor ve ama bu da yetmiyor, bu 3 maddeyle ilgili ve özerk bölgeyle ilgili tartışmalar da devam edecektir. AK Parti’nin CHP’nin, DEM’in, Gelecek Parti’nin ve DEVA’nın anlaştığı ifade ediliyor. Zaten CHP Genel Başkanı ‘biz buna bu sürece elimizden geldiği sürece desteği veririz’ dedi ve keza Ahmet Davutoğlu da destekleyeceğini açıkladı. Yeniden Refah Partisi’nin desteklemeyeceğini düşünüyorum. Bu konuda bilgi geldi. İYİ Parti desteklemeyecek. Biz Zafer Partisi olarak TBMM’de olmamakla birlikte bugün bir seçim olsa meclisteki partilerin birçoğunun mecliste yer alamayacağı ama Zafer Partisi’nin yer alacağını biliyoruz. Zafer Partisi’ne toplumsal desteği, siyasal desteği her gün artıyor… Çünkü; oyu artan bir parti… Biz de bu yaşanan sürece karşı Mehmetçik katillerine ‘af yok’ mitinglerini başlattık ve ilk mitingimizi Karaman’da gerçekleştirdik. Şimdi Türkiye’nin değişik yerlerinde bu mitinglere devam edeceğiz. Mitinglere devam ederken aynı zamanda muhtemel bir erken seçim için de çalışmalarımızı da başlatmış bulunuyoruz.

“SIĞINMACILARIN ARTIK

GİTMESİ LAZIM”

Şu ana kadar Türkiye’den giden sığınmacı sayısı 55 bin ama bunlar geri dönme hakkı ile gittiler ve 3 defa gidip gelme hakları var. Türkiye’de 7 milyon sadece Suriyeli, 2 milyon Afrikalı var, 2 milyon Afgan var ve bunun dışında değişik dünya genelinden gelmiş 4 milyona yakın insan var. Çok büyük bir yük ve kaldırılamaz bir yük Türkiye için ve tabii mesele şu; iktidar yollamak istemiyor zaten ve bunu da söylüyorlar. Bunu Ankara Ticaret Odası’nı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı, işadamlarına 50 kişilik bir gruba ‘merak etmeyin yollamayacağız’ dedi. Artık gitmeleri lazım. Bununla ilgili yapılacak iş şu; Eğer bu insanlara yapmış olduğumuz sağlık., eğitim, ilaç ve diğer yardımları durdurmazsanız gitmezler kardeşim. Neden gitsinler?  İşte orada ülke yıkık durumda nasıl yapacaklar?  Biz Cumhuriyetimizi kurduğumuzda bizim ülkemiz bir yıkık durumda değil miydi? bu ülkeyi kim inşa etti, dedelerimiz inşa etti.   Sen bir Suriye’yi ‘savaştan çıktı, yıkık’ diyerek inşa edip Suriyelilere mi vereceğiz yoksa Suriyeliler dönüp kendi ülkelerini mi inşa edecekler? Tabii kendi ülkelerini inşa edecekler. Bizim şirketler de oraya gidebilir, Avrupa Birliği bunu finansmanını sağlar, döner Suriyeliler bizim şirketlerimizde çalışırlar. Bunları biz planladık ve iktidara da anlatıyoruz ama önce bu iktidarda yollamak için irade olması lazım, bunlarda yok. Peki savaş bittiğine göre Türkiye’de kalan Suriyeliler’e kal diyen Erdoğan ne yapacak? Bunlara vatandaşlık verecek demektir. Zaten 2.5 milyona yakın Suriyeliye vatandaşlık verdiler, bunu iptal edeceğiz.

