Dünyadaki varlıkların varoluşlarının hakikati, onların sonlu olmasıdır. Hayatta her şey belirsiz ama kesin olan tek şey var: Ölüm.12  Ölüm, hiç beklenmeyen bir anda gelen kaçınılmaz bir sondur. Ölüm, çoğu zaman unutulan hayatın en gerçek yanı, aynı zamanda da en acıtan tarafıdır. İnsanlar en yakınlarından birini kaybettiği zaman ancak ölümün gerçekliğini anlayabiliyor.  Doğum ve yaşam kadar ölüm de hayatımızın bir parçası olsa da ölümü anmak, konuşmak istemeyiz. Ancak, hayatta yaşanabilecek en ağır acı gibi görünse de Kutsal kitabımızdaki “Her nefis ölümü tadacaktır” sözü, bu gerçekliği bizlere her zaman hissettirir.   ***  Ölüm bir defa gelir, fakat hayatımızın her anında da kendini hissettirir. Ölüm bir saniye kadar yakınken, bu kadar savaş, öfke, kin, zulüm, kavga, şiddet, küslük nedendir diye hep düşünür dururum.   Ölümün bizi nerde beklediği belli değil. Doğduğumuz zaman dünyaya hiçbir şey getiremediğimiz gibi, ölürken de hiçbir şey götürmeyeceğiz. Bu kadar savaşlar, bu kadar hırs o zaman niye?   ***  Ölümün olduğu bu dünyada hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında. Dünyaya geldiğiniz gün, bir yandan yaşamaya, bir yandan da ölmeye başladığımızın bilincinde olursak, yaşamımız değer bulur.  İyi geçen yıllar, nasıl mutluluk verirse, iyi geçen bir yaşam da mutlu bir ölüm getirir.  Bu geçici ve anlık yaşadığımız evrende her şeyin boş olduğunu herkes bilir ama uygulamaya gelince, es geçer.   ***  Acımasızca, fark etmeden geçen yıllarda, Allah karşımıza iyi, güzel ve vicdanlı insanları karşılaştırması, dileğimle, esen kalın.