SERAY SAYAR LEVENT
Köşe Yazarı
SERAY SAYAR LEVENT
 

Salgın Sonrası Neler Değişmedi Ki…

Salgın sonrası ekonomik, sosyal, kültürel… Aklıma şu an bunlar geldi nelerimiz değişmedi ki… Zaten son yıllarda özellikle çocukları etkisine alan teknolojik bağımlılık sarmalından kurtulmaya çalışırken, üzerine salgınla gelen türlü türlü yasaklarla çıkmazın dibini görmeye başladık… Biz çocuklar dâhil, insanların sosyal hayata dâhil olmasını isterken aptal bir salgın bunca yıllık emeklerimizi yerle yeksan etti… En fenası da artık bu çıkmazın içine büyüklerde gönüllü dâhil oldu. Bir taraftan ekonomik sıkıntılar, bir taraftan kafese girdiğini hisseden ebeveynler… Hem aklını dağıtmak hem de yaşadığı büyük çaresizlik sonucu başını sanal dünyadan kaldırıp da “biz evlatlarımıza ne yaptık ya da yapıyoruz “ diyemedi. Zira kendi dertleriyle uğraşırken, üzerine evlatlarının yok olup gittiklerini fark edecek enerjiyi kendilerinde nasıl bulacaklardı ki… O yüzden birilerini suçlamak yerine artık herkesin silkelenip kendilerine gelme zamanları geldi, geçiyor bile. Tek üzüldüğüm bunca emeklerimizin, söylemlerimizin heba olması. Sanal dünya hayatımıza bodoslama girdiğinde biz eğitimciler sonuçları görebildik ve sürekli yönlendirmeler yapmaya çalıştık. Zira yanlış kullanılan teknoloji sonucu, çocukların ebeveynleri bu aletler olmuş ve çocuk dış dünyayla iletişimini kesmeye, algılarını kapamaya başlamıştı. Olumsuz dönütleri görmek çok uzun zamanda almamıştı. Kuruma gelen Beş çocuktan en az üç çocukta davranış bozukluğu, sosyal ve duygusal bağ kuramama, algı güçlüğü, çoklu gelişim geriliği ve hiperaktivite dikkat dağınıklığı problemleri ve hatta beslenme bozukluğu, uyku problemleri gibi… Sorunlar baş göstermeye başlamıştı bile ancak aile hala bunların farkında olmayıp bize, konuşamadıkları için getirmeye başlamışlardı. Biz de gerekli olanları anlatıp, çocukla zaman geçirmelerini sanal dünyadan uzaklaşmalarını ve sosyal çevreye dâhil olmalarını tavsiye ederken, eğitimle destekleyerek sorunu bir şekilde çözüyorduk. Ya sonra… Salgınla birlikte herkes tekrar kendi kabuğuna çekildi. Zaten çıkmazda olan ebeveynler de çocuklarına tahammül edemedikleri için evlatlarına elektronik bir ebeveyni reva gördüler ve sonuç… Şimdi, her beş çocuktan üçü yerine, her on çocuktan dokuzu sorunlarıyla ve artık eğitimle de çözüm bulunamayacak şekilde geliyorlar. Rakamları abartmıyorum.  Bu sorunlar sadece size ilk yazdığım sorunda değil tabi ki artık yaşı gelmesine rağmen altı bağlı, yemek sorunu hat safhada, konuşma ve iletişim problemi zaten katlanmış bir şekilde karşımıza çıkmaya başlarken nadir görülen disleksi de büyük sorun olarak bizimle beraber.   Çok üzücü, ancak evlatlarını tanımayan, onlara tahammül edemeyen, kendi sorununu çözemeyen ebeveynler sahnede… Lütfen çocuğunuzu, özellikle 3 yaşına kadar teknolojiden uzak tutun.3 yaş gibi ekranla tanıştırdığınızda kontrollü ve gelişimine yönelik programları tercih edip yarım saati geçirmeyerek çocuğunuz için ilk iyiliği yapın. İnsan beyni boş bir levhaya benzer ve siz onu nasıl doldurursanız onları yazar. Çocuğunuzun bebecikken çevreye bakışı, hareketleri, sesleri, ebeveynlerini takibi, hareketli ve canlıdır. İlk tepkilerinden zaten bir sorun olduğunu fark edersiniz. Daha büyük yaşlarda, hareketleri, komutları yerine getirip getirmemesi, heceden kısa cümlelere geçişleri, ağlaması gülmesi… Sizin, çocukluğunuzdan farklıysa, zaten uzmana gerek kalmadan bir sorun olduğunu fark edersiniz. Özel bir durum yoksa, çocuk artık 3 yaşında giyinip soyunmaya ev içinde yapabileceği işleri yapmaya ve normal konuşmaya başlarken, hazır olan çocuk 3 yaşına kadar tuvalet alışkanlığını kazanır. Anlayacağınız evlatlarınızdaki farklılığı özel uzmanlık alanınız olmadan da fark edebilirsiniz. Yeter ki gerçekten gören gözlerle bakın…   Ve çocuklarına bu kadar zarar verdiğini bildiği halde ebeveynlerin, hala teknolojiyi kontrolsüz evlatlarına vermelerini anlayamıyorum. Lütfen evlatlarınıza gönül gözüyle gerçekten bakın, zira bu çocuklar sizlerin ihmalkârlığı sonucu, hayatlarının tam eğitim alacakları yılları kaçırıyor ve kalıcı hale gelecek olan sorunlarla siz de maddi-manevi uğraşmaya mahkûm oluyorsunuz. Hayatınız boyu uğraşmak zorunda kalacağınız çocuklar büyütmek istiyorsanızda bu sizin tercihiniz… Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!  
Ekleme Tarihi: 13 Haziran 2022 - Pazartesi

