Hayat savaşımız öyle ağırlaştı ki, anlatılması mümkün değil. Yaşam kalitemiz düştü, umutsuzluk, gelecek endişesi herkesin en çok düşündüğü konu oldu. Ekonomik kriz yetmezmiş gibi felaketler yakamızı bırakmıyor, ülkemizde art arda felaketler yaşıyoruz.
Bir anda dünyamız değişti. İnsanlar evsiz barsız, işsiz sokakta kaldı. Vatandaş tükendi. Gıdanın fiyatlarına yetişemiyoruz. Bu insanlar nasıl doyacak, nasıl geçinecek! Bugün aldığımız ürünün fiyatını yarın zamlı buluyoruz. Kiraya gelen korkunç artış, herkesi kara kara düşündürüyor. Aldığımız maaşlarımızla idare ederek, geçinmeye, yaşamaya çalışıyoruz. Gariban vatandaş bir oraya bir ora savrulur oldu.
***
Artık herkes hepten hüzünlü ve karamsar oldu. Gelecek korkusu içimizi sardı. Günü kurtarmak için çabalayıp duruyoruz. Market market geziyoruz, pazara geç saatlerde gidiyoruz ki, aman fiyatlar düşer de daha ucuza alırız diye. Ama ne gezer fiyatlar füze gibi.
Neyse ki bahar geldi. Kentimizde hava ılık, soba yakmadan oturabiliyoruz, ya diğer illerimiz, oralarda hala kış hüküm sürüyor. Çadırda yaşayan depremzedeler için hayatın zorluğu devam ediyor. O insanları düşündükçe içim kanıyor. Gelen yardımlarla hayatlarını devam ettirmeye çabalıyorlar.
Gel de bu tablo karşısında karamsar olma. Sabırla bekleyişimiz sürüyor. Sabreden derviş hesabı belki muradımıza ereriz. Yine de umudumuz hep canlı kalsın. Hepimizin dileği, yaşanabilir yarınlar kavuşmak.