“JCR’nin verdiği BB notu Adanalının başarısıdır”

19.01.2022 - 10:04, Güncelleme: 16.01.2023 - 07:02 2830+ kez okundu.
 

“JCR’nin verdiği BB notu Adanalının başarısıdır”

Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Ergül Halisçelik, piyasalardaki döviz artışlarının yanı sıra hemen hemen her şeye yapılan zamlarla belediyelerin bütçelerini de sapmaya yönelttiğini, 2022 yatırım programlarını da alt üst ettiğini belirtti.
SABİT ÖZKESER / ÖZEL HABERİ   “BORCUMUZUN YÜZDE 97’Sİ ŞU AN TL’YE DÖNDÜ” Dr.Halisçelik, yaşanılan tüm olumsuzluklara karşın başarılı politikalarının yakın zamanda aldıkları kredi notuna da olumlu yansıdığını vurgulayarak, “Bu enflasyona ve döviz kuru artışına rağmen belediyemizin TL bazında borçlarının düşmesi çok önemli. Borcumuzun yüzde 97’si şu an TL’ye dönmüş durumdadır. Mali tablomuzla ilgili uyguladığımız politikadan dolayı  Japon Kredi Derecelendirme Kuruluşu (JCR) 4 ay  süren kredi notunda BB vermesi çok önemlidir. Bu BB notui Adanalının başarısıdır” dedi. “BEN YÜZDE 40 BİR SAPMA BEKLİYORUM” Sadece belediyenin değil, bütün yerel yönetimlerin, merkezi hükümetin de sorunu olacak bütçe görüşmelerini ve orta vadeli planlarını hep takip ettiklerini anlatan Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr.Ergül  Halisçelik, “Orta vadeli plan da merkezi hükümet bütçesi de bizler açısından uyması zorunlu, hatta özel sektör açısından da yol gösterici planlar ve programlardır. Maalesef bütçe görüşmeleri istikrarsızlığın olduğu bir ortamda yapıldı. Tüm parametreler oynadı, yukarıya doğru tepe taklak oldu. Uygulama başlamadan kadük oldu aslında. Ben yüzde 40 bir sapma bekliyorum” diye konuştu. “YENİDEN DEĞERLENDİRME ORANI ÇOK YÜKSEK GELDİ” Adana Büyükşehir Belediyesi’nin bir yandan borçlarını eritmek için bir yandan da vatandaşa hizmet sunmak için başta başkanımız Zeydan Karalar olmak üzere diğer ilgili arkadaşlarla birlikte tüm çalışanların büyük çaba harcadığını ifade eden Dr.Halisçelik, daha sonra şöyle devam etti: “Döviz kurlarının yükselmeye başladığı ve Eylül ayında açıklanan orta vade 2022-20224 planında  “Örtük Kur” tahmini 9.28 olarak yapılmıştı. Şimdi 9.28 yapıldığı ortamda yerel yönetimler ve merkez hükümet bütçesi de yapıldı.  Merkezi hükümetin Türk Lirası cinsinden Gayri Safi Milli Hasıla 2022 tahmini için 7.5 trilyon liraydı, dolar cinsinden yapılan tahmin ise 850 milyar dolardır. Böldüğümüz zaman 9.28’i buluruz yani biz buna “Örtük Kur” tahmini diyoruz. O 9.28’i de baz alarak da tüm kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimlerde ve diğer  özel sektör için de önemliydi ve buna göre yapıldı.Bizim de tahminimiz 2022 yılında 3.1 milyarlık gider, 2.8 milyarlık da bir gelir tahminiydi.  Bu tahmini arkasında bir varsayım vardı, kurun 9.28 olacağı ve yeniden değerlendirme oranının yüzde 20 olacağı. büyümenin de yüzde 5 olacağı varsayımıyla bu bütçe tahminlerini yaptım.Ama tüm parametreler şimdi oynadı, yukarıya doğru tepe taklak oldu. Uygulama başlamadan kadük oldu aslıda. Anlamsız bütçeler var  şu an önümüzde. Bu hem merkezi hükümetimiz için kriz teşkil ediyor hem de bizler açısından da çok büyük sapmalar olur bu bütçelerle. Ben yüzde 40 bir sapma bekliyorum. Çünkü yeniden değerlendirme oranı çok yüksek geldi. Yeniden değerlendirme oranı ve kur dışında fiyat artışları, kurun da üzerinde çok artışlar oldu. Fiyatlar ya da kur arttığı zaman fiyatlar da esnek olarak yukarıya doğru gider. Maalesef kur düştüğü zaman da düşmezler.Yani  yukarı esnek, aşağı rijit dediğimiz katı bir maalesef böyle bir uygulama var. Son bir ay içerisinde kur defalarca artıp, indi.Her artışta arttı fiyatlar ama inişte inmedi. Aslında fiyatlar  birden fazla arttı. 18 liraya gittiği zaman arttı, 13’e düştüğünde düşmedi. 14-15’e  çıktığı zaman tekrar arttı.  