SERAY SAYAR LEVENT
Köşe Yazarı
SERAY SAYAR LEVENT
 

Türkiye’de Ölmek…

Ne demiş bilgenin biri “Ülkenin sosyo-ekonomik durumunu tanımak için, ölüm şekillerine bakacaksın”  öyle demişti galiba, demediyse de ben demiş oldum… Hepimiz yaşamaya, ayakta durmaya çalışırız. Ancak biz, gerçekten ölmeme adına yaşamaya çalışan, yukarıdan sallanan koca koca kayalara çarpmadan ömrümüzü normal ölümle bitirmek için yarışan, yarışmacılar şeklinde, gerçekte yaşamaya çalışıyoruz. Hiç şöyle bir araştırdınız mı? Mesela bizde seri katil çok azdır, hal böyle olunca bu konuyla ilgili filimler de yok denecek kadar azdır neden? Bizde eğer altmışına geldiysen ” ooo çok yaşamış daha ne olsun” derler. Ne yazık ki altmışını geçen bir kitle yönetir bizi… Diğer gelişmiş ülkelerde görülen çocuk gelin, çocuk anne olmaya çalışırken ölen kadın sayısını zaten hiç karşılaştırmayalım. Bizde eceliyle ölen şanslıdır. Türkiye’de ciddi sağlık probleminin ne kadar çoğaldığının farkında mıyız? Tansiyonu, şekeri, kolesterolü olmayan, parmakla sayılır olmadı mı? Eğer bütün bunlardan yırttıysak. Ya iş kazasından, ya yolda bir maganda kurşunundan ya terör saldırısından ya hakkımızı ararken… Hiç olmadı kafamıza düşen beton parçasından hangimiz ölmedik? Türkiye’de ölmek… İnsan hayatı o kadar kolay, ucuz ki o yüzden hayatta kalabilme mücadelesi başka ülkelerinkine benzemez… Şehit olursun ki neden şehit oluyoruz? O da başka bir konu. “Öleceklerini bilerek gittiler, işleri bu” diye birde fırça yersin. Deprem, sel her türlü felaket olur, “doğaya kim, karşı gelebilir?” derler, üzerine öldüğünden utanırsın. Sürekli maden ocakları patlar…patlar…”.Bu sefer gördünüz, nasılda hızlı bir şekilde olay yerineydik” diyerek,ayıplarına bir ayıp daha ekleyerek ,karşına geçip seninle eğleşirler Eski Sayıştay karaları,uyarılar olsada “araştırıp suçluyu bulacağız”diye… Gencecik polisler, askerler, ağır şartlarda çalışan işçiler bir bir ölüp giderler.Ve birileri araştırma peşine düşer, daha önce olduğu gibi.suçlu aranır.Sonuç hiç… Çünkü suçlu sizsiniz! Yeterli eğitim verilmeden bu işlere koşturulanlar, iş bulamadıkları için aç kalmama adına zor şartlarda mesleği olmadan ve yeterlilik kazanmadan çalışmalarına neden olanlar. Kadını, çocuğu, hayvanı, çevreyi koruyamayanlar,  hukuku,adaleti hiçe sayanlar, siz suçlusunuz! İnsanlar sosyo-ekonomik şartların yetersizliğinden ölüp gidiyor ve bizi 3.Dünya ülkelerinin şartlarına getirenler, size sormak gerek vicdanlarınız rahat mı? Türkiye’de en kolay iş ölmektir ,zordur benim ülkemde eceliyle ölebilmek…. Neden seri katil çıkmadığına gelince? Zaten onlara gerek kalmadan,  biz bir şekilde “kader denilen, takdiri ilahi” denilen,  kavramın içinde yitip gidiyoruz. Zordur bu ülkede olanlara sessiz kalmak, zordur canının yangınlığını fark etmemek, zordur acı feryatlara, ağıtlara dayanmak velhasıl kelam… Türkiye’de en kolay ölmektir… Ölmek! Bu ülkede ekmeği için, vatanı için, töre için, özgürlük ve haksızlık için, vicdansızların elinde heder olan bütün gençlere, yardım edemediğimiz, sustuğumuz için bin kere, milyon kere özür dilerim… Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!          
Ekleme Tarihi: 18 Ekim 2022 - Salı

