SERAY SAYAR LEVENT
Köşe Yazarı
SERAY SAYAR LEVENT
 

Hiç Bitmeyen Saçmalık…

  Kaçıncı yüzyıldayız, hala yılbaşı, yeni yıl, ağaç süsleme kavgası devam ediyor. Her gün daha da geriye giden, cahilleşen toplumun içinde nasıl aydın, çağdaş, hoşgörülü, insani değerlere önem verecek nesiller yetiştirebileceğiz inanın hiç bilmiyorum…   Çam ağacının karşısında namaz kılmalar, eğlencesi olsun diye çocuklarla yeni yılı kutlamak isterken, ailenin “biz kutlamayız” tepkisi. Allah’ınızı severseniz bütün bunların amacı nedir? Sizlerin inançları varda bizlerin yok mu? Saçma sapan işlerle uğraşmaktan…İlimi, bilimi, inançlarımızı doğru bilmeye çalışmak için ne zaman, zaman ayıracağız bunu da hiç bilmiyorum. Yahu… İnsanlar zaten dar boğazda maddi manevi sıkıntının içinde, artık yaşamla ilgili hiçbir beklentisi olmadan, ruhsuz gözlerle dolaşırken, bırakında o günü kendi keyifline göre yaşasın. Mutluktan, huzurdan, kardeşlikten, hoşgörüden, barıştan neden bu kadar korkuluyor, hiç anlamış değilim. Ölüyoruz… Kardeşim ölüyoruz… Sonuçta bir karış toprağı bulabilirsek, hepimiz göçüp gideceğiz. Bırakın insanların yaptıklarının hesabını yüce Allah’ım versin. Siz kimsiniz de yaratanın yerine hüküm sürüyorsunuz. Biliyor musunuz? Bu densizliği yapanların çoğa da Kuran-ı Kerim’i bir kere bile eline alıp okumuş insanlar değildir ki “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (İkra) ilk vahi ile indirilen ayettir. Allah’ım bile önce “oku” demiş. Bakara suresin de der ki “ Ben ilmi, bilimi isteyen, rızkı istediğime veririm” der. Bunca bilgi dışı cahilce hurafelerle değil Allah’ın kelamını okuyarak, Allah’a yaklaşırsınız. Piyon olarak değil. Gerçek Müslümanın yol göstericisi Allah’ın kelamı, kitabıdır. Benim rahmetli kayınbaba ve kayınvalidem, yılbaşı gecesi şükür namazını kılıp sabaha kadar tesbih çekip ,Allah’a şükredip yeni yıla öyle girerlerdi. Siz de onlardan olmayı neden denemiyorsunuz? Neyse bu cahilliğe galiba iyice kızar oldum. Yazarken bile onlardan bunlardan yazmışım. Şu düştüğümüz hale bakar mısınız? Hepimizi bir sınıfa sokmayı başarıyorlar sanki… Pek, her yıl tartışması yaşan bu gelenek bize nasıl gelmiş ki biz Türkler Şaman inancıyla geldik. Yani bize çok uzak bir gelenek değil.  Yılbaşı ağacı süsleme geleneği, kökenleri eski pagan geleneklerine dayanan bir uygulamadır. Modern anlamda yılbaşı ağacı süsleme geleneği, 16. yüzyılda Almanya’da ortaya çıkmıştır. O dönemde Almanlar, Noel kutlamalarının bir parçası olarak çam ağaçlarını evlerine getirip süslemeye başlamışlardır. İlk başlarda elma, fındık ve kâğıt süslerle dekore edilen bu ağaçlar, zamanla camdan yapılmış süsler ve mumlarla daha görkemli hale gelmiştir. Bu gelenek, 19. yüzyılda Almanya’dan diğer Avrupa ülkelerine ve Amerika’ya yayılmıştır. Özellikle İngiltere’de Kraliçe Victoria ve Alman kökenli eşi Prens Albert’in 1840’larda saraylarında Noel ağacı süslemeleriyle bu gelenek daha da popüler hale gelmiştir. Bu durum, Viktorya dönemi İngiltere’sinde ve Amerika’da yılbaşı ağacı süslemesini yaygınlaştırmıştır. Günümüzde yılbaşı ağacı süslemek, dünyanın pek çok yerinde kültürel ve dini bağlamdan bağımsız olarak bir yılbaşı kutlama geleneği haline gelmiştir. Hristiyanlar arasında yılbaşı kutlaması, Gregoryen takvimine göre 1 Ocak'ta yapılır. Ancak Hristiyanlar için yılbaşı, dini bir kutlama olmaktan çok seküler bir etkinliktir. Yılbaşı ile Hristiyanlığın Noel Bayramı (25 Aralık) farklıdır. Noel ve Yılbaşı Ayrımı: Noel (Christmas): İsa Mesih'in doğumunu anmak için kutlanır ve genellikle 24 Aralık akşamı (Noel Arifesi) ile 25 Aralık sabahında kutlanır. Yılbaşı (New Year's Eve): 31 Aralık gecesi, yeni yılın başlangıcını kutlamak için yapılır ve dini bir anlam taşımaz. Ortodoks Hristiyanlar: Bazı Ortodoks kiliseleri, Jülyen takvimine bağlıdır ve bu nedenle Noel'i 7 Ocak'ta kutlar. Ancak yılbaşı genellikle Gregoryen takvimine göre 1 Ocak'ta kutlanır.   Sonuç Olarak. Bu bilgileri aslında hepimiz az çok biliyoruz. Ancak okumaktan, araştırmaktan ısrarla kaçan bir kitle var ki işte orada tıkanıp kalıyoruz.Aslında biz ne doğulu olabildik ne batılı arada derede yaşamaya çalışan garip bir topluluk olduk çıktık.Bütün bunlar bana tekrar Ubuntu felsefesini çağrıştırdı.Zira bu felsefenin en büyük güzelliği  "ben, biz olduğumuz için varım" veya "insanlık, diğer insanlarla olan bağlarımızda yatar" . Ubuntu felsefesi, insanlar arasındaki dayanışmayı, karşılıklı saygıyı, paylaşımı ve empatiyi temel alır. Biz bütün ırkların bir arada yaşadığı topraklarda, Türk kimliğimizle bir arada varlığımızı sürdürürken, bunu bozmaya çalışanlara çanak tutmamalıyız. Biz bu toprakları masa başında almadık. Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış, bu topraklarda hoşgörü, sevgi ve barış içinde yaşamak zorundayız. O yüzden lütfen dinle kültürel etkinliği karıştırmaktan vazgeçip, insanların iki gıdımlık (yöresel bir kelimedir. Birazcık anlamı taşır.) mutluluğunu bozmaya çalışmayalım Şimdilik olduğu gibi hoşgörüyle kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!        
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2024 - Pazartesi

