Kış mevsimi zorluklarla doludur. Kar, yağmur, soğuk, fırtına. Birde buna yakamızı iki yıldır bırakmayan virüs eklendi. Evlere kapandık, sevdiklerimizden uzaklaştık. Bir dostla sohbet etmeye hasret kaldık. Bu da yetmezmiş gibi, üstüne birde ülkemizdeki ekonomik istikrarsızlık, hayat pahalılığı eklenince canımızdan bezdik.
Üst üste gelen zamlar yetmezmiş gibi, saatlik değişen gıda fiyatları. Market çalışanlarının elinde etiketler, ürünlerin üzerinde sık sık yapıştırılıyor. Sabah aldığımız bir ürünü öğleden sonra zamlı almaya başladık. Market market geziyor, neresi daha ucuz ise oraya gidip yiyeceklerimizi alıyoruz. Tatlının fiyatını sordum, çok pahalı olunca almadım. Satıcı, “Bak abla bugün al, yarın daha pahalı olacak”demez mi? Allah sonumuzu hayır eyleye.
Ekmeğe ve tüm gıdaya gelen zamlar belimizi büktü. Hiçbir şeyin yanına yaklaşılamıyor. Hele et fiyatları uçtu. Onu tavuk eti fiyatı da izledi. Vatandaş belediye ekmeğini almak için saatlerce kuyrukta bekliyor. Sırası gelince de ancak 5 ekmek alabiliyor. Kuyruğa girip, saatlerce ayakta ve soğukta bekleyip aldığı ekmek sadece 5 tane. Doğal olarak herkesin ekmek alması sağlanıyor. Hele ki yoksul, çocuklu ve kalabalık ailelere Allah yardım etsin.
Büyükşehir Belediyesine bu hizmetinden dolayı minnettarız. Vatandaş, üretimin artırılmasını ve daha çok ekmek almak istiyor. Bir günlük ekmeğini bir defada alıp gitmek isteğinde. Halk büfeleri her semtte olmadığı için, başka semtlerden de vatandaşlar gelince çok uzun kuyruklar oluşmaya başladı. Sıra kavgası ve tartışmalar yaşanmaya başladı.
Doğalgazı açmaya korkar oldu, tüpün fiyatı ise füze gibi.
Anlayacağımız bu mevsim ve önümüzdeki yıl zor geçecek. Allah yardımcımız olsun.