“ERDOĞAN ERKEN SEÇİM YAPMAZ,

BASKIN SEÇİM YAPAR”

Neden muhtemel bir erken seçim diyoruz; Mayıs ayında parlamentonun 2 senesi doluyor. Yani milletvekilleri emekle olma hakkını elde ediyor. Bu bir erken genel seçimin meclisten geçirilmesi için şart ama bu Cumhurbaşkanı kararı ile değil, meclis kararı ile olması lazım. Yoksa başka sıkıntılar yaratır Erdoğan açısından… İkincisi 8 Ekim’de Yüksek seçim Kurulu bir ihaleye çıktı. YSK bu ihaleye çıktıktan genellikle 1 sene veya 1.5 sene içerisinde seçimler oluyor. Üçüncüsü AK Parti Mayıs ayında yapılacak kurultayını Şubat ayına çekti. Bu çok zor bir şeydir…  Siyasi partinin il ve ilçe kongrelerinin düzenini sağladıktan sonra ani bir kararla bunu öne çekmesi kolay değil. İstanbul İl Başkanlığı’na Bağcılar Belediye Başkanını görevinden istifa edip il başkanlığına gelmesi bu da ilk olmuştur. Şimdi bunları yan yana koyup bir de bunun üstüne geçtiğimiz günlerde petrol bulundu açıklamasını duyunca ve Erdoğan’ın önce Mardin ve sonrasında Muğla kongrelerinde yaptığı konuşmaları seçim atmosferinin oluştuğunu gördük ve biz hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz. Olur olmaz ama bir AK Parti milletvekilinin geçtiğimiz günlerde ‘Erdoğan erken seçim yapmaz, Erdoğan baskın seçim yapar’ şeklindeki ifadesini de unutmadık. Ondan dolayı bir taraftan miting çalışmalarımızı sürdüreceğiz, Abdullah Öcalan ve PKK’lılara af çıkmasını ve Anayasanın değiştirilmesini, Türk milletinin direncini temsil edeceğiz. Öte yandan erken seçimle ilgili çalışmalarımızı da gerçekleştireceğiz.

“SURİYELİ KADINLARIN GÖGÜS ESTETİK

AMELİYAT PARASINI VATANDAŞ ÖDÜYOR”

Sizin Türkiye’de 5 tane 250 milyar dolar ihaleler vereceksiniz bunları 47 defa vergi affına maruz bırakacaksınız ve ondan sonra emeklisine diyeceksiniz ki size maaş artışı veremem neden enflasyona neden oluyor. Emeklilere verilen paraları toplasak 36 milyar lira. Türkiye’de devlet kuruluşlarının görev zararı olarak yansıttıkları para 800 milyar lira. Emekli enflasyona neden olmuyor. Suriyelilere harcadığınız para yılda 11 milyar dolar.  Hadi şuradan biriniz eczaneye gidin aspirin almak için 2 lira çıkmazsa alamazsınız…Suriyeli bedava alıyor ve parasını vatandaş ödüyor. Kadınların göğüs estetik ameliyatlarının parasını siz ödüyorsunuz, bedava. Olabilecek bir şey mi evet oluyor maalesef… Belgelerini gördüm ve bizim doktorlarımız giderken isteyen istediği yere gider diyen Cumhurbaşkanı şimdi Suriye’den Beşar Esad devrildi, gitsinler diyoruz başımızın üzerlerinde yerleri var, gitmek istemezlerse gitmesinler. Hani Suriye’de huzur gelmişti, Beşar Esad’ın devrilmesiyle...Niye Nusayrililer Türkiye’ye gelmek istesinler Suriye’de huzur varsa. Bu çok büyük yanlış olur.  Suriye’de Alevi Lazkiye ve Tartus’ta hayatını tehdit altında hissediyor. Bir açlık hakim ve Türkiye’den de hazırlanmış 4 TIR’dan oluşan bir gıda konvoyu var. Bu gıda konvoyuna hemen yol açılması gerekir. Ama bu konuda henüz bir girişimin olmadığını görüyoruz. İnsanları getireceğim dese orada güvenliklerinin sağlanmasına ve karınlarına doyurmasına yardımcı ol, bu yeter. Vatandaş kendisi yapmak istiyorsa yapar zaten … Ama onları buraya getirmek sizin altını çizdiğiniz tehlike söz konusudur. Bu topraklarda çatışma çıkmasına neden olur.”

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.