İlki 65 saniye, diğeri 45 saniye ve hala binlerce olan artçı depremle bir anda neye uğradığımızı şaşırdık. Yataklarımızdan fırlayıp sokaklara koştuk. Ne yazık ki, 11 ilden gelen acı haberler ülkemizi yasa boğdu. Bir anda hayat durdu. Herkes can derdine düştü. Kıyameti andıran görüntüler yaşadık. Bilim-kurgu filmlerde gördüğümüz sahnelerin gerçeğini gördük ve yaşadık.
15 gün sonra yeniden iki depremle tekrar aynı acıları yaşadık. Hala da ülkemizin her köşesinden her gün deprem haberleri alıyoruz. Uzmanlara göre bu depremler daha çoookk bizleri yoklayacak.
***.
Türkiye’mizin de içinde bulunduğu coğrafyanın tarihi, toprağı yarıp üzerinde canlı-cansız ne varsa içine alan; kentleri, halkı harap eden depremlerle dolu. Deprem bilincinden yoksun ve unutan bir milletiz. Biz bu depremleri çok yaşadık, hala da yaşayacağız. Bunu biliyoruz ama ne bir önlem, ne bir uygulama, ne de depreme hazırlığımız yok.
Gerekli önlemleri almadık. Uyarıları dinlemedik. Bizler Adana’da 98 yılı depremini yaşadık. O günden bu yana ilimizde bir şeyin değişmediğini gördük. Binalarımız yüksekliği giderek arttı. Rezidanslarımız, lüks yapılarımız çoğaldı. Bizlere mezar olan, dış görünüşlerine bakıp, milyarlarca liraya aldığımız evlerin, dayanıksız, çürük binalar olduğunu gördük. Bu deprem yeni yapılan yüksek binaların depreme dayanıksız olarak yapıldığını yerle bir ederek yüzümüze vurdu.
***
Sonuçta; Acı gerçeği tüm açıklığıyla Türkiye gördü. Ne yazık ki çook büyük fatura ödedik. Hepimiz ölmedik ama enkazın altında kaldık ve aynı acıyı yüreğimizde hissettik. Canını yitiren canlar için gözyaşı döküyoruz. Öyle büyük öyle derin bir yara ki, tarifi kelimelere sığmayacak kadar derin.
HEPİMİZ SUÇLUYUZ.
Bilim Adamların görüşlerine kulak vermediğimiz için,
Binalarımızı depreme dirençli, dayanıklı yapmadığımız için,
Çıkarılan imar barışıyla, kaçak yapılara ruhsat verdiğimiz için,
Afeti bildiğimiz ama görmezden geldiğimiz için,
Uyarıları dikkate almadığımız için,
Afet için bir hazırlığımız olmadığı için,
Çoook çoook büyük bedeller ödedik.
Tabiat Ana bize ders verdi. “Ya benimle uyumlu yaşarsınız, ya da ben böyleyim, alır, yıkarım” dedi.
**
Okullarda okutmadığımız dersten sınıfta kaldık. Dileğim, bu yıkıcı depremin bir milat olup herkesin dersini iyi öğrenmesine vesile olması. Ne olur unutmayalım. Dersimizi İnşallah iyi almışızdır. Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın.