UZM. PSK. DAMLA PİA TONYA
Köşe Yazarı
UZM. PSK. DAMLA PİA TONYA
 

ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Birçok kişi birinin “Antisosyal Kişilik Bozukluğu” tanısı olduğunu duyduğunda çekinir. Çünkü bu tanıya sahip kişiler halk arasında yaygın olarak “sosyopat” olarak adlandırılır. Ancak dikkat edilmesi gerekir ki; Antisosyal Kişilik Bozukluğu bir kişilik bozukluğudur; akıl hastalığı değildir. Ortaya çıkmasına neden olan birçok etken bulunmaktadır: genetik etkenler, doğum sırasında gerçekleşen kafa travması, ensefalit veya beyin hasarı, anne veya babanın terk etmesi, aile içi sömürülmesi, çocukluk döneminde ağır cezalandırmalara maruz kalınması vb. Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısı için kişi en az 18 yaşında olması gerekmektedir. Ancak; 15 yaşından önce başlayan davranım bozukluğu belirtileri mevcuttur. Bu kişilerde planlama, tasarlama ve yargılama ile ilgili ego yetersizlikleri mevcut olması nedeniyle dürtüsel davranırlar. Süperegoları tam anlamıyla gelişmemiştir. Sevgi ve güven duyguları yoktur. Saldırgan özellikler görülür. Sert, kaba ve kavgacı tutumları ile yıldırır. Sürekli tartışma ve çekişme halindedirler. Hatasız olarak görülmek için ısrarcıdırlar. Başkalarını korkutarak ve yıldırtarak; çocuklukta içine atıldıkları aşağı tabakanın etkilerinden kurtulmaya çalışırlar. Güç elde etme amaçları, derin nefret ve intikam isteğinden kaynaklanır. Üç savunma mekanizmalarını çok aktif kullanırlar: 1) Rasyonalizasyon / Mantığa Büründürme, 2) Sublimasyon / Yüceltme ve 3) Projeksiyon / Yansıtma. “ Hayatım boyunca tek bir şeye asla tahammül edemedim: Teslim olmak. “ – Adolf Hitler AKB’na sahip olan kişiler bu dünyada dünya da kalabilmenin tek yolunun yaşadıkları çevrede egemenlik kurmak ve denetimi elden bırakmamak gerektiğini düşünürler. Yetersizlik, aldatılma, küçük veya zor duruma düşürülme düşünceleri fazlasıyla korkutucu gelmektedir. Başkalarını kendileri için tehdit kaynağı olarak görürler. Bu nedenle; kendilerini savunabilmek için agresif olmaları gerektiğini öne sürerler. Dürtülerine göre hareket ederler. Yalnızca kendilerine güvenmeyi benimsedikleri için başkalarına karşı bağlılık duyguları yoktur. Genellikle insanları kendilerine zorunlu kılarak ve onları aşağılayarak acı ve ıstırapların, küçük duruma düşmelerinin intikamını alırlar. Başkalarını hep kötü görerek, onları kendi çıkarları için kullanma eğilimi gösterirler. Her ne istiyorlarsa onu elde etmeye hakları olduğunu düşünürler. Dünyaya bakış açıları daima kendilerinin haklı çıkması üzerinedir. Antisosyal Kişilik Bozukluğu olanlar nasıl düşünür? Kendime dikkat etmeliyim. İşlerin halledilebilmesi için en kolay yol kurnazlık yapmaktır. Güçlü olanlar ayakta kalacaktır. Ben insanları ele geçiremezsem, insanlar beni ele geçirekecekler. Verilen sözlerin tutulması ya da borçların ödenmesi önemli değildir. Yakalanmadığın sürece yalan söyleyebilirsin ve insanları aldatabilirsin. Bana adaletsiz davranıldı. Bu nedenle hangi yolla olursa olsun payıma düşeni almak istiyorum. Başkalarının çok büyük zayıflıkları var ve kandırılmayı hak ediyorlar. Başkalarını ben sıkıştırmazsam, başkaları beni sıkıştıracaktır. Yakalanmadan atlatabileceğim her şeyi yapabilirim. Başkalarının hakkımda ne düşündüğü beni hiç ilgilendirmez. Bir şeyi elde etmek istersem, onun için ne gerekiyorsa yaparım. İnsanlar kendilerini koruyamıyorsa, bu onların sorunu Antisosyal Kişilik Bozukluğu Ayırıcı Özellikleri Belirli bir işi sürdürmede zorluk çekerler. Kavga ve dövüşlere katılmalarını göz önünde bulundurarak çabuk kızarlar ve saldırgandırlar. Parasal yükümlülüklerini yerine getirmedikleri sık sık görülür. Geleceğe dair tasarı yapmazlar. Bir işi ayarlamadan veya amacı olmadan işlerini bırakıp giderler. Sürekli yalan söyleme eğilimindedirler. Kendi çıkar ve zevkleri için başkalarını kullanır veya aldatırlar. Uzun süreli tek eşli bir ilişkiyi sürdüremezler. Pişmanlık duymazlar. Başkalarına ne yapmış olurlarsa olsun; kendilerini hep haklı görürler. Kendini beğenmiş kişilerdir. “ Niyeti savaş başlatmak olmayan tüm ittifaklar saçma ve gereksizdir. Düşmanınızı şaşırtarak, terör, sabotaj ve suikast ile demoralize edin. Geleceğin savaşı budur. “ – Adolf Hitler AKB Tedavisi : Genelde bir sorun yaşadıklarının farkında değillerdir. Bu nedenle kendi kararlarıyla tedavi yoluna gitmezler. Kişilik bozuklukları genelde geç teşhis edilmektedir. Uzun süredir kişilik bozukluğu yaşayan kişinin de tedavisi daha zordur. Kişilik bozuklukları tedavi edilmemesi durumunda daha kötüye seyir eden bir tablo olacaktır. Tedavi olan hastaların büyük çoğunluğunda rahatsız edici semptomlarda azalma görülmektedir. Tedavi şekli kişilik bozukluğu türüne bağlı değişkenlik gösterebilir. Tedavi süreci içerisinde psikolojik danışmanlık ve psikoterapi tedavi sürecinin en önemli kısmıdır. Bazı durumlarda tedavi sürecinde antidepresan, anti-psikotik, atak dengeleyici ve önleyici ilaçlar kullanılır. Psikolojik danışmanlık ve psikoterapisi sürecinde hatalı düşünce şekillerinin değiştirilmesi, yeni davranış ve düşüncelerin benimsenmesi ve öğrenilmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda; öfke kontrolü, kişiler arası dinamikler ve iletişim becerilerinin doğru geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Ekleme Tarihi: 25 Ağustos 2022 - Perşembe

ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Birçok kişi birinin “Antisosyal Kişilik Bozukluğu” tanısı olduğunu duyduğunda çekinir. Çünkü bu tanıya sahip kişiler halk arasında yaygın olarak “sosyopat” olarak adlandırılır. Ancak dikkat edilmesi gerekir ki; Antisosyal Kişilik Bozukluğu bir kişilik bozukluğudur; akıl hastalığı değildir.

Ortaya çıkmasına neden olan birçok etken bulunmaktadır: genetik etkenler, doğum sırasında gerçekleşen kafa travması, ensefalit veya beyin hasarı, anne veya babanın terk etmesi, aile içi sömürülmesi, çocukluk döneminde ağır cezalandırmalara maruz kalınması vb. Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısı için kişi en az 18 yaşında olması gerekmektedir. Ancak; 15 yaşından önce başlayan davranım bozukluğu belirtileri mevcuttur.

Bu kişilerde planlama, tasarlama ve yargılama ile ilgili ego yetersizlikleri mevcut olması nedeniyle dürtüsel davranırlar. Süperegoları tam anlamıyla gelişmemiştir. Sevgi ve güven duyguları yoktur. Saldırgan özellikler görülür. Sert, kaba ve kavgacı tutumları ile yıldırır. Sürekli tartışma ve çekişme halindedirler. Hatasız olarak görülmek için ısrarcıdırlar. Başkalarını korkutarak ve yıldırtarak; çocuklukta içine atıldıkları aşağı tabakanın etkilerinden kurtulmaya çalışırlar. Güç elde etme amaçları, derin nefret ve intikam isteğinden kaynaklanır.

Üç savunma mekanizmalarını çok aktif kullanırlar: 1) Rasyonalizasyon / Mantığa Büründürme, 2) Sublimasyon / Yüceltme ve 3) Projeksiyon / Yansıtma.

“ Hayatım boyunca tek bir şeye asla tahammül edemedim: Teslim olmak. “ – Adolf Hitler

AKB’na sahip olan kişiler bu dünyada dünya da kalabilmenin tek yolunun yaşadıkları çevrede egemenlik kurmak ve denetimi elden bırakmamak gerektiğini düşünürler. Yetersizlik, aldatılma, küçük veya zor duruma düşürülme düşünceleri fazlasıyla korkutucu gelmektedir. Başkalarını kendileri için tehdit kaynağı olarak görürler. Bu nedenle; kendilerini savunabilmek için agresif olmaları gerektiğini öne sürerler. Dürtülerine göre hareket ederler.

