Her sabah yeniden doğar, hayata yeniden başlarız. Hayata hiçbir şeyden haberi olmayan bir çocuk gibi başlayanlar olduğu gibi, 30-40 yaşlarındaki tecrübeleriyle adım atanlarımızda var. Her yeni güne uyanmak ve masum olarak başlamak aslında bir lütuftur bizim için.
Uyku yarı ölümdür derler. Uyandığımız her yeni gün yeni bir diriliştir, yeniden hayata başlamaktır. Gözümüzü açtığımız her gün yeni fırsatları yakalayabilmektir. Doğrusu talihliliktir. Her sabah kalkışta bu duyguyla hataya atılan insanın dünyasında mutsuzluğunun yeri olabilir mi?
Hayatın bir oyun ve eğlence değil, önemli görevleri üstlenmek olduğunu bilip, bu eşsiz fırsatı iyi değerlendirip, zamanımızı iyi kullanmalıyız.
İflas etmiş bir adamı düşünelim. Kara kara düşünürken eline birden bire trilyonlar verilirse ne kadar sevinir. Sonra aynı hatalara düşmemek için o sermayeyi en güzel şekilde kullanmamaya çalışır.
İnsan ister iflas etmiş, ister kazancına yeni kazançlar ekleyebilecek durumda bir tüccar gibi olsun, her yeni gün ona verilmiş harika bir sermayedir. Bu sermayeyi insan öyle kullanmalı ki, yarın ah, vah etmesin, dizlerini dövmesin.
Evet, dönüşü olmayan, pişmanlığı fayda vermeyen bir yerin yolcusuyuz. Yolculuk ne kadar bilmiyoruz. O zaman bize bahşedilen günün kıymetini bilip, uyandığımıza şükür edip, her doğan güneşi gördüğümüze sevinelim.
Yaşanacak güzel yarınlara kavuşmamız dileğimle; Esen kalın.