Günaydıınnn...
Bugün ilaç niyetine harika bir gün diliyorum. Harika gün geçirmek ilaçtır. Gelin eczanede bulunmayan ilaçların listesine göz atalım.
***
Egzersiz ilaçtır. Dua ilaçtır. Dengeli beslenme ilaçtır. Kahkaha bir tedavidir. Olumlu bir tutum tedavi yöntemidir. Uyku ilaçtır. Meditasyon ilaçtır. Şefkat bir tedavidir. Sevilmek ilaçtır. Şükran bir tedavidir. Kızgınlık, düşmanlık ve öfkeden vazgeçmek bir tedavidir. Ruhun maneviyatla beslenmesi bir ilaçtır. Sevdiklerinizle konuşmak tedavi yöntemidir. Şarkı söylemek ve dans etmek ilaçtır. Olumlu düşünme ve doğru düşünme ilaçlardır. Doğa gezileri ve yürüyüşleri ilaçlardır. İyi arkadaşlar ilaçtır. Kendinizi ve başkalarını affetmek bir tedavidir. Sarılmak ilaçtır.
Bu yaşanmış olay, sınıf arkadaşlarından, müdüre yapılan minik bir şakadan ibaret. İyi arkadaşlar ilaçtır ama bu ilaç müdür beye pahalıya mal oldu. Sonunda da herkesin yıllar geçse de gülerek anlattığı nostalji bir şaka oldu.
***
15 sınıf arkadaşı 50 yıl sonra bir öğle yemeğinde, kentin en lüks otelinde buluşmuşlar.
VIP salonunda yenilen harika yemekler ve içilen içkiler sonunda, iş hesap ödemeye gelmiş.
Ancak yemeğe katılan okul arkadaşları arasında müthiş bir "Hesabı ben ödeyeceğim savaşı" başlamış.
Otel müdürü bu sahneyi görünce, 50 yıl sonra bile, gelen bu yüksek hesaba rağmen, insanların aralarında sönmeyen arkadaşlık duyguları onu inanılmaz duygulandırmış.
Gruptakilerden biri "Minik bir yarış düzenleyelim o zaman" demiş.
"Otelin etrafında bir tur atalım, resepsiyona kim önce gelirse hesap onun. Tamam mı? Anlaştık mı?"
Müdür artık iyice hassaslaşmış, "O zaman 'Başla' düdüğünü ben çalacağım" demiş gözleri nemlenerek.
"Kim önce gelirse hesabı o ödeyecek."
Bugün 3. gün, bizim otel müdürü elinde düdük, hâlâ otelin önünde bekliyor!
***
Böyle şakayı biraz kaldırmak zor olsa da, “Geçmiş olsun” demekten başka yapacak bir şey yok. Esenlik dolu şen günler dilerim.