Yalnızca kendilerine güvenmeyi benimsedikleri için başkalarına karşı bağlılık duyguları yoktur. Genellikle insanları kendilerine zorunlu kılarak ve onları aşağılayarak acı ve ıstırapların, küçük duruma düşmelerinin intikamını alırlar.

Başkalarını hep kötü görerek, onları kendi çıkarları için kullanma eğilimi gösterirler. Her ne istiyorlarsa onu elde etmeye hakları olduğunu düşünürler. Dünyaya bakış açıları daima kendilerinin haklı çıkması üzerinedir.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu olanlar nasıl düşünür?

  • Kendime dikkat etmeliyim.
  • İşlerin halledilebilmesi için en kolay yol kurnazlık yapmaktır.
  • Güçlü olanlar ayakta kalacaktır.
  • Ben insanları ele geçiremezsem, insanlar beni ele geçirekecekler.
  • Verilen sözlerin tutulması ya da borçların ödenmesi önemli değildir.
  • Yakalanmadığın sürece yalan söyleyebilirsin ve insanları aldatabilirsin.
  • Bana adaletsiz davranıldı. Bu nedenle hangi yolla olursa olsun payıma düşeni almak istiyorum.
  • Başkalarının çok büyük zayıflıkları var ve kandırılmayı hak ediyorlar.
  • Başkalarını ben sıkıştırmazsam, başkaları beni sıkıştıracaktır.
  • Yakalanmadan atlatabileceğim her şeyi yapabilirim.
  • Başkalarının hakkımda ne düşündüğü beni hiç ilgilendirmez.
  • Bir şeyi elde etmek istersem, onun için ne gerekiyorsa yaparım.
  • İnsanlar kendilerini koruyamıyorsa, bu onların sorunu

Antisosyal Kişilik Bozukluğu Ayırıcı Özellikleri

  • Belirli bir işi sürdürmede zorluk çekerler.
  • Kavga ve dövüşlere katılmalarını göz önünde bulundurarak çabuk kızarlar ve saldırgandırlar.
  • Parasal yükümlülüklerini yerine getirmedikleri sık sık görülür.
  • Geleceğe dair tasarı yapmazlar. Bir işi ayarlamadan veya amacı olmadan işlerini bırakıp giderler.
  • Sürekli yalan söyleme eğilimindedirler. Kendi çıkar ve zevkleri için başkalarını kullanır veya aldatırlar.
  • Uzun süreli tek eşli bir ilişkiyi sürdüremezler.
  • Pişmanlık duymazlar. Başkalarına ne yapmış olurlarsa olsun; kendilerini hep haklı görürler.
  • Kendini beğenmiş kişilerdir.

“ Niyeti savaş başlatmak olmayan tüm ittifaklar saçma ve gereksizdir. Düşmanınızı şaşırtarak, terör, sabotaj ve suikast ile demoralize edin. Geleceğin savaşı budur. “ – Adolf Hitler

AKB Tedavisi :

Genelde bir sorun yaşadıklarının farkında değillerdir. Bu nedenle kendi kararlarıyla tedavi yoluna gitmezler. Kişilik bozuklukları genelde geç teşhis edilmektedir. Uzun süredir kişilik bozukluğu yaşayan kişinin de tedavisi daha zordur. Kişilik bozuklukları tedavi edilmemesi durumunda daha kötüye seyir eden bir tablo olacaktır. Tedavi olan hastaların büyük çoğunluğunda rahatsız edici semptomlarda azalma görülmektedir. Tedavi şekli kişilik bozukluğu türüne bağlı değişkenlik gösterebilir. Tedavi süreci içerisinde psikolojik danışmanlık ve psikoterapi tedavi sürecinin en önemli kısmıdır. Bazı durumlarda tedavi sürecinde antidepresan, anti-psikotik, atak dengeleyici ve önleyici ilaçlar kullanılır.

Psikolojik danışmanlık ve psikoterapisi sürecinde hatalı düşünce şekillerinin değiştirilmesi, yeni davranış ve düşüncelerin benimsenmesi ve öğrenilmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda; öfke kontrolü, kişiler arası dinamikler ve iletişim becerilerinin doğru geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.