Çukurova Belediyesi Meclis Üyesi Çağkan İnan: Basın milletin müşterek sesidir

Dünya 13.01.2025 - 11:50, Güncelleme: 13.01.2025 - 11:52 800 kez okundu.
 

Çukurova Belediyesi Meclis Üyesi Çağkan İnan: Basın milletin müşterek sesidir

Çukurova Belediyesi Meclis Üyesi Çağkan İnan, Ocak ayı meclisinin son günü olan 10 Ocak’ta çalışan gazeteciler günü olması dolayısıyla mecliste yaptığı konuşmada, “Atatürk’ün dediği gibi; “Basın milletin müşterek sesidir.” Unutulmasın ki; özgür ve bağımsız basın demokrasinin içselleştirilmesi adına büyük önem taşımaktadır. Haydi görev başına, basına ve basın emekçilerine, basın özgürlüğüne sahip çıkmaya!”dedi.
>> ALİ BOZ ŞEYDA TURAÇLAR   Çağkan İnan açıklamasında ayrıca şunları söyledi. “ Hani o güzide basın mensupları diye cümlelere başladığımız gazeteciler var ya! İşte onların günü ama ne yazık ki özellikle yerel gazeteler ve gazeteciler tam anlamıyla bitirilme noktasına getirildi. 10 Ocak 1961’de “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanan bu gün; 1971 yılındaki 12 Mart darbesinden sonra çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak ‘Bayram’ olmaktan çıkarıldı ve ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak anılmaya başlandı. O günlerden bugüne çok şey değişti. Ne yazık ki hep ileriye akan zaman, basın ve basın emekçileri açısından bazı şeyleri, kazanımları, özgürlükleri, özlük hakları gibi bir çok şeyi çok ama çok geriye götürdü. Yaşamsal önemdeki ‘basın özgürlüğü’ noktasında gereken tavrı bizlerin de tam olarak ortaya koyamadığımızı düşünüyorum.” İnan ayrıca şöyle konuştu.” Bugün basın özgürlüğünün ne durumda olduğunu siz kıymetli arkadaşlarıma anlatacak değilim. Herşey ortada. Basın özgürlüğü de gazetecilerin ekonomik durumu da dünyanın diğer ülkeleriyle karşılaştırıldığında çok gerilerde seyrediyor. Kısaca anlatmam gerekirse; Kamu kurum ve kuruluşları aldığı gazetelerin sayısını kısıtladı, abonelikleri bitirdi.Sosyal Sigortalar Kurumu da ilan yayımlama zorunluluğu getiren rayiç bedeli beş kat artırarak binlerce insanın işiyle, aşıyla, ekmeğiyle oynamaya başladı. Rayiç bedelin 500 bin liradan 2,5 milyon liraya çıkarılması, yerel medya için ciddi bir tehdit oluşturdu.  Yerel basın kuruluşlarının kapılarına kilit vurma zorunluluğu anlamını taşır ki binlerce insanın zaten zor şartlarda evine götürdüğü ekmeği de kesmek demektir. Yapılması gereken ne mi? Elbette gerçeğin, halkın haber alma hakkının savunulması için mücadele etmek! Gazetecilerin özlük ve mali haklarının düzenlenmesi için bizler de baskı unsuru olabiliriz.” Çukurova Belediye meclis Üyesi Sıtkı Keskin de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı konuşmada, Basının toplumun sesi olması ve  görevini  yerine getirebilmesinin, basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin kaldırılmasına bağlı olduğunu belirterek sözlerime başlamak isterim. Basın ve çalışan basın mensupları ülkenin ilerlemesine, demokrasi kültürünün yerleşmesine, özgürlüklerin gelişmesine katkıda bulunduklarını asla göz ardı edilmemelidir.”dedi. Keskin açıklamasında şunları söyledi.” 