ŞEYDA TURAÇLAR
Köşe Yazarı
ŞEYDA TURAÇLAR
 

#Alzheimer da neymiş!

69 yaşına geldiğinde önce adını unuttu, sonra benim onun eşi olduğumu. Beni ağabeyi sanıyordu. Sorun değil sevdiğim. Şair de tam şöyle demiyor muydu; “Ben senin sevgilin, eşin baban, Ağabeyin arkadaşınım. Biri bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım. Peki neydi bu hastalığın sende bozdukları: Unutkanlık/Ben unutmam! Öğrenme güçlüğü/Bunu da seninle öğrenirim! Konuşma bozukluğu/Gözlerimizle konuşuruz. Yolunu kaybetme/Yolun olurum. İşte bu yüzden Alzheimer’da neymiş. Bir kere iyi-kötü günde çoktan denmiş. Gerisi boş!!! *** 21 Eylül, tüm dünyada Alzheimer Günü olarak anılmaktadır. Uzmanlar, Alzheimer hastalığını günlük yaşamsal aktivitelerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulma ile karakterize nöropsikiyatrik, semptomların ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği bir hastalık olarak tanımlıyorlar. Alzheimer, günümüzde çok yaygın görülen nörolojik hastalıklardan biri oldu. Eskiden çok yaşlılarda gördüğümüz unutkanlık yaşı 40 ile 50’lere kadar düştü. Bu kötü hastalığının kesin olarak neden oluştuğu henüz anlaşılamamıştır. Bireyin zihinsel işlevini tamamen olumsuz etkileyen bu hastalık ilerledikçe kişinin yaşamını zorlaştırıyor. Hem kendisi için hem de bakan kişi için çok zor bir süreç başlıyor. Bunu ben bizzat yaşadım. Canım annem 75 yaşında bu illete yakalandı. İlerlememesi için çok uğraştık. İlk 5 yıl iyi gitti. Maalesef son devrede kendine yetemez oldu. Gittikçe zayıfladı. Yemesi azaldı, kimseyi tanımamaya başladı. Bizleri görünce sadece gülümserdi. Sonra kendisini ebediyete uğurladık. Nurlarda uyusun inşallah. Allahım bu hastalığı kimseye yaşatmasın. Dileğim, en yakın zamanda bu hastalığın tedavisi ve ilacı bulunur *** Alzhemier hastalarına, sevgiyle, özveriyle, şefkatle yaklaşalım. Onlara bağırmayalım. Biz evlatlar onların eli, kolu, gözü, ayağı olmak zorundayız. Bizler için her fedakarlığı yapan değerli varlıklarımızın son nefeslerine kadar yanlarında olup ilgi ve alakalarımızı esirgemeyelim. Unutmayalım, bu hastalık bizlerin de başına gelebilir. Yukarıdaki satırlar bunu ne güzel anlatmış. Söz verdiğimiz gibi. İyi günde-kötü günde, her durumda sonsuza dek yanlarında olalım. Allahım, son nefesimize kadar elimizi bırakmayan, sadakatli insanlarla karşılaştırması temennisiyle, esenlik dolu günler dilerim.        
Ekleme Tarihi: 20 Eylül 2023 - Çarşamba

#Alzheimer da neymiş!

69 yaşına geldiğinde önce adını unuttu, sonra benim onun eşi olduğumu.

Beni ağabeyi sanıyordu.

Sorun değil sevdiğim.

Şair de tam şöyle demiyor muydu;

“Ben senin sevgilin, eşin baban,

Ağabeyin arkadaşınım.

Biri bitse biri kalır.

Seni hiç bırakmayacağım.

Peki neydi bu hastalığın sende bozdukları:

Unutkanlık/Ben unutmam!

Öğrenme güçlüğü/Bunu da seninle öğrenirim!

Konuşma bozukluğu/Gözlerimizle konuşuruz.

Yolunu kaybetme/Yolun olurum.

İşte bu yüzden Alzheimer’da neymiş.

Bir kere iyi-kötü günde çoktan denmiş.

Gerisi boş!!!

***

21 Eylül, tüm dünyada Alzheimer Günü olarak anılmaktadır. Uzmanlar, Alzheimer hastalığını günlük yaşamsal aktivitelerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulma ile karakterize nöropsikiyatrik, semptomların ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği bir hastalık olarak tanımlıyorlar.

Alzheimer, günümüzde çok yaygın görülen nörolojik hastalıklardan biri oldu. Eskiden çok yaşlılarda gördüğümüz unutkanlık yaşı 40 ile 50’lere kadar düştü.

Bu kötü hastalığının kesin olarak neden oluştuğu henüz anlaşılamamıştır. Bireyin zihinsel işlevini tamamen olumsuz etkileyen bu hastalık ilerledikçe kişinin yaşamını zorlaştırıyor. Hem kendisi için hem de bakan kişi için çok zor bir süreç başlıyor. Bunu ben bizzat yaşadım. Canım annem 75 yaşında bu illete yakalandı. İlerlememesi için çok uğraştık. İlk 5 yıl iyi gitti. Maalesef son devrede kendine yetemez oldu. Gittikçe zayıfladı. Yemesi azaldı, kimseyi tanımamaya başladı. Bizleri görünce sadece gülümserdi. Sonra kendisini ebediyete uğurladık. Nurlarda uyusun inşallah. Allahım bu hastalığı kimseye yaşatmasın. Dileğim, en yakın zamanda bu hastalığın tedavisi ve ilacı bulunur

***

Alzhemier hastalarına, sevgiyle, özveriyle, şefkatle yaklaşalım. Onlara bağırmayalım. Biz evlatlar onların eli, kolu, gözü, ayağı olmak zorundayız. Bizler için her fedakarlığı yapan değerli varlıklarımızın son nefeslerine kadar yanlarında olup ilgi ve alakalarımızı esirgemeyelim. Unutmayalım, bu hastalık bizlerin de başına gelebilir.

Yukarıdaki satırlar bunu ne güzel anlatmış.

Söz verdiğimiz gibi. İyi günde-kötü günde, her durumda sonsuza dek yanlarında olalım. Allahım, son nefesimize kadar elimizi bırakmayan, sadakatli insanlarla karşılaştırması temennisiyle, esenlik dolu günler dilerim.

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.