Sarıçam’da yıkılmayan evlerin evsizleri

Yaşam (Web Sitesi) - Web Sitesi | 20.02.2023 - 10:14, Güncelleme: 20.02.2023 - 10:14 3410+ kez okundu.
 

Sarıçam’da yıkılmayan evlerin evsizleri

6 Şubat sabahı ülkemizi yasa boğan, önce 7.7 sonra 7.6 lık Kahramanmaraş depremleri yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olarak tarihe geçti.
ALİ BOZ / ELİF HALLAÇOĞLU Başta, Hatay,  Kahramanmaraş ve Adıyaman’ın en büyük hasarı aldığı, Adana, Osmaniye, Malatya, Kilis, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa’da binlerce can kayıpları verdik.  Adana nın Merkez Çukurova ilçesi aynı gün yıkılan binalar ve can kaybı açısından en büyük felaketi yaşayan ilçemiz oldu. CHP Sarıçam İlçe başkan Yardımcısı Uğur Akbolat, Çukurova Press Gazetesine yaptığı açıklamada, “ Can kaybı yaşamadığımız Sarıçam ilçemiz, bina hasarları açısından şu anda en kötü ilçe olarak görülüyor. İlçe de son 10 yılda yapılan çok katlı binaların neredeyse %25 kadarı hafif, orta ve ağır hasarlı olarak tesbit edildi.”dedi. CHP Sarıçam İlçe Başkan Yardımcısı Uğur Akbolat açıklamasında ayrıca şunları söyledi. “ Unutmamak gerekir ki; bu deprem Adana merkezli bir deprem değil, 7 ve üzeri bir depremde bugün hafif hasarlı görülen binalara ne olacağını tasavvur etmek zor değil. Her bölgede olduğu gibi Sarıçam da da, sorumluluk sadece müteahhit firmalara yüklemek asıl sorumluları karartmak olur. 10-12 yıl önce 0,40 – 0,60 arası yoğunluk verilen alanlara dikilen binaların bu kadar yüksek yapılmasının gerekçesi açıklamaya muhtaçtır. Ne oldu da birden 1.60, 2.40 lara kadar yoğunluk yükseldi.  Bir caddeyi ikiye ayıran yolun sağında 0.40 verilirken, 30 MT karşısında 1.60 yoğunluk nasıl olabiliyor. Bunu kim nasıl tesbit edip çok katlı binaların iznini verebiliyor. 12 Yıl önce müstakil villa arsası aradığımız Sarıçam’ın yüksek bölgesinde, fay hattı nasıl bir mucize ile iyileşti, kırıklar nasıl kapandı da 2.5 Kat izin verilen arsalar birden kavak gibi, toprağa saplanmış çöp gibi yüksek binalara dönüştü. Gelişen, büyüyen, yeni bir yerleşim bölgesi hayali kurulan Sarıçam’a bu kötülük neden yapıldı?” Akbolat açıklamasında ayrıca şöyle konuştu. “15 katlı dere yatağına deprem projeli bir bina yapılmış, geliriniz, ekonomik şartlarınız bu konuta yetmiş. Ancak daha 6.2 lik bir depremde, 10-15. Kata kadar duvarlarınız kiriş ve kolonlardan ayrılmış. Sıvalar patlamış, merdivenleri duvardan ayrılmış, Muhtemel bir 7 lik deprem de ne olurdu diye düşünmez misiniz. Peki bu binaya hafif ya da orta hasar tesbiti ile güçlendirip girin oturun dediğiniz de kim 10. Kattaki daireye güvenip girecek. Siz girer misiniz? Bu binalar yapılırken, yapmayın bu zemin bu toprak bunu kaldırmaz diyenlerin haklı çıkması kadar acı ne var Sarıçam da ikamet eden halkın birçoğunun çevre köyler, müstakil alanlarda bulunan akraba ve ailelerine sığınması henüz açıkta kalan insanların boyutunu göstermiyor. Yarın işe dönecekler, okullar açılacak bir eve 3-5 aile sığınanlar aylarca o evlerde kalmayacak. Evlerine dönmek istediklerinde asıl evsizlerin görüntüsü o zaman ortaya çıkacak. Sarıçam’da binaların birçoğu belki güçlendirme, hafif hasar oturulabilir kararı ile yıkılmayacak olabilir ama bu binaların çoğunluğuna insanlar girip oturmayacak. Ama ekonomik baskı, bir ev bulamamak, kira ödeyememek birçok insanı da mecbur edecek.” Akbolat açıkmasının sonunda “ Bu arada DASK ve konut sigorta firmaları güçlendirilebilir hafif hasar tesbit edilen konutlara bugün bir daire alacak paranın ancak üçte biri kadar ödeme yapacaktır. Veya güçlendirme masraflarını karşılayacaktır. Bu durum mağdur vatandaşların yeni bir ev, arsa almasını imkansız hale getirecektir. İşte burada hak arayışları başlayacak. Bu konutların zemin etütleri, yoğunluk kararları, binaların sağlamlık testlerini kim yaptı ise onlarla hukuk ve hak sahipleri hesaplaşacaktır.  Şu an insanlar kara kışta dışarıda kalmanın çaresizliği, on binlerce kayıp verilen binaları şehirleri düşününce susuyorlar.  Canlarını kurtardıklarına dua ediyorlar. Ancak yarın evine girememek, çadırda barınmak,  kalıcı yer bulunmaması halkın çoğunu aylarca belki yıllarca evsiz bırakacak. Şimdi acilen yapılması gereken, Merkezi ve yerel yönetim evlerine giremeyen, yıkım kararı çıkacak binalardaki vatandaşlar için çözüm üretmeliler. Zira, yıkılmayan ancak darbe alan binalar ciddi tehdit oluşturacaktır. Sarıçam da can kaybı olmaması, binaların yıkılmaması sıfır problem olduğunu göstermiyor. Yıkılmanın kıyısından dönmüş binalarda evleri olan EVSİZ ler için acil çözüm üretilmelidir.  Sarıçam’ın diğer ilçelere göre;  açık arazi, yerleşime açılacak alanlarının olması büyük avantajıdır. Bu avantaj acilen değerlendirilmeli, yeniden GERÇEK zemin ve YOĞUNLUK tesbitleri ile harekete geçilmelidir. İlçe belediyesi ve merkezi yönetimin acilen bu konuda harekete geçmesi bunu halka en şeffaf hali ile anlatması gerekir.   Yöneticilerin, Adana’da muhtemel bir depremde yaşayacaklarımızın bugünkü durumdan daha acı olacağını idrak etmeleri gerekir. Sarıçam tüm Adana’ya nefes olabilecek bölgedir.  Bu potansiyele bugün de yarın da sahiptir. Bu potansiyeli parayı seven değil, paraya tapanlara rant uğruna feda ettirmeyeceğiz.  Milletimizin Başı Sağolsun… Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, halkımıza geçmiş olsun.” Diye konuştu.
6 Şubat sabahı ülkemizi yasa boğan, önce 7.7 sonra 7.6 lık Kahramanmaraş depremleri yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olarak tarihe geçti.

