Düşündüklerimiz, yaptıklarımız ne kadar önemli. Dürüst, namuslu olursak, çalmadan, çırpmadan tartıyı kullanırsak, iyi şeyler olur, iyi şeyler yaşarız, ne yaparsak, ne düşünürsek, yaptığımızın, yaşattığımızın aynısı başımıza gelir. Bu hikayede bunu ne güzel özetlemiş.
Dürüst, namuslu ve vicdanlı olmak olmak zorundayız. İyi duygular beslersek, kazanan biz oluruz. Bu güzel hikaye de bunu ne güzel özetlemiş.
***
Yaşlı adamın eşi evde tereyağı yapıyordu. Kocası ise her gün yakınlardaki bakkala götürüp satıyor, onunla geçiniyorlardı.
Bakkal adamın getirdiği tereyağını hiç tartmıyordu. Ancak bir gün acaba dedi. Adam gittikten sonra tereyağını tartıya koydu, 900 gram olduğunu görünce çok öfkelendi ve “Yarın geldiğinde bunun hesabını sorar, bir daha da ondan alışveriş yapmam” dedi.
Ertesi sabah yaşlı adam elinde tereyağı ile içeriye girdi. Bakkal sert bakışlarıyla “Bir daha senden tereyağı almayacağım” dedi.
Yaşlı adam üzülerek, “Efendim bir yanlışım mı oldu” dedi.
Bakkal, “Efendi senin bana verdiğin tereyağını tartım 900 gram geldi. Ayıp değilmi bu yaptığın” dedi.
Yaşlı adam utanarak başını yere eğdi ve “Efendim bizim terazimiz yok, sizden bir kilo şeker almıştık onu tartı olarak kullanıyoruz. O aldığımız şekerle tartıp size getiriyorum” dedi
Bakkal utancından ne yapacağını şaşırdı.
***
Böyledir işe dünya…
Kime ne ağırlıkta kıymet verirsen o ağırlıkta kıymet bulursun.
Hiç kimse yaşattığını, yaşamadan ölmez.
***
Biz nasıl böyle bir millet olduk! Ne oldu bizlere de bu hale geldik! Ahlak ve vicdan insanın temeli ve mayasıdır. Ahlak ve vicdan olmazsa insan olmaktan da bahsedilemez! Alalhım yolumuzu, mayası ahlakla yoğrulmuş iyi insanlara çıkar.