Böyle bir görüntü var ve bu her fiyat artışı da maliyetleri de, özel sektörde de elektrik, doğalgaz gibi her alanda maliyetleri artırdı, bu tetikleyici. Bu anlamda bir  yanda sabitlenmesi  bu tahminleri de  tabii ki kadük ediyor. “2022 YILINI BELEDİYE OLARAK YATIRIM YILI OLARAK DÜŞÜNMÜŞTÜK” 2022 yılını biz belediye olarak yatırım yılı olarak düşünmüştük. Çünkü 2019 yılı gerekli disiplini sağlamaya çalıştık. 600 milyonluk bütçe açığını 324 milyona indirmiştik. 2020 yılında bu devam etti ve belediye tarihinde ilk defa bir bütçe fazlası verdik, küçük de olsa 8 milyon. 2021 yılında da tavan yaptık disiplin anlamında. Muhtemelen henüz resmi rakam değil ama 300 milyon TL’ye yakın bir bütçe fazlası oluşturacağız. Bu belediye açısından enteresan. Çünkü bu aynı zamanda borçları da  azaltıyor. Biz göreve başladığımızda 4.5 milyarlık bir borç vardı. Bu enflasyona, döviz kuru artışına rağmen   TL bazında  dahi 4.400 milyara kadar düştü. Bu bir başarıdır. Borçların TL bazında düşmesi çok önemli. Göreve geldiğimizden beri ikaz anlaşması döviz cinsinden. Bu Metro’nun Adana’ya maliyeti toplam 530 milyon dolar civarı. Bunanla ilgili geri faiz ödemeleri devam ediyor.  Biz borcumuzun yüzde 97’si şu an TL’ye dönmüş durumda. Bizim kur riskine tabi borcumuz sadece yüzde 3 düzeyinde. Bu durum belki belediyeler arasında en iyisi. Bizim toplam borcumuzun sadece yüzde 3’ü dolardır. Bu enteresan bize  bir avantaj sağlıyor ve kur cinsinden en az etkilenen belki de belediyeyiz. “POLİTİKAMIZ ALDIĞIMIZ KREDİ NOTUNA DA OLUMLU YANSIDI” Nitekim bu politikamız yakın zamanda aldığımız kredi notuna da olumlu yansıdı. Japon Kredi Derecelendirme Kuruluşu’nun (JCR) verdiği ve 4 ay süren kredi notunda  ve son 5 yıllık bütün mali tablolarımızın ASKİ’mizin, bağlı kuruluşlarımızın,tüm faaliyetlerimizi, kamuya açık ve açık olmayan, mali olan ve olmayan tüm verilerimizi paylaştık. Aynı zamanda Adanamızın potansiyeli de anlatıldı JCR’ye..4 ay süren görüşmeler neticesinde uluslararası kabul görmüş, uluslararası bir kredi derecelendirme kurumu bize BB notu verdi. BB notu da çok önemli bir not. Çünkü diğer belediyeler ile kıyasladığında birçok belediye İstanbul’u, Ankara’sı, İzmir’i, Muğla’sı, Mersin’i, Bursa’sı 2021 yılında BB eksi notu aldı. Yani bizim aldığımız notun bir aşağısı. Bu adana Büyükşehir Belediyesi açısından çok önemli bir prestij. Bu not bizim önümüzü açacak.  Bankaların, yatırımcıların, ihaleye girenlerin hepsinin bakışı bize karşı olumlu yönde olacak.  Başkanımız sunum yapıyor, ben anlatmaya çalışıyorum, diğer bürokrat arkadaşlarımız belediyedeki iyileşmeyi anlatıyor. Bu bizim gözümüzde bir iyileşme gibi algılanıyor. Bir taraftar olduğunu düşünerek yanlı olduğumuz düşünülebilir.  Sanki kendimizi aşırı övmüş gibi oluyoruz. Ama  akredite olmuş bir uluslar arası kuruluş tarafından bu notun verilmiş olması çok önemliydi. JCR’in verdiği not  Amerika’da da aynıdır, Almanya’da aynıdır, Çin’de de Türkiye’de anlamı aynıdır bir belediyeye verilen BB notu. Biz şöyleyiz, biz böyleyiz deme durumunda da değiliz. Artık şunu söylememiz lazım başkanımızın da bizim de,Adanalının da; ‘bizim BB notumuz var’. “BU NOT SADECE BELEDİYEMİZİN MALİ DURUMUNA VERİLMEDİ” Bu BB notu Adanalının başarısıdır. Nedeni ise;  bu not verilirken sadece Adana Büyükşehir Belediyesi’nin mali durumuna not verilmedi. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin  iştirakleri, bağlı kuruluşunun mali durumu, buradaki kurumsal kapasitesi, buradaki yönetim tarzı ve bunun dışında Adana’nın potansiyeline de not verildi. Çünkü bir not verilirken bir şehre, bir belediyeye o şehrin potansiyeli de önemlidir. Türkiye’nin de durumu önemlidir. Belki çok doğru konjonktürde de aldık notu. Çünkü kurlar böyle henüz harekete de geçmemişti. Zamanlamayı da doğru yaptığımı düşünüyorum. Dediğim gibi bu not sadece mali değil, aynı zamanda kapasite, aynı zamanda liyakat, aynı zamanda yönetim tarzı, aynı zamanda Adana’daki potansiyele güvenin de bir notudur. Çünkü; biz bunu anlatırken Adana’da oluşacak yeni OSB’leri, küçük sanayi sitelerini, enerji  ihtisas bölgesini de anlattık. Buranın harekete geçmesi Adana Büyükşehir Belediyesi’ni de doğrudan etkiler. Nedeni de; buraların harekete geçmesi  Adana’nın  toplanan vergilerini artırır. Adana’da toplanan vergiler doğal yoldan Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ve ilçe belediyelerin payını da artırır. O yüzden başkanımız da ben de sürekli toplantılarda lütfen vergilerinizi Adana’da ödeyin diyoruz.  Buradan yine bir çağrı yapıyorum; kısa dönemde ilk yapacağımız sanayicilerimizin, iş insanımızın vergi mükellefiyetini  Adana’da sağlaması, vergisini burada ödemesi ve ilk en kısa sürede hemen yapılabilecek şey ise mesela;  bir takım gümrük vergilerini Mersin yada İskenderun limanları yerine Adana’da ödemeleri. Neden bunu söylüyoruz;  şirket gümrük vergisini  ödeyince o Mersin’in ve Hatay’ın gelirlerine yansıyor. Böyle olunca maalesef  nüfusları az olmasına karşın, gelirleri bizden fazla oluyor. Bununla ilgili başkanımızın da açıklamaları oldu. Kişi başına ben de baktım, 2020’de dağıtılan maliye paylarında şunu gördük; 30 büyükşehir belediyeler arasında kişi başına düşen payda Adana 26. sırada yer alıyor. Toplam  gelen geliri nüfusa göre böldüğümüzde Adana’da kişi başına gelen para yıllık 594 Tl. Bu payın  çevre illerimizden Mersin ve Hatay’ın daha yüksek olduğunu gördük. Sadece 5 tane şehrin Türkiye ortalaması üzerinde aldığını gördük ve bu şehirler de İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve bir tanesi de çok büyük sürpriz  Erzurum.   “ÖNERİMİZ; PAY DAĞITIMINDA DAHA ADİL OLUNMALI” Buradaki konu  illerde toplanılan vergiler çok önemli. Bu illerde toplanılan vergilerin yüzde 60’ı doğrudan o ile Büyükşehir’e, geri kalan yüzde 40’lık kısmı ise bir havuzda toplanıyor. Bu da dağıtılırken iki parametreye bakılıyor biri nüfus, diğeri de yüz ölçüm. Böyle olunca Adana ve 25 şehrin aleyhine bir sistem oluşmaktadır. Bizim önerimiz daha adil olunması. Tüm illere nüfusuna orantılı bir pay verilmesi. Bir ildeki belediyelerin giderleri  yani itfaiyedir, parktır, işçiliktir, asfalt yapımıdır, akaryakıttır, undur, memurdur gibi önemli maliyetlerdir. Her yerde maliyetler bu kadar birbirine yakın iken, sadece merkezi hükümetin belli tercihleriyle Kocaeli’deki otomotiv sektörün oluşması, TÜPRAŞ gibi büyük şirketlerin orada oluşması belediyenin başarısı değildir. Bunun değişmesi lazım. “ADANALI BİR KAYSERİ VE GAZİANTEP GİBİ MAALESEF LOBİCİLİK YAPAMIYOR” Maliyetlerin birbirine yakın olduğu yerde kişi başına verilen payların birbirine yakın olması gerekir. Ben bununla ilgili iki öneride bunuyorum; bir tanesi bu ortalamanın altında kalanlara bir denkleştirme ödeneği verilsin, üstekilere  hiç dokunmayalım. Ama ortalama Türkiye 950 lira ise ve bu rakamın altında kalan 25 İl’e ek bütçeyle denkleştirme ödeneğiyle verilsin, ikinci ise; ortalamayı herkese dağıtalım. Bunu yaptığımız zaman bazıları Adana gibi iller yukarı çıkacak, İstanbul  gibi iller ise aşağıya inecektir. Şehirle ilgili bir  lobicilik yapmak lazım. Ben buraya gelmeden önce de Adana ile ilgili gözlemim; en büyük eleştirim de buydu.  Adanalı Kayseri gibi, Gaziantep gibi, Denizli gibi, Konya gibi maalesef bir lobicilik yapamıyor. Hep birbirimizi aşağı çekmişiz.”          
Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Ergül Halisçelik, piyasalardaki döviz artışlarının yanı sıra hemen hemen her şeye yapılan zamlarla belediyelerin bütçelerini de sapmaya yönelttiğini, 2022 yatırım programlarını da alt üst ettiğini belirtti.

