Her yeni güne acı, gözyaşı, korku ve endişeyle uyanıyoruz. Yerle bir olmuş evleri, hastaneleri, otoyolları, otelleri, polis merkezini, çok katlı binaları, yollarda, tarlalarda açılan yarıkları, görünce nefes almakta zorlanıyor, yüreğim daralıyor. Felaketin boyutu içler acısı.
10 ilimiz acının merkezi oldu. Enkazlardan yaşama uzanan elleri gördükçe içim kan ağlıyor. Maddi, manevi, ekonomik olarak çöktük. Binaları yıkılanların artık bir yuvası yok. Gidecek evleri, malları, eşyaları yok. Üzerlerindeki giysiden başka bir şeyleri kalmadı. Günlerce o kıyafetle sokaklardalar.
Bu çok acı günde tüm Türkiye tek yürek oldu. Ulus olarak kenetlendik. Dünya yardımımıza koştu. Yardımlar çığ gibi geldi. Devletimiz, yüce gönüllü insanlarımız, tüm kurumlarımız, fedakar hemşerilerimiz, gıdalar, yiyecekler, sıcak yemekler, giysiler ulaştırdı.
Kıyameti andıran görüntülere korkuyla bakıyoruz. Giden canlara yanarken, afetten kurtulduğumuza sevinemiyoruz bile. Yakınlarımızdan çoğu bu felakette canını yitirdi veya enkaz altında kaldı.Herkes çaresiz, endişeli bir bekleyiş içinde. Korkuyla evlerimizden kaçtık, şimdi ise yıkılmazsa bile giremeye korkak olduk.
***
Hatay’daki bir arkadaşımı aradım. Benim ailemden 28 kişi hayatını kaybetti. Enkaz altında hala canlarımız var. Ben Adanadayım ama sağ kaldığıma seviniyorum. Cenazeye sevinilir mi, biz cenazemizi bulduğumuz için seviniyoruz bile. Anla artık öyle ki felaketi yaşadık ki, anlatmaya bile kelime bulamıyorum. Canlarım gitti, evim gitti, herşeyimiz gitti. Benim için hayat bitti. Neye yanacağımızı şaşırdık. Artık onları defnedip, bu büyük acıyla ayakta kalmaya çalışıyoruz.
Ateş tüm ulusumuzu yaktı. Allahım herkese yardım et, yardımını esirgeme.
İNŞALLAH BU AFET, ARTIK BİZLERE HİÇBİRŞEYİN BİZİM OLMADIĞINI ANLATIR