Artık akıl sağlığımızı kaybetmeye ramak kaldı….
Herkesin kafası karma karışık, gerçi bu memlekette ne zaman kafalar karışık olmadı ki?
TOKİ bombasını halkın kucağına atıp kenara çekilen hükümetle gündem pat diye değişiverdi. Bizim memlekette günden değiştirip altından başka oyunların dönmesi artık normalleşti aslında…
Her gündem değişiminde, takip ederseniz fark edersiniz… Mutlaka hükümetle ilgili ciddi kanun değişimleri, gizli saklı imzaları görebilirsiniz.
TOKİ olayında, yazık ilk oğlum müracaat etmeye kalktı…Bakın “kalktı” diyorum zira sözleşmeyi ve şartları okuyunca kalkmasıyla kıçının üzerine oturması bir oldu!
5 yılda biten, peşinat ödendiği gibi, memur maaşına göre zamlanan, tam 20 yıl taksit ödemesi süren ve ne kiraya ne de satmaya izin verilmeyen bangır bangır “hazineye para verin uleeen” tarzında bir sözleşme…
Olsun, sosyal devletiz fakir fukara ortada kalmasın… Hem, ne kadar ön yargılıyız, insanlar bizi düşünürken biz nankörlük yapmaya devam ediyoruz. Yazık bize!
Bu TOKİ işinde kendimden örnek vermek istiyorum. Farz edelim benim oğlan TOKİ’ye yazıldı. Önden 500.00 TL veriliyor ki kurada adı yazılsın diye,,kurada çıkmazsa sağ olsunlar verilen parayı geri iade ediyorlar.Sonra;,eee peşinat gerek 50-60 bin her neyse,var mı? Yok! Hemen çekersin krediyi alısın istenilen parayı, bu işin kolay tarafı. Bir hesap yapalım şimdi; Kredi ödemen var, kira ödemen var, TOKi taksit ödemen var ve 5 yıl sonra bitecek olan evlere ancak 7.yıl sonunda ancak oturmaya başlarsın.Haa bu arada ara ödemeler… artan taksitler… Bunları da unutmamak lazım.
Şimdi bu iş, dar gelirliyi düşünmek mi, yoksa siyasi yatırım mı? Onu iyi bellemek gerek.
Bana göre en son bomba,bir bakanın çıkıp da “asgari ücretlinin TOKİ’ye girmesi zor,kredi çekecek,iş sonrası ek işlerde çalışacak,eşinden dostundan borç alacak yok olmadı eşten dosttan borç istemeye utanıyorsa arsa alsın bak o ucuz” demesine, ne demek lazım?…
Şimdi burada ağzımı bozacağım ayıp olacak, yoksa Adanalılar bu gibi durumlarda
“….. ..geçiyorsun” demeyi bilir.
Ben en kibar halimle “ağa bizle eğleniyor!” diyorum.
TOKİ hikâyesi böyle… kim bilir, bu tepkilerle sözleşmeleri tekrar gözden geçirirler, şuan da bütün inşaatlar durmuşken,artık karo,fayans gibi ana malzemelerin üretimi bitme noktasına gelmişken bu TOKİ’ler nasıl biter o da başka bir kafa karıştırıcı soru.
Şimdi gelelim. Sosyal devletin, devlet okullarına, bu olay bana göre TOKİ’den daha vahim…
Adını vermeyeceğim bir okul, Seyhan ilçesinde Kızılay Kan merkezine yakın. Öğlenleri yemek çıkarmaya başlamışlar bunu duyunca çok mutlu olmuştum. Ayrıca benim bildiğim “1.Sınıflara saat 14.00-15.55 arası etüt verilecek” dendi buna da çok sevinmiştim.
Ammaaaa hangi memlekette yaşadığımı unutmamam gerektiği hemen bana hatırlatıldı.
“İyi bari çocuklar yemek yiyecekler” derken, yemeğin normal ücretlerle satıldığını duymak, “ne güzel bizlere gelemeyen çocuklara etüt veriliyor” derken, 2 saatlik kendi öğretmenlerinin tekrarının bedelinin olduğunu duymak. …
Bütün sevincimi kursağımda bırakmaya yetti. Yahu! Biz özel kurumlarız ve eğitim kurumları olsak ta bir ticaret hane işletiyoruz. Elektriğimiz, vergimiz, suyumuz, maaşlar derken her şeyin bir bedeli var diyor, çok söylenene “bana değil hükümete kızın” diyorum.
Peki, devlet okulları ,sizin açıklamanız,derdiniz ne?
Üniversiteye kayıt yaptıramayan çocuklar, yurt ve kalacak yer bulamayıp okulu donduran gençler, okulunda aç biçare minnak bebeler, bunun üzerine etüt verirken ek ücret isteyen devlet okulları, TOKİ deyip insanlarla dalga geçen bir yönetim.
Yok yahu… Biz ya hepten huni takıp gezeceğiz ya da hep beraber toprağa gömüleceğiz…
Benim ülkem çocukları da halkım da bunu hak etmiyor, aklımızla oynamaya da kimsenin hakkı yok…
Buyurun bize sosyal devlet!
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!