SABİT ÖZKESER / ÖZEL HABERİ

 

“BORCUMUZUN YÜZDE 97’Sİ ŞU AN TL’YE DÖNDÜ”

Dr.Halisçelik, yaşanılan tüm olumsuzluklara karşın başarılı politikalarının yakın zamanda aldıkları kredi notuna da olumlu yansıdığını vurgulayarak, “Bu enflasyona ve döviz kuru artışına rağmen belediyemizin TL bazında borçlarının düşmesi çok önemli. Borcumuzun yüzde 97’si şu an TL’ye dönmüş durumdadır. Mali tablomuzla ilgili uyguladığımız politikadan dolayı  Japon Kredi Derecelendirme Kuruluşu (JCR) 4 ay  süren kredi notunda BB vermesi çok önemlidir. Bu BB notui Adanalının başarısıdır” dedi.

“BEN YÜZDE 40 BİR SAPMA BEKLİYORUM”

Sadece belediyenin değil, bütün yerel yönetimlerin, merkezi hükümetin de sorunu olacak bütçe görüşmelerini ve orta vadeli planlarını hep takip ettiklerini anlatan Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr.Ergül  Halisçelik, “Orta vadeli plan da merkezi hükümet bütçesi de bizler açısından uyması zorunlu, hatta özel sektör açısından da yol gösterici planlar ve programlardır. Maalesef bütçe görüşmeleri istikrarsızlığın olduğu bir ortamda yapıldı. Tüm parametreler oynadı, yukarıya doğru tepe taklak oldu. Uygulama başlamadan kadük oldu aslında. Ben yüzde 40 bir sapma bekliyorum” diye konuştu.