Salgın Sonrası Neler Değişmedi Ki…

Salgın sonrası ekonomik, sosyal, kültürel… Aklıma şu an bunlar geldi nelerimiz değişmedi ki…

Zaten son yıllarda özellikle çocukları etkisine alan teknolojik bağımlılık sarmalından kurtulmaya çalışırken, üzerine salgınla gelen türlü türlü yasaklarla çıkmazın dibini görmeye başladık…

Biz çocuklar dâhil, insanların sosyal hayata dâhil olmasını isterken aptal bir salgın bunca yıllık emeklerimizi yerle yeksan etti…

En fenası da artık bu çıkmazın içine büyüklerde gönüllü dâhil oldu. Bir taraftan ekonomik sıkıntılar, bir taraftan kafese girdiğini hisseden ebeveynler… Hem aklını dağıtmak hem de yaşadığı büyük çaresizlik sonucu başını sanal dünyadan kaldırıp da “biz evlatlarımıza ne yaptık ya da yapıyoruz “ diyemedi. Zira kendi dertleriyle uğraşırken, üzerine evlatlarının yok olup gittiklerini fark edecek enerjiyi kendilerinde nasıl bulacaklardı ki…

O yüzden birilerini suçlamak yerine artık herkesin silkelenip kendilerine gelme zamanları geldi, geçiyor bile.

Tek üzüldüğüm bunca emeklerimizin, söylemlerimizin heba olması.

Sanal dünya hayatımıza bodoslama girdiğinde biz eğitimciler sonuçları görebildik ve sürekli yönlendirmeler yapmaya çalıştık. Zira yanlış kullanılan teknoloji sonucu, çocukların ebeveynleri bu aletler olmuş ve çocuk dış dünyayla iletişimini kesmeye, algılarını kapamaya başlamıştı. Olumsuz dönütleri görmek çok uzun zamanda almamıştı. Kuruma gelen Beş çocuktan en az üç çocukta davranış bozukluğu, sosyal ve duygusal bağ kuramama, algı güçlüğü, çoklu gelişim geriliği ve hiperaktivite dikkat dağınıklığı problemleri ve hatta beslenme bozukluğu, uyku problemleri gibi… Sorunlar baş göstermeye başlamıştı bile ancak aile hala bunların farkında olmayıp bize, konuşamadıkları için getirmeye başlamışlardı. Biz de gerekli olanları anlatıp, çocukla zaman geçirmelerini sanal dünyadan uzaklaşmalarını ve sosyal çevreye dâhil olmalarını tavsiye ederken, eğitimle destekleyerek sorunu bir şekilde çözüyorduk.

Ya sonra…

Salgınla birlikte herkes tekrar kendi kabuğuna çekildi. Zaten çıkmazda olan ebeveynler de çocuklarına tahammül edemedikleri için evlatlarına elektronik bir ebeveyni reva gördüler ve sonuç…

Şimdi, her beş çocuktan üçü yerine, her on çocuktan dokuzu sorunlarıyla ve artık eğitimle de çözüm bulunamayacak şekilde geliyorlar. Rakamları abartmıyorum.  Bu sorunlar sadece size ilk yazdığım sorunda değil tabi ki artık yaşı gelmesine rağmen altı bağlı, yemek sorunu hat safhada, konuşma ve iletişim problemi zaten katlanmış bir şekilde karşımıza çıkmaya başlarken nadir görülen disleksi de büyük sorun olarak bizimle beraber.

 

Çok üzücü, ancak evlatlarını tanımayan, onlara tahammül edemeyen, kendi sorununu çözemeyen ebeveynler sahnede…

Lütfen çocuğunuzu, özellikle 3 yaşına kadar teknolojiden uzak tutun.3 yaş gibi ekranla tanıştırdığınızda kontrollü ve gelişimine yönelik programları tercih edip yarım saati geçirmeyerek çocuğunuz için ilk iyiliği yapın.

İnsan beyni boş bir levhaya benzer ve siz onu nasıl doldurursanız onları yazar. Çocuğunuzun bebecikken çevreye bakışı, hareketleri, sesleri, ebeveynlerini takibi, hareketli ve canlıdır. İlk tepkilerinden zaten bir sorun olduğunu fark edersiniz. Daha büyük yaşlarda, hareketleri, komutları yerine getirip getirmemesi, heceden kısa cümlelere geçişleri, ağlaması gülmesi… Sizin, çocukluğunuzdan farklıysa, zaten uzmana gerek kalmadan bir sorun olduğunu fark edersiniz. Özel bir durum yoksa, çocuk artık 3 yaşında giyinip soyunmaya ev içinde yapabileceği işleri yapmaya ve normal konuşmaya başlarken, hazır olan çocuk 3 yaşına kadar tuvalet alışkanlığını kazanır. Anlayacağınız evlatlarınızdaki farklılığı özel uzmanlık alanınız olmadan da fark edebilirsiniz. Yeter ki gerçekten gören gözlerle bakın…  

Ve çocuklarına bu kadar zarar verdiğini bildiği halde ebeveynlerin, hala teknolojiyi kontrolsüz evlatlarına vermelerini anlayamıyorum.

Lütfen evlatlarınıza gönül gözüyle gerçekten bakın, zira bu çocuklar sizlerin ihmalkârlığı sonucu, hayatlarının tam eğitim alacakları yılları kaçırıyor ve kalıcı hale gelecek olan sorunlarla siz de maddi-manevi uğraşmaya mahkûm oluyorsunuz.

Hayatınız boyu uğraşmak zorunda kalacağınız çocuklar büyütmek istiyorsanızda bu sizin tercihiniz…

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.