Son zamanlarda sıkça karşılaştığım bir soruya ben de açıklık getirmek istiyorum. Sosyal medyada, Sporun zararlı olduğunu iddia eden kimi yorumcular sonrası sıkça aynı soru bana da yöneltildi. Hocam doğru söylüyorlar mı? Spor hakikaten zararlı mıdır?
İlk önce iki farklı kavramı birbirinden ayırmamız gerekiyor.Birincisi spor diğeri egzersiz. Bunun için öncelikle bu kavramları tanımlamamız gerekiyor.
"Spor" ve "egzersiz" kelimeleri genellikle birbirine yakın anlamlarda kullanılsa da aslında farklı kavramlardır.
Mesela spor belirli kurallara dayalı, bireysel veya takım halinde yapılan, genellikle rekabet içeren fiziksel aktivitelerin toplamıdır. Örneğin, futbol, basketbol, tenis gibi.
Egzersiz ise fiziksel sağlık ve zindelik amacıyla düzenli yapılan hareketlerdir. Rekabet içermeyen, kişisel gelişim veya sağlık odaklıdır. Örneğin, yürüyüş, pilates gibi. Burada egzersizin oldukça makul faydalar için yapıldığı aşikâr ama yine de egzersiz “düzenli” yapılan hareketlerdir kısmında bir düzine soruna işaret etmek gerekiyor. Diyelim ki ağrılı veya aşırı kanamalı bir adet dönemini henüz bitirdiniz, ya da bedeninizi iyiden iyiye sarsan zatürreden döndüğünüz ağır grip tablosunu yeni atlattınız, rötarlı uçaklar neticesinde havaalanının metal sandalyelerinde en az 8 saat kıvrıldığınız yorucu bir yolculuktan döndünüz ve ağrımayan yeriniz yok. Ya da bir önceki gün baş ağrınız için yarım düzineden biraz az ilaç aldınız. Peki ertesi gün düzene uyup,güle oynaya egzersiz yapmak; acaba güvenli midir? Cevap veriyorum. Yapacağınız egzersizler ve dozuna bağlı olarak güvenli olabilir. Ya da bekleyin diğer cevabı dinleyin. Yapacağınız egzersizler ve dozuna bağlı olarak oldukça güvensiz olabilir. Özetle nasıl ve yüklenme miktarına görene yapacağınıza bağlı. Ne ve nasıl yapacağınıza kim karar verecek peki. Cevap şuna yakın olabilir. İlk önce bedeninizin ağrı sınırları, fizyolojik esnekliği, fiziksel kapasitesi, yüklenmek için kimi dopingler veya ağrı kesiciler almış olmamak. Gittikçe karmaşık hale geldiğini düşünseniz de özünde söylemek istediğim patron o günkü fiziksel ve fizyolojik esnekliğiniz. İşte o patron böyle zamanlarda temkinli olmalı. Herhangi bir dikkatsizlik ve yüklenmede kazalar kaçınılmaz olabilir. Kendinizi parçalamadığınız ve uyarıcı almadan istekli olduğunuz sürece genelde sıkıntı olmaz. Öncesinde ve sonrasında dinlenmek, iyi uyumak ve iyi beslenmek koşuluyla…
Spor, eğlenmek, yarışmak, ödül kazanmak veya profesyonel bir kariyer yapmak için yapılır.Peki burada şu soruyu sormama izin verin. Eğlenmek tehlikeli midir? Tabi ki hayır, ama eğlenceye rekabet ve ödül kazanma dürtüleri girdimi fizyolojik sınırlarımızın çok çok üstünde kendimizi zorlama ihtimalimiz artmaya başlıyor. Ve evet profesyonel spor bu nedenle tehlikelidir.
Egzersiz ise fiziksel ve mental sağlık, kilo kontrolü, kas güçlendirme, dayanıklılığı artırma gibi kişisel hedefler için yapılır. Burada spor yaptığımızdaki gibi; ödül kazanma ve rekabet etme dürtüleriyle harekete etmeye başlarsak,sakatlanmalar yaşama, zorluklar tanımlayıp erkenden pes etme ihtimalimiz artar.
Spor,genellikle rekabet içerir. Kazanan ve kaybeden kavramı vardır.