“YENİDEN DEĞERLENDİRME ORANI ÇOK YÜKSEK GELDİ”

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin bir yandan borçlarını eritmek için bir yandan da vatandaşa hizmet sunmak için başta başkanımız Zeydan Karalar olmak üzere diğer ilgili arkadaşlarla birlikte tüm çalışanların büyük çaba harcadığını ifade eden Dr.Halisçelik, daha sonra şöyle devam etti:

“Döviz kurlarının yükselmeye başladığı ve Eylül ayında açıklanan orta vade 2022-20224 planında  “Örtük Kur” tahmini 9.28 olarak yapılmıştı. Şimdi 9.28 yapıldığı ortamda yerel yönetimler ve merkez hükümet bütçesi de yapıldı.  Merkezi hükümetin Türk Lirası cinsinden Gayri Safi Milli Hasıla 2022 tahmini için 7.5 trilyon liraydı, dolar cinsinden yapılan tahmin ise 850 milyar dolardır. Böldüğümüz zaman 9.28’i buluruz yani biz buna “Örtük Kur” tahmini diyoruz. O 9.28’i de baz alarak da tüm kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimlerde ve diğer  özel sektör için de önemliydi ve buna göre yapıldı.Bizim de tahminimiz 2022 yılında 3.1 milyarlık gider, 2.8 milyarlık da bir gelir tahminiydi.  Bu tahmini arkasında bir varsayım vardı, kurun 9.28 olacağı ve yeniden değerlendirme oranının yüzde 20 olacağı. büyümenin de yüzde 5 olacağı varsayımıyla bu bütçe tahminlerini yaptım.Ama tüm parametreler şimdi oynadı, yukarıya doğru tepe taklak oldu. Uygulama başlamadan kadük oldu aslıda. Anlamsız bütçeler var  şu an önümüzde. Bu hem merkezi hükümetimiz için kriz teşkil ediyor hem de bizler açısından da çok büyük sapmalar olur bu bütçelerle. Ben yüzde 40 bir sapma bekliyorum. Çünkü yeniden değerlendirme oranı çok yüksek geldi. Yeniden değerlendirme oranı ve kur dışında fiyat artışları, kurun da üzerinde çok artışlar oldu. Fiyatlar ya da kur arttığı zaman fiyatlar da esnek olarak yukarıya doğru gider. Maalesef kur düştüğü zaman da düşmezler.Yani  yukarı esnek, aşağı rijit dediğimiz katı bir maalesef böyle bir uygulama var. Son bir ay içerisinde kur defalarca artıp, indi.Her artışta arttı fiyatlar ama inişte inmedi. Aslında fiyatlar  birden fazla arttı. 18 liraya gittiği zaman arttı, 13’e düştüğünde düşmedi. 14-15’e  çıktığı zaman tekrar arttı.  Böyle bir görüntü var ve bu her fiyat artışı da maliyetleri de, özel sektörde de elektrik, doğalgaz gibi her alanda maliyetleri artırdı, bu tetikleyici. Bu anlamda bir  yanda sabitlenmesi  bu tahminleri de  tabii ki kadük ediyor.

“2022 YILINI BELEDİYE OLARAK YATIRIM YILI OLARAK DÜŞÜNMÜŞTÜK”

2022 yılını biz belediye olarak yatırım yılı olarak düşünmüştük. Çünkü 2019 yılı gerekli disiplini sağlamaya çalıştık. 600 milyonluk bütçe açığını 324 milyona indirmiştik. 2020 yılında bu devam etti ve belediye tarihinde ilk defa bir bütçe fazlası verdik, küçük de olsa 8 milyon. 2021 yılında da tavan yaptık disiplin anlamında. Muhtemelen henüz resmi rakam değil ama 300 milyon TL’ye yakın bir bütçe fazlası oluşturacağız. Bu belediye açısından enteresan. Çünkü bu aynı zamanda borçları da  azaltıyor. Biz göreve başladığımızda 4.5 milyarlık bir borç vardı. Bu enflasyona, döviz kuru artışına rağmen   TL bazında  dahi 4.400 milyara kadar düştü. Bu bir başarıdır. Borçların TL bazında düşmesi çok önemli. Göreve geldiğimizden beri ikaz anlaşması döviz cinsinden. Bu Metro’nun Adana’ya maliyeti toplam 530 milyon dolar civarı. Bunanla ilgili geri faiz ödemeleri devam ediyor.  Biz borcumuzun yüzde 97’si şu an TL’ye dönmüş durumda. Bizim kur riskine tabi borcumuz sadece yüzde 3 düzeyinde. Bu durum belki belediyeler arasında en iyisi. Bizim toplam borcumuzun sadece yüzde 3’ü dolardır. Bu enteresan bize  bir avantaj sağlıyor ve kur cinsinden en az etkilenen belki de belediyeyiz.