'Çalışan Gazeteciler, çoğulcu ve katılımcı demokrasinin temel ögelerinden olmassa olmazdır. Basının, demokratik düzenin sağlıklı işlemesi yönünden vazgeçilmez bir işleve sahip olduğunu unutmamak gerekir.. Basın özgürlüğü ise, düşünce ve anlatım özgürlüğünü tamamlayan ve onun kullanılmasını sağlayan bir özgürlüktür.Haber verme, denetim ve eleştiri yapma, kamuoyunu bilgilendirme ve oluşturma, kurumlarla bireyler arasında bilgi akışı sağlama, toplumun çıkarlarını koruma, özgür tartışma ortamı yaratarak toplumsal bilinci güçlendirme, toplumu eğitme ve düşünce dünyasını zenginleştirme gibi yaşamsal sorumlulukları bulunan basın, bu yönüyle kamusal görev yapmaktadır.Basın ve çalışan basın mensupları ülkenin ilerlemesine, demokrasi kültürünün yerleşmesine, özgürlüklerin gelişmesine katkıda bulundugu asla göz ardı edilmemelidir. Peki özgürlük adına karnemiz nasıl derseniz RSF'nin Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 2023 yılında 165. sırada bulunurken 2024'te 158. sırada yer almaktadır bu da demokrasimiz ve özgürlükler adına utanç verici bir durumdur.  Güzel ülkemde bir bakıyoruz gazeteciler fişleniyor bir siyasi parti azımsanmayacak kadar gazeteciyi hedef gösteriyor. Birileri azmettiriyor sokak ortasında gazeteciler dövülüyor. Evleri basılıyor. Ev hapislerinde ayaklarına kelepçe takılıyor. Bu da 21. yüzyılda elbetteki ülkemize yakışmıyor ve de yakışmamaktadır.  "Basının toplumun sesi olabilmesi için. Basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin kaldırılmasına, doğru, ilkeli, kişilik haklarına ve özel yaşama saygılı habercilik anlayışının benimsenmesine, her koşulda meslek etiğinin gözetilmesine, basın çalışanlarının haklarına sahip çıkılmasına, ekonomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesine, onlara özgür çalışma ortamı sağlanmasına bağlıdır. Basın çalışanlarının yaşadığı sıkıntıların, halkın haber alma hakkını kullanabilmesinin aracı konumundaki basının etkinliğini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Gazetecilerin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi, haklarının güvenceye alınması, onların, görevlerini rahat bir ortamda yapabilmelerini sağlayacaktır. Bu konuda Devlet'e olduğu kadar, basın-yayın organı sahiplerine ve meslek örgütlerine de önemli görevler düşmektedir". Basına ve çalışan gazetecilere sahip çıkmak haklarını savunmak  bu yöndeki adımların anlayış birliği içinde atılmasının, halkın haber alma hakkını en iyi biçimde kullanabilmesinin yolunu da açacaktır.. Öte yandan, basın çalışanlarının da haklarına sahip çıkmalarının, etik değerleri her koşulda gözetmelerinin, medya gücünü amaç dışı kullanmak isteyenlere karşı duyarlı olmaları gerekmektedir.  Mesela ülkemizde oldugu gibi bir kaç medya basın patronunun biryerlerden gelen talimatlarla çalışanlarına baskı yaparak sahibi olduğu tüm gazetelerde ve tv lerde aynı başlıkla ve aynı şekilde haberler yaptırarak birileri için ve  nemalandıkları yerler için kamuoyu oluşturmak üzere yalan yanlış ve asılsız haberlerde yaptırmamalıdır. Tarafları oldukları siyasi görüş adına her koşulda ne olursa olsun gözü ile olmayacak haberler yayınlanmamalıdır. Mesela zeki çocukların  motaj videolarını gerçek dışı halkı kandıracak haberleri gerçek gibi göstermemelidir.  "Basın çalışanlarının her zaman sorumluluklarını sorunlarından üstün tutma, mesleğinin taşıdığı önemin bilinciyle hareket etme anlayışından ödün vermeyeceklerine inanıyoruz.  Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor, görevlerini yaparken aramızdan ayrılan  basın çalışanlarını  bir kes daha  anıyorum Sözlerimi ebedi başkomutan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün sözleri ile bitirmek istiyorum BASIN HÜRDÜR SANSÜR EDİLEMEZ.”  
Çukurova Belediyesi Meclis Üyesi Çağkan İnan, Ocak ayı meclisinin son günü olan 10 Ocak’ta çalışan gazeteciler günü olması dolayısıyla mecliste yaptığı konuşmada, “Atatürk’ün dediği gibi; “Basın milletin müşterek sesidir.” Unutulmasın ki; özgür ve bağımsız basın demokrasinin içselleştirilmesi adına büyük önem taşımaktadır. Haydi görev başına, basına ve basın emekçilerine, basın özgürlüğüne sahip çıkmaya!”dedi.