ALİ BOZ / ELİF HALLAÇOĞLU

Başta, Hatay,  Kahramanmaraş ve Adıyaman’ın en büyük hasarı aldığı, Adana, Osmaniye, Malatya, Kilis, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa’da binlerce can kayıpları verdik.  Adana nın Merkez Çukurova ilçesi aynı gün yıkılan binalar ve can kaybı açısından en büyük felaketi yaşayan ilçemiz oldu.

CHP Sarıçam İlçe başkan Yardımcısı Uğur Akbolat, Çukurova Press Gazetesine yaptığı açıklamada, “ Can kaybı yaşamadığımız Sarıçam ilçemiz, bina hasarları açısından şu anda en kötü ilçe olarak görülüyor. İlçe de son 10 yılda yapılan çok katlı binaların neredeyse %25 kadarı hafif, orta ve ağır hasarlı olarak tesbit edildi.”dedi.

CHP Sarıçam İlçe Başkan Yardımcısı Uğur Akbolat açıklamasında ayrıca şunları söyledi. “ Unutmamak gerekir ki; bu deprem Adana merkezli bir deprem değil, 7 ve üzeri bir depremde bugün hafif hasarlı görülen binalara ne olacağını tasavvur etmek zor değil. Her bölgede olduğu gibi Sarıçam da da, sorumluluk sadece müteahhit firmalara yüklemek asıl sorumluları karartmak olur. 10-12 yıl önce 0,40 – 0,60 arası yoğunluk verilen alanlara dikilen binaların bu kadar yüksek yapılmasının gerekçesi açıklamaya muhtaçtır. Ne oldu da birden 1.60, 2.40 lara kadar yoğunluk yükseldi.  Bir caddeyi ikiye ayıran yolun sağında 0.40 verilirken, 30 MT karşısında 1.60 yoğunluk nasıl olabiliyor. Bunu kim nasıl tesbit edip çok katlı binaların iznini verebiliyor. 12 Yıl önce müstakil villa arsası aradığımız Sarıçam’ın yüksek bölgesinde, fay hattı nasıl bir mucize ile iyileşti, kırıklar nasıl kapandı da 2.5 Kat izin verilen arsalar birden kavak gibi, toprağa saplanmış çöp gibi yüksek binalara dönüştü. Gelişen, büyüyen, yeni bir yerleşim bölgesi hayali kurulan Sarıçam’a bu kötülük neden yapıldı?”

