Evet, gerçekten eğitim ve öğretim nereye gidiyor hiçbir fikri olan var mı?
Her yerde fakülte açıldı uzman öğretici yok…
Öğretmenler, ellerinde ki malzemenin canlı olduğunun farkında olmadan teker teker mezun oluyor…
Hal böyle olunca nitelikli öğretici artık hayal… Zira gençlerde sadece öğretmenliği sağlam devlet kapısı görmeye devam ettiği için araştırmıyor, kendini geliştirmek için hiçbir konuda adım atmıyor.
Ve kim ne derse desin, ben Z, X kuşağı falan anlamam, özellikle 30-40 yaş arası anne-babalar, ne dünyaya getirdiklerinin, ne çocukları büyütürken yaptıkları hataların farkındalar…
Öyle hal aldı ki artık çocuklarını el gün görsün “ben hoşgörü ana-babayım ve hatta öyle ilgiliyim ki altlarındaki donlarını bile, ben giydiriyorum” durumundalar…
Evde alınması gereken; görgü kuralı, beşeri ilişkiler, ahlakı değerler, büyük-küçük saygısı gibi… Sosyal, kültürel hiçbir eğitim almayan çocuklar, davranış bozukluğu ile birlikte eğitimin içine giriyor.
Ben 29.seneme giren bir yuvacıyım ve uzman eğitim danışmanıyım. Şimdi sorarım size; Büyükleriyle konuşmayı bilmeyen, sofra adabından bihaber olan, temel ahlaki ve görgü kurallarının zaten ne olduğunu bilmeyen, ayrıca ilköğretime kadar gelip, çatal-bıçak kullanmayıp, büyük abdestinden sonra anasının temizlediği, ellerini yıkamaya zorsunan bir çocuğa nasıl bir faydam olur? deyin bana, burada eğitimcimi suçlu? Ve her ne kadar çocuk gelişimci olmuş olsak da, özellikle mahrem olan kişisel temizliği öğretmek ebeveyn sorumluluğundadır.
Maalesef ki bunu milli eğitim okullarında daha da fazla yaşıyoruz. Zaten yarım yamalak bilgilerle öğretmen olmuş meslektaşlarım ya da artık emekliliği gelmiş olanlar, ne yapsın?
Hep mi? Eğitimci suçlu, hep mi bizi yönetenler suçlu? Peki, bu çocukları büyüten ana-babalar nerede?
Hala, kocaman çocuğunun yanında ve hatta çantasını sırtlayan ve çocuğunu okula götürüp getirmeyi sosyal bir aktivite olarak gören aile bireyleri, yok olmadı öğlen yemeğini okula taşıyanlar…
Hani televizyonlar da “Z kuşağı oy vermesin” diyenler var ya… Siz onlara değil bu bebeleri yetiştirenlere oy verdirmeyeceksiniz.
Öğretmenin ve yeni nesil ana-babaların kolaya kaçıp, kendini yetiştirmediği ve ısrarla da yetiştirmemek için mücadele verdiği bir toplumda kuşakları hedef alamazsınız…
Türk toplumunun asıl beka sorunu kaliteli eğitimci yetiştirilmemesi ve toplumun merak, araştırma, neden-sonuç ilişkilerini artık rafa kaldırılmasıdır…
Evet, bu durumlar da bizi yönetenleri suçlarken, biz önce kendimizi sorgulamalıyız. Kimse “araştırma, kendini geliştirme, iyi vatandaş ve insan yetiştirme” diyerek kafamıza silah dayamadı. O yüzden birey olarak kendimizi sorgulamalıyız. Bırakalım artık başkalarını ya da kuşakları suçlamayı…
Kolay yönetilmek için cahil bırakıldık ve biz bunu gönüllü başardık.
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınız korumaya çalışın!