“POLİTİKAMIZ ALDIĞIMIZ KREDİ NOTUNA DA OLUMLU YANSIDI”

Nitekim bu politikamız yakın zamanda aldığımız kredi notuna da olumlu yansıdı. Japon Kredi Derecelendirme Kuruluşu’nun (JCR) verdiği ve 4 ay süren kredi notunda  ve son 5 yıllık bütün mali tablolarımızın ASKİ’mizin, bağlı kuruluşlarımızın,tüm faaliyetlerimizi, kamuya açık ve açık olmayan, mali olan ve olmayan tüm verilerimizi paylaştık. Aynı zamanda Adanamızın potansiyeli de anlatıldı JCR’ye..4 ay süren görüşmeler neticesinde uluslararası kabul görmüş, uluslararası bir kredi derecelendirme kurumu bize BB notu verdi. BB notu da çok önemli bir not. Çünkü diğer belediyeler ile kıyasladığında birçok belediye İstanbul’u, Ankara’sı, İzmir’i, Muğla’sı, Mersin’i, Bursa’sı 2021 yılında BB eksi notu aldı. Yani bizim aldığımız notun bir aşağısı. Bu adana Büyükşehir Belediyesi açısından çok önemli bir prestij. Bu not bizim önümüzü açacak.  Bankaların, yatırımcıların, ihaleye girenlerin hepsinin bakışı bize karşı olumlu yönde olacak.  Başkanımız sunum yapıyor, ben anlatmaya çalışıyorum, diğer bürokrat arkadaşlarımız belediyedeki iyileşmeyi anlatıyor. Bu bizim gözümüzde bir iyileşme gibi algılanıyor. Bir taraftar olduğunu düşünerek yanlı olduğumuz düşünülebilir.  Sanki kendimizi aşırı övmüş gibi oluyoruz. Ama  akredite olmuş bir uluslar arası kuruluş tarafından bu notun verilmiş olması çok önemliydi. JCR’in verdiği not  Amerika’da da aynıdır, Almanya’da aynıdır, Çin’de de Türkiye’de anlamı aynıdır bir belediyeye verilen BB notu. Biz şöyleyiz, biz böyleyiz deme durumunda da değiliz. Artık şunu söylememiz lazım başkanımızın da bizim de,Adanalının da; ‘bizim BB notumuz var’.

“BU NOT SADECE BELEDİYEMİZİN MALİ DURUMUNA VERİLMEDİ”