>> ALİ BOZ ŞEYDA TURAÇLAR

 

Çağkan İnan açıklamasında ayrıca şunları söyledi. “ Hani o güzide basın mensupları diye cümlelere başladığımız gazeteciler var ya! İşte onların günü ama ne yazık ki özellikle yerel gazeteler ve gazeteciler tam anlamıyla bitirilme noktasına getirildi. 10 Ocak 1961’de “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanan bu gün; 1971 yılındaki 12 Mart darbesinden sonra çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak ‘Bayram’ olmaktan çıkarıldı ve ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak anılmaya başlandı. O günlerden bugüne çok şey değişti. Ne yazık ki hep ileriye akan zaman, basın ve basın emekçileri açısından bazı şeyleri, kazanımları, özgürlükleri, özlük hakları gibi bir çok şeyi çok ama çok geriye götürdü. Yaşamsal önemdeki ‘basın özgürlüğü’ noktasında gereken tavrı bizlerin de tam olarak ortaya koyamadığımızı düşünüyorum.”

İnan ayrıca şöyle konuştu.” Bugün basın özgürlüğünün ne durumda olduğunu siz kıymetli arkadaşlarıma anlatacak değilim. Herşey ortada. Basın özgürlüğü de gazetecilerin ekonomik durumu da dünyanın diğer ülkeleriyle karşılaştırıldığında çok gerilerde seyrediyor. Kısaca anlatmam gerekirse; Kamu kurum ve kuruluşları aldığı gazetelerin sayısını kısıtladı, abonelikleri bitirdi.Sosyal Sigortalar Kurumu da ilan yayımlama zorunluluğu getiren rayiç bedeli beş kat artırarak binlerce insanın işiyle, aşıyla, ekmeğiyle oynamaya başladı. Rayiç bedelin 500 bin liradan 2,5 milyon liraya çıkarılması, yerel medya için ciddi bir tehdit oluşturdu.  Yerel basın kuruluşlarının kapılarına kilit vurma zorunluluğu anlamını taşır ki binlerce insanın zaten zor şartlarda evine götürdüğü ekmeği de kesmek demektir. Yapılması gereken ne mi? Elbette gerçeğin, halkın haber alma hakkının savunulması için mücadele etmek! Gazetecilerin özlük ve mali haklarının düzenlenmesi için bizler de baskı unsuru olabiliriz.”

Çukurova Belediye meclis Üyesi Sıtkı Keskin de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı konuşmada, Basının toplumun sesi olması ve  görevini  yerine getirebilmesinin, basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin kaldırılmasına bağlı olduğunu belirterek sözlerime başlamak isterim. Basın ve çalışan basın mensupları ülkenin ilerlemesine, demokrasi kültürünün yerleşmesine, özgürlüklerin gelişmesine katkıda bulunduklarını asla göz ardı edilmemelidir.”dedi.

