14 Şubat sevgililer günü diye bir gün var malumumuz. Kutlanması anlamlı ya da anlamsız, önemli değil. İçinde sevgi sözcüğü geçen, sevgiyi çağrıştıran her şey anlamlı bana göre… Herkese sevgiyi hatırlatan bu günde içimizde sevgi kıvılcımları oluşur. Özellikle de genç ve kendini genç hissedenlerin ruhunda mutluluk hormonu tavan yapar. Sevgi sözcükleri, mesajları çoğalır. Kimi eşine, yarenine, sevdiğine, annesine, arkadaşına sevgisini göstermek için çiçek ve hediye telaşına düşer. Mağazalar, çiçekçiler hediye alacaklar ile dolar, taşar.
***
Oysa ki, "Yürekte üretilmemişse sevgi, başka yerde öğrenmeye zaman harcama; çok güçtür!" demişlerdi yıllar, yıllar öncesi.
"Arkadaşımın, dostumun, eşimin beni gerçekten sevdiğini, tabakta iki elma dilimi kaldığında, küçüğünü almasından anlayabileceğimi öğrendim" uzun yıllar sonrası.
Şimdi soruyorum kendime; "Sevgi neydi?" diye:
"Sevgi; Ailemiz, sahip çıkan dost, sıcak arkadaş eli, insanın en özel emeği" değil miydi?
"Sonbaharda ağaçlardan düşen kuru yaprakları saçından alırken, küçük parmağıyla ipek tene dokunan" olabilir miydi acaba?
Azıcık hayal dünyamda gezindim de;
"Hayata pembe gözlüklerle de bakmayı hatırlattı bana" belki. "Özleyen, en çokta bekleyen" de olabilirdi.
Ama her şeye rağmen; "Yağmurda şemsiyen, kolunda bastonun, rüzgarda dağın, sevda yüklü trenin, bulutların ardında güneşin, denizde gemin" olsun isterdin değil mi, sevdiğinin!
***
Bize bahşedilen en büyük, en derin, en anlamlı, en ölümsüz duygu sevgi. Kalbe dolduğu anda insanın içini ısıtır, paylaşıldığı anda dünyayı ısıtır. Annem babam bana doğduğumdan itibaren önce sevmeyi öğretti. Her şeyi sevmeyi… Allah’ı, Anneyi, Babayı, Kardeşi, Dedeyi, Nineyi, dayıyı, teyzeyi, komşuyu, arkadaşı, ağaçları, hayvanları, balığı… Dünyamızda ne varsa sevdim ben de. Canlı-cansız var olan, yararlı olan şeyleri yüreğimdeki sonsuz sevgi ile sevmeyi bildim.
***
"Sevdiğiniz kadar sevilmeniz" dileğiyle, yüreğinde sevgi taşıyan, yolunu sevgiyle yürüten herkesin 14 Şubat Günü kutlu olsun.