Egzersizise rekabet içermez, tamamen kişinin kendi performansını geliştirmesine odaklanır. Fakat egzersiz yaparken mükemmeliyetçi bir yaklaşımla, zamanla geliştirmeniz gereken dayanıklılık veya kuvvetinizi kendinize meydan okuyarak daha hızlı yapmaya çalışır ve kendinizle zamanı kısarak rekabet etmeye kalkarsanız ve buna hazır olmayan bir fizyolojik ve fiziksel tablo varsa, burada tam olarak kendinize yapmış olduğunuz şey eziyet olur, egzersiz değil.
Sporun belirli kuralları ve standartları vardır.
Egzersiz ise kurallardan ziyade bireyin hedeflerine göre şekillenir. İşte bu noktada bireylerin hedefleri, vücutlarının fizyolojik esnekliği ile çeliştiği noktada, egzersiz onlara fayda yerine zarar vermeye başlar. Ne demek istiyorum.Mesela siz şusunuzdur ve 3 ayda sadece egzersiz yaparak bu olmak istiyorsunuzdur. Bu noktada vücudunuzun size söylemek istediği şey şu olacaktır.
Spor belirli bir sezon, maç takvimi veya etkinlik ile sınırlı olabilir.
Egzersiz ise günlük veya haftalık rutine dahil edilebilir; sürekli bir alışkanlık oluşturabilir. Günlük yaşamda zaten zorlu fiziksel aktivitelerle kimi günler boğuşan hem bir çalışan hem bir ebeveyn hem de bir eş olmaya çalışan kimilerimizde, tam da bu noktadayken, egzersizi “düzenimden şaşmamalıyım” obsesyonuyla yapan, yani hafta da illaki şu kadar yapmalıyım diye saat kuranlar için; bu rutin yaralayıcı ve tüketici olabilir. Genç ve sağlıklısınızdır.Bir de ofis çalışanısınızdır ve zaten iş dışındaki yükünüz az ve zamanınız yeterlidir. O noktada düzenli egzersizler fizyolojik esnekliğinizi arttırmanıza yarayacaktır. Aşırı Yüklenme bu gibi durumlarda sıkıntı yaratmayabilir. Buradan baktığınızda zorlu bir program veya düzen iyidir.
Demek ki yüklenme kişiden kişiye ve bir sürü faktöre bağlı olarak değişir. Spor salonunun veyahut kafanızda hayal ettiğiniz antrenman programına göre değil. Akıllı antrenör yüklenme eşiğini doğru hesaplamak için iyi öykü alır. Hedefler kısa, orta ve uzun vadeye göre belirler ve kişinin hevesli olduğu yüklenme eşiğini değiştirir. Yoksa uzun süre sporcuları hariç, sakatlanmalar ve pes etmelerle üyelerinin önemli bir kısmıyla vedalaşabilir.
Özetle, spor daha çok rekabet ve organizasyon odaklı bir aktivite iken, egzersiz bireysel sağlık ve zindelik odaklıdır. Ancak egzersiz, kafamızdaki dürtüsellikler ve amaca bağlı olarak sporun bir parçası olarak da görülebilir. Ayrıca sporcuysanız fiziksel kondisyonunuzu korumak için egzersiz yaparsınız. Çevrenize şöyle bir bakın. Bedenini geliştirmeye kendini adayan, gelişimini ciddiye alan dünyadaki az sayıda insan haricinde düzenli spor yapıp da sakatlanmayan kaç kişi biliyorsunuz. Öyleyse profesyonel spor riskler barındırdığı için tehlikeler içerir diyebiliriz. Asla spor yapmayın demiyorum. Sadece dikkatli davranmak önemli. Spor aynı zamanda bizi ve çocuklarımızı başka bir sürü tehlikeden korur. Egzersizi ise dengede ve yüklenmeyi o günkü esnekliğinize uyacak şekilde insaflıca yaptığınızda pek sorun olmayacaktır. Gittikçe yüklenme miktarınızı arttırmayın demiyorum.Yüklenme eşiğinizi, fizyolojik sınırlarınızı tehdit etmediğiniz ve temponuz için yeterli uyku, besleneme ve zamanı yarattığınız sürece keyfinize bakın.
Hepinize hareket dolu, eğlenceli ama rekabetten uzak günler diliyorum.