Hiç Bitmeyen Saçmalık…

 

Kaçıncı yüzyıldayız, hala yılbaşı, yeni yıl, ağaç süsleme kavgası devam ediyor. Her gün daha da geriye giden, cahilleşen toplumun içinde nasıl aydın, çağdaş, hoşgörülü, insani değerlere önem verecek nesiller yetiştirebileceğiz inanın hiç bilmiyorum…
 

Çam ağacının karşısında namaz kılmalar, eğlencesi olsun diye çocuklarla yeni yılı kutlamak isterken, ailenin “biz kutlamayız” tepkisi. Allah’ınızı severseniz bütün bunların amacı nedir? Sizlerin inançları varda bizlerin yok mu? Saçma sapan işlerle uğraşmaktan…İlimi, bilimi, inançlarımızı doğru bilmeye çalışmak için ne zaman, zaman ayıracağız bunu da hiç bilmiyorum.

Yahu… İnsanlar zaten dar boğazda maddi manevi sıkıntının içinde, artık yaşamla ilgili hiçbir beklentisi olmadan, ruhsuz gözlerle dolaşırken, bırakında o günü kendi keyifline göre yaşasın.

Mutluktan, huzurdan, kardeşlikten, hoşgörüden, barıştan neden bu kadar korkuluyor, hiç anlamış değilim. Ölüyoruz… Kardeşim ölüyoruz… Sonuçta bir karış toprağı bulabilirsek, hepimiz göçüp gideceğiz. Bırakın insanların yaptıklarının hesabını yüce Allah’ım versin. Siz kimsiniz de yaratanın yerine hüküm sürüyorsunuz.

Biliyor musunuz? Bu densizliği yapanların çoğa da Kuran-ı Kerim’i bir kere bile eline alıp okumuş insanlar değildir ki “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (İkra) ilk vahi ile indirilen ayettir. Allah’ım bile önce “oku” demiş. Bakara suresin de der ki “ Ben ilmi, bilimi isteyen, rızkı istediğime veririm” der.

Bunca bilgi dışı cahilce hurafelerle değil Allah’ın kelamını okuyarak, Allah’a yaklaşırsınız. Piyon olarak değil.