Türkiye’de Ölmek…

Ne demiş bilgenin biri “Ülkenin sosyo-ekonomik durumunu tanımak için, ölüm şekillerine bakacaksın”  öyle demişti galiba, demediyse de ben demiş oldum…

Hepimiz yaşamaya, ayakta durmaya çalışırız. Ancak biz, gerçekten ölmeme adına yaşamaya çalışan, yukarıdan sallanan koca koca kayalara çarpmadan ömrümüzü normal ölümle bitirmek için yarışan, yarışmacılar şeklinde, gerçekte yaşamaya çalışıyoruz.

Hiç şöyle bir araştırdınız mı? Mesela bizde seri katil çok azdır, hal böyle olunca bu konuyla ilgili filimler de yok denecek kadar azdır neden?

Bizde eğer altmışına geldiysen ” ooo çok yaşamış daha ne olsun” derler. Ne yazık ki altmışını geçen bir kitle yönetir bizi…

Diğer gelişmiş ülkelerde görülen çocuk gelin, çocuk anne olmaya çalışırken ölen kadın sayısını zaten hiç karşılaştırmayalım.

Bizde eceliyle ölen şanslıdır.

Türkiye’de ciddi sağlık probleminin ne kadar çoğaldığının farkında mıyız? Tansiyonu, şekeri, kolesterolü olmayan, parmakla sayılır olmadı mı?

Eğer bütün bunlardan yırttıysak. Ya iş kazasından, ya yolda bir maganda kurşunundan ya terör saldırısından ya hakkımızı ararken… Hiç olmadı kafamıza düşen beton parçasından hangimiz ölmedik?

Türkiye’de ölmek… İnsan hayatı o kadar kolay, ucuz ki o yüzden hayatta kalabilme mücadelesi başka ülkelerinkine benzemez…

Şehit olursun ki neden şehit oluyoruz? O da başka bir konu. “Öleceklerini bilerek gittiler, işleri bu” diye birde fırça yersin.

Deprem, sel her türlü felaket olur, “doğaya kim, karşı gelebilir?” derler, üzerine öldüğünden utanırsın.

Sürekli maden ocakları patlar…patlar…”.Bu sefer gördünüz, nasılda hızlı bir şekilde olay yerineydik” diyerek,ayıplarına bir ayıp daha ekleyerek ,karşına geçip seninle eğleşirler Eski Sayıştay karaları,uyarılar olsada “araştırıp suçluyu bulacağız”diye…

Gencecik polisler, askerler, ağır şartlarda çalışan işçiler bir bir ölüp giderler.Ve birileri araştırma peşine düşer, daha önce olduğu gibi.suçlu aranır.Sonuç hiç…

Çünkü suçlu sizsiniz!

Yeterli eğitim verilmeden bu işlere koşturulanlar, iş bulamadıkları için aç kalmama adına zor şartlarda mesleği olmadan ve yeterlilik kazanmadan çalışmalarına neden olanlar. Kadını, çocuğu, hayvanı, çevreyi koruyamayanlar,  hukuku,adaleti hiçe sayanlar, siz suçlusunuz!

İnsanlar sosyo-ekonomik şartların yetersizliğinden ölüp gidiyor ve bizi 3.Dünya ülkelerinin şartlarına getirenler, size sormak gerek vicdanlarınız rahat mı?

Türkiye’de en kolay iş ölmektir ,zordur benim ülkemde eceliyle ölebilmek….

Neden seri katil çıkmadığına gelince? Zaten onlara gerek kalmadan,  biz bir şekilde “kader denilen, takdiri ilahi” denilen,  kavramın içinde yitip gidiyoruz.

Zordur bu ülkede olanlara sessiz kalmak, zordur canının yangınlığını fark etmemek, zordur acı feryatlara, ağıtlara dayanmak velhasıl kelam…

Türkiye’de en kolay ölmektir… Ölmek!

Bu ülkede ekmeği için, vatanı için, töre için, özgürlük ve haksızlık için, vicdansızların elinde heder olan bütün gençlere, yardım edemediğimiz, sustuğumuz için bin kere, milyon kere özür dilerim…

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.