Bizler A’yı yaşar, C’yi sunarız. Çevremiz ve yakınlarımızda bizi C’ye göre değerlendirir. A noktasını yaşadığımız durum veya olaylar olarak değerlendirir ve buna karşılık C’yi sunduğumuzu ifade ederiz. Genelde C’nin neticesinde ise; “neden bu kadar öfkelisin?”, “neden ağlıyorsun?”, “neden bağırıyorsun?”, “her zaman ki gibi bencilsin!” gibi tepkilerle karşılaşırız. Kendimiz de dahil olmak üzere A’nın bizi C’ye “nasıl?” ve “neden?” götürdüğünün üzerinde durmayız. A noktasında yaşadığımız bir olaya C noktasında verdiğimiz tepki, aslında A ile C noktası arasındaki B noktasıdır. B noktası, A olayı ile ilgili kendimizin yaptığı yorumdur. Bu yorum içsel düşünce, durum ve yaşantıdır. Kısaca; A bir olay, B bizim o olaya karşı düşüncemiz ve C ise olay karşısında oluşan düşüncemiz sonucunda verdiğimiz tepkidir. A noktasındaki olayı; “partnerimizin bizi bir gün boyunca hiç aramaması” olarak düşünelim. C noktasında bütün gün kendisini aramayan partnerine yönelik farklı duygular ortaya çıkabilir. C noktasında, öfke duygusu yaşanıyorsa; muhtemelen B noktasında “Benim günümün nasıl geçtiğini sormayacak kadar merak etmiyor, bana saygı duymuyor” düşüncesi ile ilgilidir. Eğer C noktasında üzüntü yaşıyorsa; B noktasında “benim merak edilecek kadar değerli biri olduğumu düşünmüyor ve beni önemsemiyor!” şeklinde düşünülmesinden kaynaklanır. C noktasında suçluluk yaşanıyorsa; B noktasında “kesin onu kıracak bir şey yaptım! Onu üzdüm ki beni aramıyor” şeklinde düşünmeyle ilgilidir. Bunların hepsine karşılık B noktasında, “Birbirimizin hayatındayız. Tüm gün konuşmak değil ama günün nasıl geçtiğini sormak önemli. Kaliteli iletişim kurmalıyız. Bütün gün aramadığına göre keyifsiz bir gün geçirmiş veya işleri oldukça yoğun olan bir günü olmalı” şeklinde düşünce oluşuyorsa, C noktasında daha sıcak ve olumlu bir duygu yaşanacaktır. Belki de karşımızdakine yardım etme ve empati yeteneği olarak hareket meydana gelecektir. Gördüğümüz gibi A noktasında ki; ‘tüm gün partnerimiziN aramaması’ olayı aslında B noktasında bu olay ile ilgili olarak yapılan farklı değerlendirme, yorum ve düşüncelere bağlı olarak C noktasında birbirinden farklı duygu ve davranışlara neden olabilmektedir.   “Duygusal yaşantılarımızı belirleyen, yaşadığımız olaylar değil; olaylarla ilgili atfettiğimiz düşüncelerimizdir.”