Keskin açıklamasında şunları söyledi.” 'Çalışan Gazeteciler, çoğulcu ve katılımcı demokrasinin temel ögelerinden olmassa olmazdır. Basının, demokratik düzenin sağlıklı işlemesi yönünden vazgeçilmez bir işleve sahip olduğunu unutmamak gerekir.. Basın özgürlüğü ise, düşünce ve anlatım özgürlüğünü tamamlayan ve onun kullanılmasını sağlayan bir özgürlüktür.Haber verme, denetim ve eleştiri yapma, kamuoyunu bilgilendirme ve oluşturma, kurumlarla bireyler arasında bilgi akışı sağlama, toplumun çıkarlarını koruma, özgür tartışma ortamı yaratarak toplumsal bilinci güçlendirme, toplumu eğitme ve düşünce dünyasını zenginleştirme gibi yaşamsal sorumlulukları bulunan basın, bu yönüyle kamusal görev yapmaktadır.Basın ve çalışan basın mensupları ülkenin ilerlemesine, demokrasi kültürünün yerleşmesine, özgürlüklerin gelişmesine katkıda bulundugu asla göz ardı edilmemelidir. Peki özgürlük adına karnemiz nasıl derseniz RSF'nin Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 2023 yılında 165. sırada bulunurken 2024'te 158. sırada yer almaktadır bu da demokrasimiz ve özgürlükler adına utanç verici bir durumdur.  Güzel ülkemde bir bakıyoruz gazeteciler fişleniyor bir siyasi parti azımsanmayacak kadar gazeteciyi hedef gösteriyor. Birileri azmettiriyor sokak ortasında gazeteciler dövülüyor. Evleri basılıyor. Ev hapislerinde ayaklarına kelepçe takılıyor. Bu da 21. yüzyılda elbetteki ülkemize yakışmıyor ve de yakışmamaktadır.  "Basının toplumun sesi olabilmesi için. Basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin kaldırılmasına, doğru, ilkeli, kişilik haklarına ve özel yaşama saygılı habercilik anlayışının benimsenmesine, her koşulda meslek etiğinin gözetilmesine, basın çalışanlarının haklarına sahip çıkılmasına, ekonomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesine, onlara özgür çalışma ortamı sağlanmasına bağlıdır. Basın çalışanlarının yaşadığı sıkıntıların, halkın haber alma hakkını kullanabilmesinin aracı konumundaki basının etkinliğini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Gazetecilerin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi, haklarının güvenceye alınması, onların, görevlerini rahat bir ortamda yapabilmelerini sağlayacaktır. Bu konuda Devlet'e olduğu kadar, basın-yayın organı sahiplerine ve meslek örgütlerine de önemli görevler düşmektedir". Basına ve çalışan gazetecilere sahip çıkmak haklarını savunmak  bu yöndeki adımların anlayış birliği içinde atılmasının, halkın haber alma hakkını en iyi biçimde kullanabilmesinin yolunu da açacaktır.. Öte yandan, basın çalışanlarının da haklarına sahip çıkmalarının, etik değerleri her koşulda gözetmelerinin, medya gücünü amaç dışı kullanmak isteyenlere karşı duyarlı olmaları gerekmektedir.  Mesela ülkemizde oldugu gibi bir kaç medya basın patronunun biryerlerden gelen talimatlarla çalışanlarına baskı yaparak sahibi olduğu tüm gazetelerde ve tv lerde aynı başlıkla ve aynı şekilde haberler yaptırarak birileri için ve  nemalandıkları yerler için kamuoyu oluşturmak üzere yalan yanlış ve asılsız haberlerde yaptırmamalıdır. Tarafları oldukları siyasi görüş adına her koşulda ne olursa olsun gözü ile olmayacak haberler yayınlanmamalıdır. Mesela zeki çocukların  motaj videolarını gerçek dışı halkı kandıracak haberleri gerçek gibi göstermemelidir.  "Basın çalışanlarının her zaman sorumluluklarını sorunlarından üstün tutma, mesleğinin taşıdığı önemin bilinciyle hareket etme anlayışından ödün vermeyeceklerine inanıyoruz.  Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor, görevlerini yaparken aramızdan ayrılan  basın çalışanlarını  bir kes daha  anıyorum Sözlerimi ebedi başkomutan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün sözleri ile bitirmek istiyorum BASIN HÜRDÜR SANSÜR EDİLEMEZ.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.