Kayserili fıkralarını hepimiz biliriz. Anadolu’muzun güzel insanlarının bu huylarının doğruluk payı olduğu kadar mizahi yönleri de ayrı bir güzeldir. Zenginlikleriyle anılan Kayseri insanı, fıkralara konu olacak kadar özel ve güldürecek kadar komiktir. Çok çalışkandırlar, tutumludurlar, zekidirler ve bir o kadar akıllarını kullanan insanlardır. Binlerce iş insanı ve yöneticiler oradan çıkmıştır.
Ellerinin sıkı olduğunu, kolay kolay ellerini ceplerine atmadığını çoğumuz tanık olmuşuzdur. Bu söz onlara ait olduğu için cimrilik eden ve para harcamaya korkan birini görünce, ‘Kayserili misin diye” sorarız. Mecazi anlamda kullandığımız bu söz tüm Türkiye’de yaşayan insanlar için de kullanır hale gelmiştir. Çevremizde böyle Kayserililer’i andıran insanlara rastlamışızdır.
Bu gülümseten fıkrayı severek okumanız dileğimle, esen kalın.
***
Fıkra bu ya:
Zengin bir Arap kalp ameliyatı geçirecekmiş doktorlar ameliyat sırasında bir tedbir olarak bir miktar kan depolamak istemişler ama bu Arap'ın kanı çok nadir bir kan imiş. Bütün dünyayı arayıp taramışlar ve sonunda Türkiye’de yaşayan bir Kayserilide bu kanın olduğu anlaşılmış.
Kayserili kanı vermeyi kabul etmiş ve ameliyat yapılmış. Ameliyattan hemen sonra zengin Arap, kendisine kan veren Kayseriliye teşekkürleri ile beraber müthiş bir otomobil ve bir milyon dolar para göndermiş. Bir kaç ay sonra Arap'ın bir kere daha ameliyat olması icap etmiş.
Doktorlar yine Kayseriliyi aramışlar ve Kayserilide tekrar kan vereceğini söylemiş. Arap yine ameliyat edilmiş. Ancak bu defa kendisine kan veren Kayseriliye bir teşekkür notu ile bir kutu Şam baklavası yollamış. Çok daha kıymetli hediyeler ve para bekleyen Kayserili bu işe çok bozulmuş. Kan verdiği Arap zenginine bir telefon açıp, neden bu kadar cimri davrandığını sormuş.Arap kahkahalar atarak şu cevabı vermiş
- Ya habibi, gözümün nuru. Artık damarlarımda Kayserili kanı dolaşıyor.