Gerçek Müslümanın yol göstericisi Allah’ın kelamı, kitabıdır. Benim rahmetli kayınbaba ve kayınvalidem, yılbaşı gecesi şükür namazını kılıp sabaha kadar tesbih çekip ,Allah’a şükredip yeni yıla öyle girerlerdi.

Siz de onlardan olmayı neden denemiyorsunuz?

Neyse bu cahilliğe galiba iyice kızar oldum. Yazarken bile onlardan bunlardan yazmışım. Şu düştüğümüz hale bakar mısınız? Hepimizi bir sınıfa sokmayı başarıyorlar sanki…

Pek, her yıl tartışması yaşan bu gelenek bize nasıl gelmiş ki biz Türkler Şaman inancıyla geldik. Yani bize çok uzak bir gelenek değil. 

Yılbaşı ağacı süsleme geleneği, kökenleri eski pagan geleneklerine dayanan bir uygulamadır. Modern anlamda yılbaşı ağacı süsleme geleneği, 16. yüzyılda Almanya’da ortaya çıkmıştır. O dönemde Almanlar, Noel kutlamalarının bir parçası olarak çam ağaçlarını evlerine getirip süslemeye başlamışlardır. İlk başlarda elma, fındık ve kâğıt süslerle dekore edilen bu ağaçlar, zamanla camdan yapılmış süsler ve mumlarla daha görkemli hale gelmiştir.

Bu gelenek, 19. yüzyılda Almanya’dan diğer Avrupa ülkelerine ve Amerika’ya yayılmıştır. Özellikle İngiltere’de Kraliçe Victoria ve Alman kökenli eşi Prens Albert’in 1840’larda saraylarında Noel ağacı süslemeleriyle bu gelenek daha da popüler hale gelmiştir. Bu durum, Viktorya dönemi İngiltere’sinde ve Amerika’da yılbaşı ağacı süslemesini yaygınlaştırmıştır.

Günümüzde yılbaşı ağacı süslemek, dünyanın pek çok yerinde kültürel ve dini bağlamdan bağımsız olarak bir yılbaşı kutlama geleneği haline gelmiştir.

Hristiyanlar arasında yılbaşı kutlaması, Gregoryen takvimine göre 1 Ocak'ta yapılır. Ancak Hristiyanlar için yılbaşı, dini bir kutlama olmaktan çok seküler bir etkinliktir. Yılbaşı ile Hristiyanlığın Noel Bayramı (25 Aralık) farklıdır.

Noel ve Yılbaşı Ayrımı:
Noel (Christmas): İsa Mesih'in doğumunu anmak için kutlanır ve genellikle 24 Aralık akşamı (Noel Arifesi) ile 25 Aralık sabahında kutlanır.

Yılbaşı (New Year's Eve): 31 Aralık gecesi, yeni yılın başlangıcını kutlamak için yapılır ve dini bir anlam taşımaz.

Ortodoks Hristiyanlar:

Bazı Ortodoks kiliseleri, Jülyen takvimine bağlıdır ve bu nedenle Noel'i 7 Ocak'ta kutlar. Ancak yılbaşı genellikle Gregoryen takvimine göre 1 Ocak'ta kutlanır.

 

Sonuç Olarak. Bu bilgileri aslında hepimiz az çok biliyoruz. Ancak okumaktan, araştırmaktan ısrarla kaçan bir kitle var ki işte orada tıkanıp kalıyoruz.Aslında biz ne doğulu olabildik ne batılı arada derede yaşamaya çalışan garip bir topluluk olduk çıktık.Bütün bunlar bana tekrar Ubuntu felsefesini çağrıştırdı.Zira bu felsefenin en büyük güzelliği  "ben, biz olduğumuz için varım" veya "insanlık, diğer insanlarla olan bağlarımızda yatar" . Ubuntu felsefesi, insanlar arasındaki dayanışmayı, karşılıklı saygıyı, paylaşımı ve empatiyi temel alır. Biz bütün ırkların bir arada yaşadığı topraklarda, Türk kimliğimizle bir arada varlığımızı sürdürürken, bunu bozmaya çalışanlara çanak tutmamalıyız. Biz bu toprakları masa başında almadık. Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış, bu topraklarda hoşgörü, sevgi ve barış içinde yaşamak zorundayız.

O yüzden lütfen dinle kültürel etkinliği karıştırmaktan vazgeçip, insanların iki gıdımlık (yöresel bir kelimedir. Birazcık anlamı taşır.) mutluluğunu bozmaya çalışmayalım

Şimdilik olduğu gibi hoşgörüyle kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.