2 Temmuz Türkiye için kara gün olarak tarihe geçti.
O gün, Pir Sultan Abdal şenlikleri için Sivas’a giden aydın ve sanatçılardan 33’ü ve iki otel görevlisi otelin yakılması sonucu hayatlarını kaybetti.
2 Temmuz günü Cuma namazının ardından Pir Sultan Abdal etkinliklerinin yapıldığı kültür merkezine doğru “ Sivas laiklere mezar olacak” sloganlarıyla bir yürüyüş başlatıldı.
Saldırganlardan bir grup yeni dikilen “Halk Ozanları” heykelini yıkıp, yerde sürüklediler.
Protestocu saldırganların her geçen saat sayıları artıyordu. Madımak Oteli’nin önünde o ana kadar hiçbir aşama kaydedilmiş ve yeterince önlem alınmamıştı. Otelin önünde 15 bini aşkın protestocu saldırgan vardı.
Otelin önündeki araçlar ve yerlerde sürüklenen heykel ateşe verildi. Otelin camları kırıldı.
Saldırganlar, otelin birinci katına çakın saldırgana “Lan yakın” diye sesleniyordu. Saldırganlar otelden başlayan yangının ilk alevini gördüklerinde ise “ Cehennem ateşi işte” diye sesleniyordu.
Olayların büyümesi üzerine Sivas’a davet edilen takviye kuvvetler ise zamanında gelmedi ve gelenler ise yetersiz kaldı.
Otelde 35 can hayatını kaybetti.
2 Temmuz 1993’te yaşanan katliamın üzerinden tam 29 yıl geçti.
2 Temmuz, bir katliamın tarihi olarak hafızalara kazınmış ve o günden bugüne kadar silinmesi zor bir hal almıştır.
Katliamdan iki gün önce dağıtılan bir bildiri, 2 Temmuz'da neler yaşanacağının habercisi olmasa da, işaret gibiydi.
O gün kanlı Sivas’ta halkın bağrı Madımakta 35 kez bıçaklandı.
O gün özgürlük 35 kez hançerlendi.
O gün özgürlük adına, semah dönerek yola çıkanlar 35 kez katledildi.
O gün zulmün ateşi ve kara dumanı tüm ülkeyi kapladı.
O gün insanlık bir kez daha Sivas’ta yakıldı.
Türkiye; Metin Altıok, Behçet Aysan, Uğur Kaynar, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Hasret Gültekin, Asım Bezirci, Edibe Sulari ve Asaf Koçak gibi aydın, sanatçı, şair, yazar ve halk ozanını Sivas’ta kaybetti. 12 yaşındaki Koray Kaya ve 15 yaşındaki Menekşe Kaya’da Madımak’tan çıkamadı.