Bu BB notu Adanalının başarısıdır. Nedeni ise;  bu not verilirken sadece Adana Büyükşehir Belediyesi’nin mali durumuna not verilmedi. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin  iştirakleri, bağlı kuruluşunun mali durumu, buradaki kurumsal kapasitesi, buradaki yönetim tarzı ve bunun dışında Adana’nın potansiyeline de not verildi. Çünkü bir not verilirken bir şehre, bir belediyeye o şehrin potansiyeli de önemlidir. Türkiye’nin de durumu önemlidir. Belki çok doğru konjonktürde de aldık notu. Çünkü kurlar böyle henüz harekete de geçmemişti. Zamanlamayı da doğru yaptığımı düşünüyorum. Dediğim gibi bu not sadece mali değil, aynı zamanda kapasite, aynı zamanda liyakat, aynı zamanda yönetim tarzı, aynı zamanda Adana’daki potansiyele güvenin de bir notudur. Çünkü; biz bunu anlatırken Adana’da oluşacak yeni OSB’leri, küçük sanayi sitelerini, enerji  ihtisas bölgesini de anlattık. Buranın harekete geçmesi Adana Büyükşehir Belediyesi’ni de doğrudan etkiler. Nedeni de; buraların harekete geçmesi  Adana’nın  toplanan vergilerini artırır. Adana’da toplanan vergiler doğal yoldan Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ve ilçe belediyelerin payını da artırır. O yüzden başkanımız da ben de sürekli toplantılarda lütfen vergilerinizi Adana’da ödeyin diyoruz.  Buradan yine bir çağrı yapıyorum; kısa dönemde ilk yapacağımız sanayicilerimizin, iş insanımızın vergi mükellefiyetini  Adana’da sağlaması, vergisini burada ödemesi ve ilk en kısa sürede hemen yapılabilecek şey ise mesela;  bir takım gümrük vergilerini Mersin yada İskenderun limanları yerine Adana’da ödemeleri. Neden bunu söylüyoruz;  şirket gümrük vergisini  ödeyince o Mersin’in ve Hatay’ın gelirlerine yansıyor. Böyle olunca maalesef  nüfusları az olmasına karşın, gelirleri bizden fazla oluyor. Bununla ilgili başkanımızın da açıklamaları oldu. Kişi başına ben de baktım, 2020’de dağıtılan maliye paylarında şunu gördük; 30 büyükşehir belediyeler arasında kişi başına düşen payda Adana 26. sırada yer alıyor. Toplam  gelen geliri nüfusa göre böldüğümüzde Adana’da kişi başına gelen para yıllık 594 Tl. Bu payın  çevre illerimizden Mersin ve Hatay’ın daha yüksek olduğunu gördük. Sadece 5 tane şehrin Türkiye ortalaması üzerinde aldığını gördük ve bu şehirler de İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve bir tanesi de çok büyük sürpriz  Erzurum.  

“ÖNERİMİZ; PAY DAĞITIMINDA DAHA ADİL OLUNMALI”

Buradaki konu  illerde toplanılan vergiler çok önemli. Bu illerde toplanılan vergilerin yüzde 60’ı doğrudan o ile Büyükşehir’e, geri kalan yüzde 40’lık kısmı ise bir havuzda toplanıyor. Bu da dağıtılırken iki parametreye bakılıyor biri nüfus, diğeri de yüz ölçüm. Böyle olunca Adana ve 25 şehrin aleyhine bir sistem oluşmaktadır. Bizim önerimiz daha adil olunması. Tüm illere nüfusuna orantılı bir pay verilmesi. Bir ildeki belediyelerin giderleri  yani itfaiyedir, parktır, işçiliktir, asfalt yapımıdır, akaryakıttır, undur, memurdur gibi önemli maliyetlerdir. Her yerde maliyetler bu kadar birbirine yakın iken, sadece merkezi hükümetin belli tercihleriyle Kocaeli’deki otomotiv sektörün oluşması, TÜPRAŞ gibi büyük şirketlerin orada oluşması belediyenin başarısı değildir. Bunun değişmesi lazım.

“ADANALI BİR KAYSERİ VE GAZİANTEP GİBİ MAALESEF LOBİCİLİK YAPAMIYOR”

Maliyetlerin birbirine yakın olduğu yerde kişi başına verilen payların birbirine yakın olması gerekir. Ben bununla ilgili iki öneride bunuyorum; bir tanesi bu ortalamanın altında kalanlara bir denkleştirme ödeneği verilsin, üstekilere  hiç dokunmayalım. Ama ortalama Türkiye 950 lira ise ve bu rakamın altında kalan 25 İl’e ek bütçeyle denkleştirme ödeneğiyle verilsin, ikinci ise; ortalamayı herkese dağıtalım. Bunu yaptığımız zaman bazıları Adana gibi iller yukarı çıkacak, İstanbul  gibi iller ise aşağıya inecektir. Şehirle ilgili bir  lobicilik yapmak lazım. Ben buraya gelmeden önce de Adana ile ilgili gözlemim; en büyük eleştirim de buydu.  Adanalı Kayseri gibi, Gaziantep gibi, Denizli gibi, Konya gibi maalesef bir lobicilik yapamıyor. Hep birbirimizi aşağı çekmişiz.”

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.