Kaygı belirli bir noktaya kadar motivasyonu arttırır, tehditlerden korur ve başarılı olmamıza katkı sağlar. Ancak bazı durumlarda olması gereken düzeyin üzerine çıkar ve kaygının olumsuz etkileri hissedilmeye başlar. Genellikle kaygı olumsuz nitelendirildiği için kaygının avantajlarını göz ardı eder ve olumsuz bir kanaat oluştururuz. Aslında çok yetenekli ve başarılı olan kişilerinde bu süreçleri yaşadığını unutmamak gerekir. Başarı her zaman çok çalışmak ve istemekle olmaz. Başarımızı etkileyen faktörleri iyi bilmek ve yönetebilmekte gerekir. Başarılı olduğumuz alanlarda kaygının etkisi olduğunu hiç düşündük mü? Perfomans kaygısı veya performans anksiyetesi dediğimizde; belirli bir etkinlikte bulunmaya dair duyulan kaygıyı ifade eder. Her kişinin performansını göstermek istediği alanda değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle sınava girmek, iş görüşmesi yapmak, okul maçına çıkmak, sunum yapmak gibi durumlar hepimiz üzerinde belirli oranda kaygı yaratır. Performans kaygısı dediğimizde, kişinin başarısını etkileyecek ve motivasyon sağlayacağı kaynakların sağlıklı ölçüden çok daha yoğun yaşama halidir. Kısaca; başarılı ve başarışız olmanın temel etkenlerinden biri de kaygı düzeyimizdir. Kişiler başkalarının ne düşüneceği veya olumsuz bir sonuçla yüzleşme korkusuyla sürekli olarak baskı altında hisseder. Bu durum performansı olumsuz yönde etkileyebilir ve kişinin kendini tam anlamıyla göstermesine engel olabilir. Performans anksiyetesi yaşayan kişiler yalnızca ruhsal değil, fiziksel belirtilerle de kendini gösterebilir. Fiziksel düzeyde görülen durumlar: terleme, kızarma, hızlı nefes alıp verme, titreme, mide ve bağırsak şeklindedir. Fiziksel semptomlar performansa yönelik gelişen düşünce ve tutumlar neticesinde ortaya çıkan reaksiyonlardır. Potansiyeli yüksek ve başarılı kişiler performans anksiyetesi nedeniyle kendilerini gösteremeyebilir. Yoğun anksiyete odaklanmayı, dikkati sürdürmeyi ve bellek üzerinde hatırlamayı zorlaştırmaktadır. Performans kaygısı kişinin odaklanma, dikkat, bellek gibi zihinsel süreçlerinde de bozucu bir etkiye yol açabilmekte ve performansın düşmesi ile sonuçlanabilmektedir. Performans kaygısı kontrol edilebildiğinde faydalı etkilere sahiptir. İlgili uzman desteği ile süreci sürdürmek gerekir. Performans anksiyetesi terapisi genellikle bilişsel-davranışçı terapi yaklaşımıyla yapılır. Bilişsel-davranışçı terapi kişinin düşünce ve davranışlarının birbirini etkilediği temeline dayanan bir terapi türüdür. Terapide amaçlanan özgüveni arttırmak, kaygı düzeyini azaltmak ve kişinin daha etkili performans sergilemesine yardımcı olmaktır.