Çanakkale kara savaşlarının 110.Yıldönümü nedeniyle kızlı-erkekli izcilerden oluşan gençlerimizin Kocadere’den Conk Bayırı’na sırtlarındaki eşyalarıyla, Büyük Atatürk’ün gösterdiği yolda yürümeleri en canlı ve en sevindirici mutluluk oldu.
“Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” talimatı doğrultusunda ölümü koşan kahraman dedelerimiz Çanakkale’nin geçilmeyeceğini hayatları, kanları, canlarıyla destan yazarak İngilizlerle birlikte Türklere saldıranlara gösterdi.
Şurası bir gerçek ki, 57.Alay’da görev yapan askerlerin tamamı hayatını kaybetti ama düşman güçleri de Gelibolu’ya çıkamadı. Hatta bununla da kalmadılar, savaşı kaybederek çekilmek zorunda kaldılar.
Genç izcilerimizin 110 yıl önce Yarbay Mustafa Kemal’in komutasında canlarını siper ederek düşmana geçit vermeyen atalarımızı, Atatürk’ün gösterdiği yolda anmaları, vatan uğruna canlarını feda edenlerin son yemeklerinde kırık buğday çorbası içmiş olmaları ve o günü canlandıran gençlerimizin de o gün hayatını kaybedenler gibi kırık buğday çorbası içmeleri bana göre tarihe önemli not düşmektir. Şayet düşman Gelibolu’ya çıkmış olsaydı Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı’ndaki başarı şansını yakalayamazlardı.
Bağımsız Türkiye’ye giden yol, kim ne derse desin düşmanın Gelibolu’da durdurulmasıyla başladı. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkması, Anadolu’da toplantılar ve kongreler yapması, 23 Nisan 1920’de yurdun her köşesinden gelen milletvekilleriyle birlikte “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” anlayışıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açması ve TBMM’den Başkomutanlık görevini alması, kahramanlık destanı olan Kurtuluş Savaşı’nın başlaması ve kazanılması; başta Anadolu olmak üzere bu cennet vatanın düşman işgalinden kurtarılması, Lozan Anlaşması sonrası Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sınırlarının belirlenmesi ve de kabul görmesi; Çanakkale’de 110 yıl önce yazılan destanın 29 Ekim 1923 de Cumhuriyet’in ilan edilmesinin ilk adımıdır.
Şimdi eğri oturalım doğruları konuşalım: Yarbay Mustafa Kemal komutasındaki 57.Alay’ın ölümü göze alarak düşmanı durduramamış olsaydı, bugün bu cennet vatanda böyle bağımsız olarak yaşama mutluluğuna sahip olma şansımız olmazdı. Bunun için kız-erkekli gençlerimizden oluşan izcilerin, Büyük Atatürk’ün gösterdiği yolda yürümeleri yalnız beni değil 85 milyon necip Türk milletini de sevindirmelidir.
İşte bu nedenle gençlerimizin Atatürk’ün gösterdiği yolda yürümeleri sevindiricidir.