Öncelikle hepimiz zor zamanlardan geçiyoruz bu kesin… Habire … Ekonominin ve hazinedeki açığın nedenleri sıralanıp duruluyor. En son daha sonra ki gelişmeleri kaçırmadıysam insanların yastık altıyla uğraşılıyordu, ancak son tecrübelerime dayanarak bunların hiç biri olmadığını gördüm… Duyarlı bir vatandaş olarak ahan da ihbar ediyorum! Bizi bu durumlara düşüren nedenler, öyle yanlış politikalar falan filanda değil kardeşim… Bizi bu duruma düşüren ve nasıl oldu anlamadım gözden kaçırılan tek yere zam yapılmaması… İşte açıklıyorum! Müze kartlarına nasıl siz, kocaaa 1 yıl zam yapmazsınız. Geçen sene Ağustos ayında yenilediğim Müze Kartı nasıl hala 30.00 Lira… Buna akıl sır erer mi? Ondan sonra tabiî ki şekere, ete suya, ekmeğe kısacası her bir şeye zam gelir… Bu olayı yaşayınca çok canım sıkıldı, durmadan neden arayan yetkililer uyuyor mu? Sürekli hükümete muhalif olan kardeşlerim, görün işte bir de bizi yönetenleri duyarsızlıkla suçluyorsunuz. Adamlar daha ne yapsın? Azıcık kültürlenelim diye Müze giriş fiyatlarını bile değiştirmemişler. Çok, nankörüz çoook… Bu kadar mizah yeter galiba, bu kadın neler yazıyor diye düşünmüşsünüzdür? Evet, gerçekten 1 yıldır müze kartlarının ve giriş ücretinin hiç değişmediğini görünce bana bir gülme geldi ve gişedeki memur kardeşimle de aynı bu muhabbeti yaptım. Fiyatların değişmediğini gördüğümde ilk tepkim “aaa nasıl olur?” olmuştu. Sonra da “bakın fiyatı değişmeyen bir şeyle karşılaştım. Birde her şeye zam yapıldığı söyleniyor ne ayıp, biz çok nankörüz” deyince, memur ne yapsın sadece bıyık altından gülümsemekle yetindi.  Yani anlayacağınız gözümüz aydın, bol bol müzelere girip girip çıkabiliriz… İnsan, bir şeye zam gelmediğini görünce bir tuhaf oluyor. Ağabeyimin dediği gibi “sen şimdi bunu da yazarsın” yazmam mı?   Gerçi şimdi bunu fark eden yetkililer saçını başını yolup “biz nasıl atladık bunu” diyerek okkalı bir zam yapar o ayrı bir konu… Vahim bir konuyu da paylaşıp bugünlük yazımı sonlandırmak isterim. Hükümet zor durumda ki ailelere yağ alınsınlar diye yanlış anlamadıysam 200,00 TL yağ çeki dağıtmış. Arkadaşım tesadüf rastlamış, iki teyze Karataş tarafında köylerden birinde yola düzülmüşler, zira çek her yerden alınmıyormuş. Arkadaşım yolda perişanlıklarını görünce arabaya almış teyzeleri. Teyzeleri köylerine yakın bir yere bırakmak istemiş, ancak iki teyzede de okuma-yazma yok. Köylerinin yolunu, köyün girişindeki ağaçtan tanıyorlarmış. O ağaç kesilirse vay hallerine… ”Devlet bize yağ alalım diye çek verdi” demişler. O da bunun üzerine “teyzeler, hükümet kim, devlet kim, birde muhalefet var, onlar kim biliyor musunuz?” diye sorunca, teyzelerin cevabı aslında ülkemizin acı gerçeği olmuş “oğul biz bilmeyiz, hükümeti muhalefeti, bizim bildiğimiz bir devlet var ve oyumuzu ona verir geçeriz” Ne acı değil mi? Bilmem kaçıncı yüzyıldayız ve hala okuma-yazma sıkıntısı çeken ve kendini kimin idare ettiğini bilmeyen bir kesim… Yine ne acı ki hiçbir olayın farkında olmayan bir kitle ve bu kitle bizim geleceğimizi belirliyor. Peki, kabahatli olan onlar mı? Yoksa onlara ulaşamayan siyasi kimlikler mi? Anlayacağınız, daha biz çook saç baş yolmaya, buralarda yazıp çizmeye, birbirimizi boğazlamaya devam ederiz… Allah yar ve yardımcımız olsun! Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!