''Sporda mezhebe göre fişleme''

CHP Adana Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, “Türkiye Futbol Federasyonu tarafından lisans çıkartılacak gençlerden din, mezhep ve diğer inançlarını belirtmeleri ve düzenlenen evrakların arşivlenmesine rıza gösterdiklerini kabule zorlandıkları evraklar ile ilgili Gençlik ve Spor Bakanı’nın cevaplaması istemiyle Yazılı Soru Önergesi vererek konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı.

  Sümer, “Türkiye Futbol Federasyonu’nun amatör gruplarda yeni lisans çıkartacak çocuklar için istediği belgelerden bir tanesi ne yazık ki içler acısı. Belgede futbolcu olma hayali taşıyan çocuklardan daha önce olmadığı halde kişisel verilerin işlenmesine ilişkin rıza metni adı altında, çocukların din mezhep ve diğer inanç bilgilerinin arşivlenmesinin önü açılıyor. Bu düpe düz fişlemenin yolunu açmaktır. Çocukların kimlik bilgisindeki dini ve mezhepsel bilgisinin Futbol Federasyonu ya da Bakanlık tarafından arşivlenmesinin mantığı nedir?” dedi. FUTBOL FEDERASYONU LİSANS İÇİN DİN VE MEZHEP BİLGİSİ İSTİYOR Sümer, yaptığı açıklama da ayrıca şunları söyledi. “Futbol Federasyonu Futbolcu rıza metni adı altında bir belge imzalatarak genç sporculardan bazı bilgilerini talep ediyor. Bunda lisans türü, kulübünün adı, menajeri, maç bilgileri gibi sporun içinde olan durumlar söz konusu. Birde kimlik bilgisi üzerinden dini, mezhebi ve diğer inançlarının ne olduğunun arşivlenebilmesi için rıza göstermesi istenen başka bir belge ortaya çıkıyor. Bu sporcu olmayı, futbolcu olmayı hayal eden gencecik çocukları ve ailelerini fişlemekten başka bir şey değildir. Bu yanlıştan derhal dönülmelidir”   İNANCA GÖRE AYIRIM AKP İLE BAŞLADI CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, açıklamasında ayrıca şöyle konuştu. “Anadolu topraklar binlerce yıldır, kavimlere, topluluklara, medeniyetlere insanlara yuva olmuştur. Özellikle tarihimizde ve bugünümüzde misafirperverliğimiz, komşuluğumuz dillere destan olmuşken bu durum AKP İktidarı ile değişti.  Saray düzeni kurmak isteyenler kendinden olmayan, kendi gibi düşünmeyen herkesi ötekileştirmenin yolunu aradı. İnanca, gelire, paraya, sadakate göre sistem kurmaya çalışanlar binlerce yıllık geleneği ve hoşgörü kültürünü bozduklarını fark etmediler.” dedi.