ÇAĞKAN İNAN
Köşe Yazarı
ÇAĞKAN İNAN
 

YERELDEN ULUSALA…

Türkiye’de yerel basının önemi Kurtuluş Savaşı’nda çok iyi anlaşılmıştır. 1918’de yayın hayatına başlayan ancak ne yazık ki 2023’te, 105. yayın yılında maalesef kapısına kilit vurmak zorunda kalan Yeni Adana Gazetesi buna en güzel örnektir. Ulusala taşınan her olay, her haber, kişi ya da kuruluşların yolunun yerelden geçtiğini unutmamak gerekiyor. İyisi de böyle kötüsü de böyle… İyi şeyler olunca teşekkür edilmeyen ama kötüsü görülünce bir hışımla aranan olur yerel gazeteler, gazeteciler. Gazetecilik yapmak, yazı yazmak zor zenaat. Hele bu devirde yazı yazmak, sırtını hiçbir yere dayamadan topluma faydalı olmaya çalışmak her babayiğidin harcı değil. Ekonomik zorlukların en çok vurduğu yerel gazeteler oluyor her dönemde. Resmi ilan gelirleri de olmasa bugün Türkiye’de günlük olarak yayın yapacak bir tek yerel gazete bulamazsınız. Zaten söz konusu bu gelirler de aylık personel masrafı, baskı vs. masraflara ancak yetiyor. Patronları takdir etmek gerekiyor. Tüm zorluklara karşın gazeteyi her gün ama her gün okurla buluşturmanın derdiyle dertleniyorlar. Çalışanların durumunu tek tek anlatmak istemiyorum. Çünkü gerçekler kalbimi acıtıyor. Herkes; aynı gün milyon dolarlık insanların, şirketlerin, bir garibanın, evsiz barksız bir ailenin hakkını savunan ancak akşam evine tek bir ekmek götüremeyecek duruma düşen gazetecilerin varlığından haberdar olmak zorundadır. Hiç kimse gazetelerin, gazetecilerin artık bir öneminin kalmadığını anlatmasın. Dünya döndükçe su içmek, yemek yemek nasıl devam edecekse yazmak, çizmek, okumak, eleştirmek, fikir üretmek, tartışmak da süreçteki yerini alacak. İster internet medyası olsun, ister sesli veya görüntülü haber olsun hep önemini koruyacak ve bu mecralarda çalışacak gazeteciler, fikir işçileri olacak, olmaya devam edecek. Gazetelerin, dergilerin dijital medyaya yenik düşeceğini de sanmıyorum. Her gün o basılı gazeteyi eline alıp okumaktan zevk duyan insanlar hep var olacak. Biliyorum; genelleme yapmadan söylüyorum ama günümüz Türkiye’sinin medyasında çürümüşlük var, yandaşlık var, kirli ilişkiler var… Bu girdapta en masumların da yerel gazeteler ve gazeteciler olduğunu kaydetmeden geçmeyeceğim. Bu nedenle başta ekonomik olmak üzere tüm zorluklara rağmen, dürüst, güvenilir, özü sözü bir, haberi kutsal, yorumu hür görmeye devam eden, memleketinin, insanının haber alma hakkını, hukukunu gözeten gazetecilere her dönem ihtiyaç olacak. Bugün olduğu gibi her zaman olacak. Gazeteler de gazeteciler de hep var olacak… Topluma düşen de yukarıda yazmaya çalıştığım karşılaştırmalar eşliğinde kime, nasıl, neye göre sahip çıkacağını irdelemek olmalıdır… Kalın sağlıcakla…
Ekleme Tarihi: 26 Eylül 2024 - Perşembe

YERELDEN ULUSALA…

Türkiye’de yerel basının önemi Kurtuluş Savaşı’nda çok iyi anlaşılmıştır. 1918’de yayın hayatına başlayan ancak ne yazık ki 2023’te, 105. yayın yılında maalesef kapısına kilit vurmak zorunda kalan Yeni Adana Gazetesi buna en güzel örnektir.

Ulusala taşınan her olay, her haber, kişi ya da kuruluşların yolunun yerelden geçtiğini unutmamak gerekiyor. İyisi de böyle kötüsü de böyle… İyi şeyler olunca teşekkür edilmeyen ama kötüsü görülünce bir hışımla aranan olur yerel gazeteler, gazeteciler.

Gazetecilik yapmak, yazı yazmak zor zenaat. Hele bu devirde yazı yazmak, sırtını hiçbir yere dayamadan topluma faydalı olmaya çalışmak her babayiğidin harcı değil. Ekonomik zorlukların en çok vurduğu yerel gazeteler oluyor her dönemde. Resmi ilan gelirleri de olmasa bugün Türkiye’de günlük olarak yayın yapacak bir tek yerel gazete bulamazsınız. Zaten söz konusu bu gelirler de aylık personel masrafı, baskı vs. masraflara ancak yetiyor. Patronları takdir etmek gerekiyor. Tüm zorluklara karşın gazeteyi her gün ama her gün okurla buluşturmanın derdiyle dertleniyorlar.

Çalışanların durumunu tek tek anlatmak istemiyorum. Çünkü gerçekler kalbimi acıtıyor. Herkes; aynı gün milyon dolarlık insanların, şirketlerin, bir garibanın, evsiz barksız bir ailenin hakkını savunan ancak akşam evine tek bir ekmek götüremeyecek duruma düşen gazetecilerin varlığından haberdar olmak zorundadır. Hiç kimse gazetelerin, gazetecilerin artık bir öneminin kalmadığını anlatmasın. Dünya döndükçe su içmek, yemek yemek nasıl devam edecekse yazmak, çizmek, okumak, eleştirmek, fikir üretmek, tartışmak da süreçteki yerini alacak. İster internet medyası olsun, ister sesli veya görüntülü haber olsun hep önemini koruyacak ve bu mecralarda çalışacak gazeteciler, fikir işçileri olacak, olmaya devam edecek. Gazetelerin, dergilerin dijital medyaya yenik düşeceğini de sanmıyorum. Her gün o basılı gazeteyi eline alıp okumaktan zevk duyan insanlar hep var olacak.

Biliyorum; genelleme yapmadan söylüyorum ama günümüz Türkiye’sinin medyasında çürümüşlük var, yandaşlık var, kirli ilişkiler var… Bu girdapta en masumların da yerel gazeteler ve gazeteciler olduğunu kaydetmeden geçmeyeceğim.

Bu nedenle başta ekonomik olmak üzere tüm zorluklara rağmen, dürüst, güvenilir, özü sözü bir, haberi kutsal, yorumu hür görmeye devam eden, memleketinin, insanının haber alma hakkını, hukukunu gözeten gazetecilere her dönem ihtiyaç olacak.

Bugün olduğu gibi her zaman olacak.

Gazeteler de gazeteciler de hep var olacak…

Topluma düşen de yukarıda yazmaya çalıştığım karşılaştırmalar eşliğinde kime, nasıl, neye göre sahip çıkacağını irdelemek olmalıdır…

Kalın sağlıcakla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.