ŞEYDA TURAÇLAR
Köşe Yazarı
ŞEYDA TURAÇLAR
 

Kadın olmak!

Türk toplumunda asırlardan beri kadına değer verildiğini biliyoruz. Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti kurmasıyla birlikte, kadına verilen haklar daha da arttı. Ne yazık ki günümüzde kadın cinayetleri, şiddet ve istismar giderek artıyor. İçimiz sızlayarak ve üzülerek izlediğimiz görüntüler hiç de iç açıcı değil. Bu toplum nereye gidiyor? Oysaki, ayaklarının altına cennet serilen, fedakar, cefakar,eli öpülesi kadınlarımız onlar. Tüm kadınlarımıza ithaf ediyorum. *** Altıncı gün dolmak üzereydi ve Yaradan hala kadını yaratıyordu.Bir melek çıkageldi.Yaradana;– Ötekini, erkeği çok daha çabuk yaratmıştın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun?diye sordu. Yaradan yanıt verdi:– Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum dedi.– Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum.Ama yine bir bütün olmasını sağlıyorum.Bu yarattığım bir çok çocuğa aynı anda sarılabilmeli. Dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilmeli.Düşen bir çocuğun kanayan dizini de,Yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli… Melek sordu:– Kaç eli, kaç kolu olacak?– Sadece iki. – İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini… – Hepsi bu değil…Kendi yaralarını da kendi sarabilecek. Melek yaklaşıp kadına dokundu…– Onu çok yumuşak yapmışsın. – Yumuşak ama aynı zamanda çok güçlü.Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsin… – Düşünmeyi de bilecek mi?Yalnızca düşünmeyi değil. Hem sağduyusunu kullanmayı,Aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi, hem de mücadele etmeyi, düşüncelerini savunmayı. Sorun çözmeyi de biliyor. Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da biliyor… Melek, kadının yanağına dokundu.Eli ıslanınca bu nedir diye sordu. Yaradan yanıtladı:– Buna gözyaşı denir. – Neye yarar?– Kendini ifade etmeye yarar.Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru,Ama aynı zamanda sevinci ifade etmesine yarar. Kadının kendini ifade biçimleri sonsuzdur: O, sevinci, mutluluğu ve aşkı yakalayıp sımsıkı sarılmayı bilir. Haykırmak istediği vakit susabilir;Sustuğunda çığlığını duyurabilir;Öfkelendiği vakit gülümseyebilir. Ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir. Mutlu olunca ağlayabilir,Korktuğu vakit gülebilir…O inandığı doğrular için sonuna dek mücadele eder;Haksızlığa karşı savaşır,Çözüm yolunu biliyorsa,‘Hayır’ yanıtını asla kabullenmez.Korkan birini gördüğünde,‘Tut elimi korkma’ deyip, Elini uzatandır. Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir. Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir… – Peki, bunun hiç mi eksiği ya da yanlışı yok?– Hiç olmaz olur mu? Var bir hatası: NE KADAR DEĞERLİ OLDUĞUNU UNUTUR!” Ve Yaradan Kadını Yarattı…
Ekleme Tarihi: 10 Mart 2022 - Perşembe

Kadın olmak!

Türk toplumunda asırlardan beri kadına değer verildiğini biliyoruz. Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti kurmasıyla birlikte, kadına verilen haklar daha da arttı. Ne yazık ki günümüzde kadın cinayetleri, şiddet ve istismar giderek artıyor. İçimiz sızlayarak ve üzülerek izlediğimiz görüntüler hiç de iç açıcı değil. Bu toplum nereye gidiyor? Oysaki, ayaklarının altına cennet serilen, fedakar, cefakar,eli öpülesi kadınlarımız onlar.

Tüm kadınlarımıza ithaf ediyorum.

***

Altıncı gün dolmak üzereydi ve Yaradan hala kadını yaratıyordu.Bir melek çıkageldi.Yaradana;– Ötekini, erkeği çok daha çabuk yaratmıştın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun?diye sordu.

Yaradan yanıt verdi:– Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum dedi.– Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum.Ama yine bir bütün olmasını sağlıyorum.Bu yarattığım bir çok çocuğa aynı anda sarılabilmeli. Dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilmeli.Düşen bir çocuğun kanayan dizini de,Yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli…

Melek sordu:– Kaç eli, kaç kolu olacak?– Sadece iki.

– İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini…

– Hepsi bu değil…Kendi yaralarını da kendi sarabilecek.

Melek yaklaşıp kadına dokundu…– Onu çok yumuşak yapmışsın.

– Yumuşak ama aynı zamanda çok güçlü.Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsin…

– Düşünmeyi de bilecek mi?Yalnızca düşünmeyi değil. Hem sağduyusunu kullanmayı,Aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi, hem de mücadele etmeyi, düşüncelerini savunmayı. Sorun çözmeyi de biliyor. Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da biliyor…

Melek, kadının yanağına dokundu.Eli ıslanınca bu nedir diye sordu.

Yaradan yanıtladı:– Buna gözyaşı denir.

– Neye yarar?– Kendini ifade etmeye yarar.Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru,Ama aynı zamanda sevinci ifade etmesine yarar. Kadının kendini ifade biçimleri sonsuzdur: O, sevinci, mutluluğu ve aşkı yakalayıp sımsıkı sarılmayı bilir. Haykırmak istediği vakit susabilir;Sustuğunda çığlığını duyurabilir;Öfkelendiği vakit gülümseyebilir. Ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir. Mutlu olunca ağlayabilir,Korktuğu vakit gülebilir…O inandığı doğrular için sonuna dek mücadele eder;Haksızlığa karşı savaşır,Çözüm yolunu biliyorsa,‘Hayır’ yanıtını asla kabullenmez.Korkan birini gördüğünde,‘Tut elimi korkma’ deyip, Elini uzatandır. Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir. Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir…

– Peki, bunun hiç mi eksiği ya da yanlışı yok?– Hiç olmaz olur mu?

Var bir hatası: NE KADAR DEĞERLİ OLDUĞUNU UNUTUR!”

Ve Yaradan Kadını Yarattı…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.