Ağırlaşan yaşam koşulları, insanları karamsar düşünmeye yöneltti. Kötü davranan ve şiddetin çoğaldığı günümüzde yardım ve iyilik yapma duygumuz da köreldi. Duygu sömürüsünün çokça rastladığımız hayatımızda iyilik yapıp yapmama konusunda bile kararsızlıklar yaşamaya başladık.
Yardımseverliğimizin istismara uğradığını görüyoruz. Merhamet duygusunu yitirmeye başlayan bir topluma dönüşür olduk. Bencilleştik. Çıkarımız için her şeyi yapar hale gelen, bir millet olduk. Kötü düşünceli insanların çoğalması bizleri iyilikten korkar hale getirdi sonra da iyilik yapmaktan uzaklaştırdı.
Okuyacağınız bu hikayenin hepimize örnek olmasını ve iyi kalpli ve duyarlı insanların hala var olduğunu bilmek beni sevindirdi.
***
Bir gece yarısından sonra eve dönüyordu ki, bir sokak köşesinde kıvrılmış, inleyen bir adam gördü. Kesinlikle hasta ve yardım bekleyen birisi olmalıydı.
O sırada oradan geçmekten olan bir taksiyi derhal durdurdu ve şoföre: Burada bir hasta var, Hemen hastaneye götürmeliyiz dedi. Kim olduğunu bilmediği bu hasta adamı şoförle birlikte arabaya aldı ve hastaneye götürdü.
Nöbetçi doktor hastayı muayene ederek gerekli tedaviyi yaptı. Doktor, bu adamın hayatını kurtardıklarını söyledi. Hasta biraz kendisine geldikten sonra, onlara adresini verdi. Onu tekrar arabaya bindirerek evine kadar götürdüler. Burası fakir ve mütevazi bir evdi. Adam içeri girerken ellerine sarıldı. Nasıl teşekkür edeceğini bilemiyordu. Sonra şoföre dönerek borcunun ne olduğun sordu.
Şoför, “Gece yarısından sonra fakir bir adamı hastaneye götürecek kadar iyi kalpli bir insanı kendime kardeş bilirim dedi. Bana hiçbir borcunuz yok. Beraberce bir iyilik yapma zevkini tatmış olmak benim için yeterince iyi bir ücrettir” dedi.
***
Dünyamız iyi insanların ve minnacık bebeklerimizin yüzü-suyu hürmetine ayakta kalıyor. Allah hepimize yardım etme zevkini yaşatsın, iyi insanlarla karşılaştırsın ve bu insani duyguları kalbimize yerleştirsin. Sağlıcakla kalın.