Mizaç huy, karakter anlamında kullanılır, Mizaç, bireyin doğuştan getirdiği özelliklerdir. Kişiliğinin bir parçası, tarzıdır. Yani yaptığı bir davranışı neden en yaptığı değil nasıl yaptığı, hislerini nasıl ifade ettiğidir. Mizaç bir insanın doğuştan kazandığı artı ya da eksi değerlerin içinde yüklü olduğu bir alt yapıdır. Canlı ve cansız her yaratılanda var olan bir özelliktir gibi birçok tanımlama yapabiliriz.
Aslı mizaç: Kalıtım, genlerin bireyin kişiliğine, mizacına yüzde elli etkisi olabilmektedir, hatta kiminiz, ebeveyninize ‘’ben çocukken nasıldım’’ diye sorduğunuzda, çocuğunuzun nasıl size benzediğini görmüşsünüzdür ya da teyzesine, halasına, amcasına vb. Ama bazen olur ki ‘’bu çocuk kime çekmiş?’’, ‘’neden böyle anlamıyorum?’’ diyebilirsiniz. İşte burada devreye bireyin aslı mizacı devreye giriyor. Aslı mizacın oluşumunda Anne ve Babanın ısısının genleri oluşturur. Mizaç dilinde biz buna cibilli mizaç diyoruz ve asla değişmez.
İbn-i Sina ve evrensel sisteme göre dört ana element vardır ve bunlar bizim mizacımızı oluşturur.
1-Hava -Demevi Mizaç- Sıcak Nemli
2-Su- Balgami Mizaç – Soğuk Nemli
3-Toprak Sevdavi Mizaç – Soğuk Kuru
4-Ateş- Safravi Mizaç– Sıcak Kuru
İşte bu elementler bizim mizacımızı belirliyor. Peki, nedir bunlar? Ben kısaca size derlemeye çalıştım;
Hava Tipi: Temel korkuları yalnız kalmaktır. İlgili duygu üzüntüdür. Üzülmeye karşı çok hassastırlar. Üzülmemek ve yalnız kalmamak adına insanlara karşı çok seçicidirler. Kimseyle kolay kolay samimi olmazlar. Buna karşılık seçtiği ve beraber olmaya karar verdikleri insanlardan kopamazlar. Güvendikleri ailelerine çok düşkün olurlar. Kararlarını zor ama tam verirler. Amaç hep aynıdır: sonradan üzülmemek ve yalnız kalmamak. Realiteye önem vermezler, kurallara önem vermek istemezler. Farklı imaj çizerler. Dövme gibi uygulamalara bayılırlar. Yaşadıkları duygusal çatışmalar sonucu aşırı üzüldüklerinde, güven duydukları kişilerden ayrıldıklarında iç dünyalarına çekilirler. Artık kimseyle görüşmek istemezler. Birilerinin akıl vermesine hiç tahammülleri yoktur.. Endojen (bir dış etkene bağlı olmayan) depresyon kaçınılmazdır.
Su Tipi: Temel dürtüsü gerçeklerden korkmaktır. Karakteristik özellikleri aşırı düzenli, tertipli ve dakik olmalarıdır. Söylenenleri tam zamanında yapar, yasalara büyük saygı gösterir, kurallara uyar, düzgün ve gösterişsiz giyinirler. Bu kişilikleri onları inatçı ve kuralcı yapar. İkna edilmeleri zordur, dik kafalıdırlar.
Hayata güven içinde tutunmak isterler, ölüm gibi gerçekler onlar için korkutucudur. Etraftaki insanlara ve olaylara şüpheci yaklaşırlar. Güvenlerini bozan gerçekler ruhsal travmaya neden olur. Panik atak genelde su tipi kişilerde görülür.
Toprak Tipi: Temelde gelecekten ve başaramamaktan korkarlar. Bu tip kişiler kendilerini aşırı yakınlıklarıyla belli ederler. Hiç tanımadıkları insanlara bile ilk tanıştıklarında kırk yıllık arkadaşlarıymış gibi davranırlar. Hoş sohbet ve güler yüzlüdürler. Cana yakınlıkları herkesin hoşuna gider. Ancak gerçekte durum böyle değildir. Cana yakınlıklarının nedeni başaramama ve gelecek korkusudur. O nedenle herkesle iyi olmaya çalışırlar.
Ana sorunları takıntılı olmaları ve her şeyi kendilerine dert etmeleridir. Kendi, zevklerini bir kenara bırakırlar, başkalarının zevkleri ve takdiri onların kendilerini güvende hissetmeleri için daha önemlidir. Etraflarından çok etkilenirler. Kriz anlarında kişiliklerini kaybederler, bu safhada ne derseniz yapacak hale gelirler. Maskeli depresyon tablosu sık görülür.
Ateş Tipi: Temel korkuları dar alanda kalmaktır. Öfke duygusuna karşı çok hassastırlar. Öfkelenmemek ve gerilmemek için saygıya önem verirler. Toplumda dikkat çekici olmaya çalışırlar. Her şeyleri özenle seçilmiştir. Temeldeki duygu, diğer insanlardan farklı görünüp saygı uyandırmaktır. Bu güven duygusuyla kimsenin onları kızdırmaya hakkı yokmuş gibi davranırlar. Dar alanda kalmama duygusu ise kendi içlerindeki gerginlikten kaynaklanır. Gerilmeye ve daralmaya tahammülleri yoktur.Gurur ve değişime direnç bu tabloyu daha da ağırlaştırır. Çözemedikleri çatışmalar altında ezilirlerse kendilerini salabilirler ve öfkelenmemek ve tatsızlık çıkmaması adına ‘hayır’ diyemez, tatsızlık çıkmasın diye herkesin isteğini gerçekleştirmeye çalışırlar.Manik ya da melankolik depresyon tablosu sık görülür.
Peki, bunları öğrendikte ne oldu?
Eğer, kendi mizacınızı ve başkalarınınkini fark edebilirseniz hayat size daha kolay gelir.
Özellikle eğitimde mizaç tahlili yapmak, eğitimin kalitesini arttırdığı gibi nasıl bir eğitim programı hazırlamamız gerektiğini bize gösterir.
Öncelikle bireyi değiştirmekten vazgeçer, onun değişmeyecek olan mizacına göre nasıl davranmanız gerektiğini bilirsiniz.
Bireyin mizacı karakterini belirler unutmayın.
Mizaçları tanıma, davranışları tahlil edebilme yeteneğinizin gelişmesi, sağlıklı eş ve arkadaş, meslek seçiminiz için çok önemli bir kazanımdır.
Bir düşünün; hava ile suyun bir arada geçim etmeye çalıştığını?
Ne zor değil mi?
Hani hep hayıflanırız ve hatta bu olay bizi mutsuzluğa sürükler. “Ben gezip dolaşmak isterken o kalıp gibi evde sakin sessiz oturmak istiyor?”
Ya da “bu kadın/adam ne çok bağırarak konuşuyor?”
İşte, bütün bu davranışlar, çatışmalar,”birbirimizi anlamıyoruz” söylemleri hepimizin ayrı ayrı mizaçlara sahip olmamızdan. Anlayacağınız kimse kötü değil…
Bu arada mizaçların hepsine azar azar sahipseniz siz, mükemmel bir karaktere sahipsiniz.
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın,akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!