Özsaygı, öz şefkat ve öz değer birbiri ile çok yakın ilişkide olan kavramlardır. Özsaygı kendimizi nasıl algıladığımız, nasıl gördüğümüz ve ne şekilde değerlendirdiğimizin hayata yansımasıdır. Öz şefkat bize ait tüm özgün yanları ve özelliklerimizi kabullenerek yaşamı sürdürmektir. Öz değer, kendimize ne kadar değer verdiğimize yönelik olan inancımızdır. Bir kavramın diğerinden ayrı şekilde sağlıklı ilerlemesini bekleyemeyiz. İçsel olarak değersiz hissediyorsanız, yalnızca özsaygınızı geliştirmek yeterli değildir.
Pek çok davranışın altında yatan değerli hissetme duygusudur. İnsanların temel ihtiyaç sıralamasına bakıldığında beslenme, barınma ve güvenlikten sonra değerli olma ihtiyacı geliyor. Temel yaşam koşullarını sağladıktan sonra değerli olmak için gereksinim hissediyoruz. Kısaca; değerli hissetmek aslında hepimiz için ortak bir özelliktir. Çocukken koşulsuz seven ve değer gösteren aileler, ilerleyen yaşlarda sosyal yaşantıların şekillenmesi ve bireysel olarak deneyimlerle kendi özsaygı, özşefkat ve değer kavramlarını biçimlendiriyor.
Değerin denildiğinde; sevilmek, özlenmek gibi çok standart durumları tanımlayabiliriz. Gerçekçi bakıldığında günümüzde değer algı standartlarının fazlasıyla değiştiğinigörebiliriz. Büyükten küçüğe her yaş kesiminin değerli hissedebilme durumları değişti. Estetik ameliyatlar, yüksek takipçiler, şöhretli olmak, fazla beğeni almak, maddi durumun çok iyi olması gibi durumlar kişinin kendisine atfettiği değer konusunda önem teşkil ediyor. Manevi olarak doyurulması gereken duygular, somut ve gerçekçi olmayan beklentilerle dolduruluyor. Sevilen güzel olduğu için sevildiğini düşünüyor ve güzelliğini korumak istiyor. Çünkü güzel ve çekici olursa sevileceğini düşünüyor. Bir dizi estetik müdahaleye başvuruluyor çünkü idealize edilen ve rağbet gören bir tip içerisinde olunduğunda değer göreceğine inanıyor. Yüksek takipçi ve fazla beğeni için uğraşılıyor hatta bunun için temel değerleri bozan, niteliksiz içeriklerle karşılıyoruz çünkü değerli olmak ve birileri tarafından önemsenmek isteniyor. Sosyal medyada çok fazla beğeni almaya çalışıyor çünkü paylaşılan her ne ise birileri tarafından önemsendiğini görmek isteniyor. Çocuklar başarılı sonuçlar almaya çalışıyor çünkü başardığında çevrenin onu takdir etmesi, imrenmesi değerli hissettiriyor.Şöhretli ve ünlü olmak isteniyor çünkü ünlü olanların her absürtlükleri ve tercihleri kabul ediliyor.
Birilerinin arkadaşı, dostu, sevgilisi, eşi, hayran olduğu veya saygı duyduğu biri olmak. Birlikte vakit geçirmek istenilen, tanınan, yakın bağ kurmak hatta belki benzemek için gayret edilen bir duruma geçmek isteniyor. Sevilmek istiyor çünkü sevilmeye değer biri olduğunu kendine kanıtlamaya çalışıyor. Kısaca; öznesi olunmayan ilişkilerin yaşanılası kılan şeyin de değer görmek olduğu varsayılıyor.
Her girişimde, her adımda onaylanma, takdir, beğeni ve destek kitlesiihtiyacı duyan bir toplumun altında bireysel değersizlik hissi vardır.
Eğer bir amaca yönelik uyguladığınız stratejiniz yanlışsa veya sizin için asla yeterli görmüyorsanız, stratejinizi değiştirmek yerine onun dozunu arttırırsınız. “Acaba kendimi değerli hissetme konusunda bunlara gerçekten ihtiyacım var mı?” diye düşünmek yerine üzerine uyguladığınız ve emin olmak için teyit kaynaklarına ihtiyaç duyduğunuz yanlış stratejinin üzerine gidersiniz. Kuşkulu ve kaygılı yaşanan bir hayat ve olgunlaşmamış benlik içerisinde sıkışıp kalırsınız.