ŞEYDA TURAÇLAR
Köşe Yazarı
ŞEYDA TURAÇLAR
 

Tuz Gölü

Ankara, Konya ve Aksaray illerinin kesiştiği noktada bulunan Tuz Gölünün, yerli ve yabancı turist akınına uğradığını ve gölün şifa dağıttığını duyunca, bende merak edip, gölü görelim dedim. Tuz Gölü Türkiye’mizin önemli göllerinden biridir. Özelliği ve yapısı dolayısıyla her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin %55’ini tuz ihtiyacını karşılaması bakımından önemli bir yere sahiptir. Doğal güzelliği ve büyüleyici manzarasıyla yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan Tuz Gölü, suyu, tuzu ve çamurunun yanında minerallerinden elde edilen sağlık ürünüyle de şifa dağıtıyor. Tuz Gölü'nün suyunda, çamurunda ve tuzunda 22 çeşit mineral bulunuyor. Son günlerde yabancı ve özellikle de yerli turist akınına uğrak yeri olmuş. Kadın, erkek, çocuk herkes pantolonlarını büküp, suyun içinde gezindiklerini görünce bende merak edip suyun içine girdim. Ayak tabanlarıma tuzların battığını htim. Havada güzel olunca yarım saat gölün içinde yürüdüm. Çıktığımda ayaklarımın pırıl pırıl olduğunu ve rahatladığını htim. Büyüklerimizin de ayaklarını dinlendirmek için, leğenin içine tuz atıp ayaklarını koyduklarını hepimiz biliriz. Ben memnun kaldım. Yolunuz düştüğünde hepinizin göle girmesini isterim. Hem macera yaşıyorsunuz hem de şifa buluyorsunuz. Turistler Ankara-Adana karayolunun kıyısında bulunan, Tuz Gölü'nün keyfini çıkarırken aynı zamanda gölden yapılmış sağlık malzemelerinden de yararlanabiliyorlar. Gölden elde edilen çamur maskesi, sivilce ve masaj keremleri, baş ağrısına karşı ilaçlar, saç dökülmesine karşı şampuanlar olmak üzere 35 çeşit sağlık malzemesi gelen ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor. *** Tuz Gölünün, bir de güzel bir Efsanesi var. Tuz Gölünün olduğu yerde zamanında üzüm bağı varmış. Bağın sahibi yaşlı kadın kötü kalpli biriymiş. Bir gün Yazın en sıcak günlerinden birinde, bir derviş geçiyormuş. Sıcağın etkisiyle, serinlemek için bir dal üzüm istemiş. Yaşlı kadın da “ bu yıl üzüm alamadım, bağım kurudu” diyerek üzüm vermemiş. Yaşlı kadının yalan söylediğine inanan derviş, “O zaman tuzla buz olasın, gelen geçen seni taşlasın” diyerek beddua etmiş. O anda kadın taşa kesmiş ve bağ alanı da tuz gölü haline gelmiş. *** Sağlık ve huzurlu günlerin tüm dünyamızı sarması dileğimle şen kalın.          
Ekleme Tarihi: 05 Ocak 2022 - Çarşamba

Tuz Gölü

Ankara, Konya ve Aksaray illerinin kesiştiği noktada bulunan Tuz Gölünün, yerli ve yabancı turist akınına uğradığını ve gölün şifa dağıttığını duyunca, bende merak edip, gölü görelim dedim.

Tuz Gölü Türkiye’mizin önemli göllerinden biridir. Özelliği ve yapısı dolayısıyla her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin %55’ini tuz ihtiyacını karşılaması bakımından önemli bir yere sahiptir.

Doğal güzelliği ve büyüleyici manzarasıyla yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan Tuz Gölü, suyu, tuzu ve çamurunun yanında minerallerinden elde edilen sağlık ürünüyle de şifa dağıtıyor. Tuz Gölü'nün suyunda, çamurunda ve tuzunda 22 çeşit mineral bulunuyor.

Son günlerde yabancı ve özellikle de yerli turist akınına uğrak yeri olmuş. Kadın, erkek, çocuk herkes pantolonlarını büküp, suyun içinde gezindiklerini görünce bende merak edip suyun içine girdim. Ayak tabanlarıma tuzların battığını htim. Havada güzel olunca yarım saat gölün içinde yürüdüm. Çıktığımda ayaklarımın pırıl pırıl olduğunu ve rahatladığını htim.

Büyüklerimizin de ayaklarını dinlendirmek için, leğenin içine tuz atıp ayaklarını koyduklarını hepimiz biliriz. Ben memnun kaldım. Yolunuz düştüğünde hepinizin göle girmesini isterim. Hem macera yaşıyorsunuz hem de şifa buluyorsunuz.

Turistler Ankara-Adana karayolunun kıyısında bulunan, Tuz Gölü'nün keyfini çıkarırken aynı zamanda gölden yapılmış sağlık malzemelerinden de yararlanabiliyorlar. Gölden elde edilen çamur maskesi, sivilce ve masaj keremleri, baş ağrısına karşı ilaçlar, saç dökülmesine karşı şampuanlar olmak üzere 35 çeşit sağlık malzemesi gelen ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor.

***

Tuz Gölünün, bir de güzel bir Efsanesi var.

Tuz Gölünün olduğu yerde zamanında üzüm bağı varmış. Bağın sahibi yaşlı kadın kötü kalpli biriymiş. Bir gün Yazın en sıcak günlerinden birinde, bir derviş geçiyormuş. Sıcağın etkisiyle, serinlemek için bir dal üzüm istemiş. Yaşlı kadın da “ bu yıl üzüm alamadım, bağım kurudu” diyerek üzüm vermemiş.

Yaşlı kadının yalan söylediğine inanan derviş, “O zaman tuzla buz olasın, gelen geçen seni taşlasın” diyerek beddua etmiş. O anda kadın taşa kesmiş ve bağ alanı da tuz gölü haline gelmiş.

***

Sağlık ve huzurlu günlerin tüm dünyamızı sarması dileğimle şen kalın.

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.