Maalesef, yeni güne gözlerimizi acıyla, gözyaşıyla, endişeyle açıyoruz. Bir yanım acırken, gözlerimden yaşlar boşalıyor. Bugünlerde geçecek ama ”Yıkılan yerler onarılacak ama acılarımız ölünceye kadar onarılamayacak.”
Hepimiz enkaz altında kaldık. Evlerimiz mezarımız oldu. Kimimiz kaçarak kurtulduk, kimimiz enkazdan sağ çıktık. Kimimiz yaşama tutunmaya çalıştık. Kimimiz hastanede mücadele veriyor. Kimimiz cenazesini alıp defnediyor. Yitip giden binlerce can, bir anda yok olan evlerimiz, mallarımız, eşyalarımız. Saniyede Dımdızlak ortada bulduk kendimizi.
Neye yanacağımızı şaşırdık . Savaştan çıkmış görüntülerin hepsi gerçek. Bunları birebir yaşadık. Kurtulduysak, Mucize olarak yaşamıyoruz; evlerimiz depreme dirençli diye, nefes alıyoruz, hayattayız. Binlerce şükürler olsun sana Rabbim.
***
Acının merkezi olan yerlerde şahit olduğumuz manzaralar şaştık, kaldık. Kiracısından zam isteyen ev sahibinin, kiracısıyla sıcak yemek almak için kuyrukta olduğunu gördük. Sokakta aynı kovadan ısınırken gördük. Giysi, eşya kuyruğunda gördük. Artık onların da evi olmadığı için çadırda kaldıklarını gördük. Bu deprem herkesin eşit şartlara sahip olduğunu gösterdi; tabi ki anlaya.
Rezidansları yapan müteahhitlerin kaçarken yakalandığını gördük.
Dersimizi aldık mı bilmem ama çok çok ağır bedelle ödedik. İnşallah bu ders herkese milat olur. Gerekli önlemler, tedbirler alınır.
Geçmiş olsun demekle geçmiyor bu yaralar.
Yitirdiğimiz tüm canlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diler, yaralılarımıza da Allah’tan acil şifalar vermesini temenni ederim.
Kalbimiz ve Dualarımız güzel ülkemiz için. Allah yar ve yardımcımız olsun.