Karanfilleri tokatlar gibi eserdi rüzgâr
bir ses yükselirdi çiçeksiz pancurlardan
utanmadan ağlardı kadınlar
utanmadan erkekler
loş sevdalar gibi şimdi o eski fotoğraflar
babamın annemin saçlarını okşadığı
annemin cümbüş eşliğinde şarkılar söylediği
ya da ne bileyim...
üzümlerin ayak altında ezildiği şaraplı zamanlar
netleşir, tek kare içinde büyür
sarar öldürür beni bu onlarsız akşamlar
yırtarım Temmuz’a ait yazdığım her şeyi
utanır ağlamaz kadınlar
utanır erkekler
belli belirsizdir gözbebekleri
öyle bir gülmek zamanı ki şimdi kendi halimize
yanar çocukluğumun yarım kalmış bütün filmleri
(Faize Özdemirciler)