ŞEYDA TURAÇLAR
Köşe Yazarı
ŞEYDA TURAÇLAR
 

Çaresizlik!

Akıl hastanesinde, hastalar kuyruk oluşturmuşlar, bir kapının anahtar deliğinden sırayla bakıyorlarmış. Merak eden bir doktorda sıraya girmiş, bakmış. 'Ben bir şey göremedim, neye bakıyorsunuz' demiş. Hastalar kahkahalarla gülmüşler, 'Biz aylardır bakıyoruz göremedik de, sen bir bakışta göreceğini mi sandın' demişler. **** Neye, niye, nasıl baktığın önemli. Kim bilir, beklersin işte bir şeyler. Görmeyi, duymayı, olmasını istediğin şeyi. Belki küçücük bir delikten değil de uçsuz bucaksız ufuklara bakıp, adını bile koyamadığın duygularla. Çaresizce... Bir umut beklersin, bir çıkar yol ararsın. Hiçbirşey olmayacağını bile bile. Beklersin. Dualarla beklersin, beddualarla beklersin. Sonra kendi kendine sorular sorarsın, nerde hata yaptım diye. Beynin bulanır, miden bulanır. Allak bullak olursun. Canın hiçbirşey yapmak istemez. Çok çok uzaklara, kimsenin sana ulaşamayacağı , hiçbirşeyi duymayacağın, görmeyeceğin , yalnız yapayalnız bir yere gidip çığlık çığlığa bağırmak gelir içinden. 'Yapamazsın ki' der içindeki ses. Gidemezsin, kalırsın yine. Aynı duygular zaman zaman gelir aklına, yine yaşarsın. Bakarsın ses seda yok. Çaresiz, çaresizce. Kabul edersin. Sonra kafan dağılır. Bazen imrenirsin etrafındakilere. Sonra yine çaresiz kalırsın. Kendini küçücük bir anahtar deliğinden bakarken görürsün... Herşeyi oluruna bırakır, yaşar gidersin işte. Boyun eğersin çaresizce. Ne iyisi akıl hastanesindeki hastalar gibi, bakmayı bilmek. Herşeyi oluruna bırakıp, beklentisiz, umursamaz bir halde yaşamak. Bu dünya ancak bu şekilde çekilir. Sağlıkcakla kalın.
Ekleme Tarihi: 26 Mayıs 2022 - Perşembe

Çaresizlik!

Akıl hastanesinde, hastalar kuyruk oluşturmuşlar, bir kapının anahtar deliğinden sırayla bakıyorlarmış.

Merak eden bir doktorda sıraya girmiş, bakmış.

'Ben bir şey göremedim, neye bakıyorsunuz' demiş.

Hastalar kahkahalarla gülmüşler, 'Biz aylardır bakıyoruz göremedik de, sen bir bakışta göreceğini mi sandın' demişler.

****

Neye, niye, nasıl baktığın önemli.

Kim bilir, beklersin işte bir şeyler. Görmeyi, duymayı, olmasını istediğin şeyi.

Belki küçücük bir delikten değil de uçsuz bucaksız ufuklara bakıp, adını bile koyamadığın duygularla.

Çaresizce...

Bir umut beklersin, bir çıkar yol ararsın.

Hiçbirşey olmayacağını bile bile.

Beklersin. Dualarla beklersin, beddualarla beklersin.

Sonra kendi kendine sorular sorarsın, nerde hata yaptım diye. Beynin bulanır, miden bulanır.

Allak bullak olursun. Canın hiçbirşey yapmak istemez.

Çok çok uzaklara, kimsenin sana ulaşamayacağı , hiçbirşeyi duymayacağın, görmeyeceğin , yalnız yapayalnız bir yere gidip çığlık çığlığa bağırmak gelir içinden.

'Yapamazsın ki' der içindeki ses. Gidemezsin, kalırsın yine. Aynı duygular zaman zaman gelir aklına, yine yaşarsın. Bakarsın ses seda yok. Çaresiz, çaresizce. Kabul edersin.

Sonra kafan dağılır. Bazen imrenirsin etrafındakilere. Sonra yine çaresiz kalırsın.

Kendini küçücük bir anahtar deliğinden bakarken görürsün...

Herşeyi oluruna bırakır, yaşar gidersin işte. Boyun eğersin çaresizce.

Ne iyisi akıl hastanesindeki hastalar gibi, bakmayı bilmek. Herşeyi oluruna bırakıp, beklentisiz, umursamaz bir halde yaşamak. Bu dünya ancak bu şekilde çekilir.

Sağlıkcakla kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.