Toplum genelinde yaygın olarak boşanma denildiğinde; aklımıza mahkeme kararı ile evlilik birliğinin sonlandırılması gelir. Aslında boşanmalar iki evre şeklinde yaşanır. İlk evre; fiziksel boşanmadır. Fiziksel boşanma; evliliğin yasal olarak sona ermesidir. İkinci evre ise; duygusal veya ruhsal boşanmadır. Duygusal olarak boşanma, çiftlerin biri ya da ikisinde görülebilir. Duygusal boşanma konusunda zorlantılar yaşandığında olumsuz düşünce tarzı, tutum ve davranışlar görülebilmektedir. Eski eş sendromu da bunlardan bir tanesidir. Eski eş sendromu; boşanmış olunan partnerden duygusal bağlamda kopamama ve serbest olamama halidir.  Bu durumu; boşanmış eşler dışında sevgili ilişkilerinde de görürüz.  Kişinin ayrıldıktan sonra hayatına birisi girince aldatmış hisseder, karşı cinsle görülmek istemez. Buradaki düşünce alt yapısı; “Bir gün geri gelebilir. Bugüne kadar ben kimseyle olmadım.” diyebilmek için hayatını dondurmaktır. ’Onu hiç aldatmadım, hayatıma kimse girmedi’ şeklinde anlatacak fantezisi olur. ESKİ EŞ SENDROMUNA KARŞI FARKINDALIK KAZANMAK İÇİN; Sürekli fiziksel ve sosyal platformlardan ısrarlı takip yapıyor musunuz? Yaşamınızın herhangi bir anında kendinizin, eski eşiniz veya partnerinizden söz ederken yakalıyor musunuz? Onunla ilgili herhangi bir fanteziniz var mı? İlla aşık olma durumunu düşünmemelisiniz. Acı çekip, pişman olmasını beklemekte; bir fantezidir. Bugün ki aklınız o zaman olsa bu kararı verir miydiniz? Onu halen seviyor musunuz? Onun sizin için düşündükleri, sizin için önemli mi? Boşanma durumu olan evliliklerde kimse sağlıklı değildir. Kimse bir gün bitecek düşüncesiyle evlilik yapmaz. Genelde evlilikler sonsuza kadar birlikte olacağız düşüncesi üzerinden şekillenir. Aile olma, çocuk sahibi olma, aidiyet duygusu, alışkanlıklar, arkadaşlık, beraber yaşlanma fikri, ortak hayaller, birlikte belirlenen evliliğin amacı, hayallerin de kaybı söz konusudur. Ayrılmak kolay söylenilse de; eşten ayrılmak yas içeren bir dönemdir. Yası ne şekilde olursan olsun yaşayan kişi sağlıklı düşünemez. Aynı zamanda; bu süreçte sağlıklı kararlarda veremez. Yas süreci aslında bir uyum, uzlaşma ve yeniden yapılanma işlevlerini kazanmayı sağlar.  Kişinin yaşantısında bu davranışın nasıl etkilediğine dair iç görüsü kazanması gerekir. Patolojik aşka giren vakalarda vardır. Bu durumlarda; gerçeklikten kaçış, o gerçeklikle yüzleşmek kendisine acı vereceği için yapamaz.  ESKİ EŞ SENDROMU OLGULARINDA NELER YAPILMALI? Eski eşle gerekli durumlar dışında bilgi akışı içerisinde olunmamalı. Özgüven ve öz şefkat konusunda uzman desteği alınmalıdır. Eski partnerinizle gerekli durumlar dışında görüşmemelisiniz. Kendi sınırlarınızı çizmelisiniz. Mağdur psikolojisinden çıkmak için farkındalık kazanılması. Eski partner veya eşinizle ilgili ilişkinizi ve sınırlarınızı tanımlayın. Eski partner veya eşin hayata müdahale etmesine izin vermemek. Bu sendromu aşabilmenin yolu; psikolojik danışmanlık sürecinde danışanın eski eşe nasıl bir bağın olduğunun bulunması ve duygusal ve davranışsal engellerin tespit edilmesi gerekir.