Akbolat açıklamasında ayrıca şöyle konuştu. “15 katlı dere yatağına deprem projeli bir bina yapılmış, geliriniz, ekonomik şartlarınız bu konuta yetmiş. Ancak daha 6.2 lik bir depremde, 10-15. Kata kadar duvarlarınız kiriş ve kolonlardan ayrılmış. Sıvalar patlamış, merdivenleri duvardan ayrılmış, Muhtemel bir 7 lik deprem de ne olurdu diye düşünmez misiniz. Peki bu binaya hafif ya da orta hasar tesbiti ile güçlendirip girin oturun dediğiniz de kim 10. Kattaki daireye güvenip girecek. Siz girer misiniz? Bu binalar yapılırken, yapmayın bu zemin bu toprak bunu kaldırmaz diyenlerin haklı çıkması kadar acı ne var Sarıçam da ikamet eden halkın birçoğunun çevre köyler, müstakil alanlarda bulunan akraba ve ailelerine sığınması henüz açıkta kalan insanların boyutunu göstermiyor. Yarın işe dönecekler, okullar açılacak bir eve 3-5 aile sığınanlar aylarca o evlerde kalmayacak. Evlerine dönmek istediklerinde asıl evsizlerin görüntüsü o zaman ortaya çıkacak. Sarıçam’da binaların birçoğu belki güçlendirme, hafif hasar oturulabilir kararı ile yıkılmayacak olabilir ama bu binaların çoğunluğuna insanlar girip oturmayacak. Ama ekonomik baskı, bir ev bulamamak, kira ödeyememek birçok insanı da mecbur edecek.”

Akbolat açıkmasının sonunda “ Bu arada DASK ve konut sigorta firmaları güçlendirilebilir hafif hasar tesbit edilen konutlara bugün bir daire alacak paranın ancak üçte biri kadar ödeme yapacaktır. Veya güçlendirme masraflarını karşılayacaktır. Bu durum mağdur vatandaşların yeni bir ev, arsa almasını imkansız hale getirecektir. İşte burada hak arayışları başlayacak. Bu konutların zemin etütleri, yoğunluk kararları, binaların sağlamlık testlerini kim yaptı ise onlarla hukuk ve hak sahipleri hesaplaşacaktır.  Şu an insanlar kara kışta dışarıda kalmanın çaresizliği, on binlerce kayıp verilen binaları şehirleri düşününce susuyorlar.  Canlarını kurtardıklarına dua ediyorlar. Ancak yarın evine girememek, çadırda barınmak,  kalıcı yer bulunmaması halkın çoğunu aylarca belki yıllarca evsiz bırakacak. Şimdi acilen yapılması gereken, Merkezi ve yerel yönetim evlerine giremeyen, yıkım kararı çıkacak binalardaki vatandaşlar için çözüm üretmeliler. Zira, yıkılmayan ancak darbe alan binalar ciddi tehdit oluşturacaktır. Sarıçam da can kaybı olmaması, binaların yıkılmaması sıfır problem olduğunu göstermiyor. Yıkılmanın kıyısından dönmüş binalarda evleri olan EVSİZ ler için acil çözüm üretilmelidir.  Sarıçam’ın diğer ilçelere göre;  açık arazi, yerleşime açılacak alanlarının olması büyük avantajıdır. Bu avantaj acilen değerlendirilmeli, yeniden GERÇEK zemin ve YOĞUNLUK tesbitleri ile harekete geçilmelidir. İlçe belediyesi ve merkezi yönetimin acilen bu konuda harekete geçmesi bunu halka en şeffaf hali ile anlatması gerekir.   Yöneticilerin, Adana’da muhtemel bir depremde yaşayacaklarımızın bugünkü durumdan daha acı olacağını idrak etmeleri gerekir. Sarıçam tüm Adana’ya nefes olabilecek bölgedir.  Bu potansiyele bugün de yarın da sahiptir. Bu potansiyeli parayı seven değil, paraya tapanlara rant uğruna feda ettirmeyeceğiz.  Milletimizin Başı Sağolsun… Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, halkımıza geçmiş olsun.” Diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.