Bu maçın, ne F.Karagümrük, ne de Adana Demirspor’un sıralamadaki yerini belirleyici olması  açısından çok fazla önemi olmasa bile, iki İtalyan teknik adamanın, futbol felsefelerinin sahaya yansıtılmaları ve prestijlerini ortaya koymaları açısından önemliydi. Gelelim maça; Demirspor’un, daha maçın başından itibaren, pozisyonlarla maça başlamasını, oyunu domine etmesini, pozisyon bulmasını, “standardize edilmiş bir takım oyunu”tanımlamasıyla belirtebilirim. Zaten maçın hemen başlarındaki istatistiklere baktığımızda, maçın ilk onbeş dakikasına kadar, Demirspor’un üç-dört pozisyonuna karşılık, bunların içinde, ikisi kaleyi bulan dokuz şut. Buna karşılık F.Karagümrük’ün ilk ciddi hücum ve şutunu gördüğümüzde, dakika 15’i gösteriyor olmasıydı. Her iki takımın ortak özelliği de, geriden oyun kurarak çıkmalarındaki başarısıydı. Her iki takımın ön alan baskısını ise Demirspor oldukça iyi yaptı. Bunun yanında F.Karagümrük’ün iyi yaptığı şey de; oyunun boyutunu olabildiğince kısaltarak oynaması ve dikine hücumları çok sık kullanmasıydı. Montella, oyunu daraltarak oynamanın şifresini de,Rodrigues’in geriden çıkarak önüne atılan paslarla çözmüş olmasıydı. Maçın kırılma anı; Dakika 76’da F.Karagümrük’ün sonradan oyuna giren oyuncusu Colley’in müsait pozisyonlarda topu Giagne ile buluşturamaması, dönen iki topun kale içine atamamaları, dönen topun Yusuf’un ayağından hızlı hücuma dönüşerek ters taraftaki Belhanda’yı görmesi, onun başarılı asistine tek vuruş yeteneğini kullanan Onyekuru’un golü bulmasıydı. Kişisel performansların oyuna etkisi Bu sene, Semih’in önemli forvet oyuncularına karşı, bire-bir oyun performanslarını hep başarılı buldum. Bu maçta da Diagne’yi olabildiğince etkisiz bıraktı. Diagne’nintopla doğru dürüst buluştuğu dakika da 32’yi gösteriyordu. Semih’in diğer başarılı yanı da; özellikle ceza sahası içinde, rakibine yapacağı müdahalelerde, vücut çalımını yemeden, topa müdahalelerindeki zamanlaması. Rodrigues’i izlerken, özellikle de son maçlardaki performansını, bir sol bekten çok daha ötesine taşıyor olması. Bunun yanında, defansın arkasına yapılan uzun koşuları,defanstan çıkarken derin ve uzun paslarını doğru adamlarla buluşturmasını başarılı buluyorum. Belhandahem golcü, hem de gollük paslarda asist özelliği olan önemli oyunculardan birisi. Bu özelliği onu, Demirspor’un en kreatif oyunculardan biri haline getirdi. Gününde olduğunda sonuca doğrudan etki ediyor.Bu maçta da bunu gördük. Sezonun sonuna yaklaşırken, Yusuf’un yakaladığı fiziksel performansı ve ona eklediği yetenekleriyle bu seviyelere çıkması, iki golün hazırlanışı, onu, önümüzdeki sezonda, bu takımın ihtiyacı olacak önemli oyunculardan birisi haline getirmiş gibi duruyor. Bir çift lafta Akintola’ya etmekte fayda var. Bu maçın etkili oyuncularından biriydi ama geçen seneden bu yana, yaratıcı yeteneğini kullanmada geç kaldı sanki. Son söz; Ligin üst tarafında oluşan sıralama, bir mucize olmazsa değişmeyecek gibi. Demirspor’un aldığı sonuç, geçen yıl başlayan bu ligde hiçbir şeyin tesadüf olmadığını gösteriyor. Önümüzdeki hafta Beşiktaş’ın Adana’ya geliyor olması, Türkiye liglerinde en kaliteli maçlardan birisi olmaya aday niteliğinde.