Kasımpaşa ile başlayan, Trabzon, ardına Giresun mağlubiyetleriyle yenilgi serisine devam eden Adana Demirspor’da düşüş devam ediyor. Neden düşüyor? Cuma akşamı, bu maçı kazandığında ligde kalmayı garantileyecek, bunun için maçın başından itibaren kazanmayı düşünen, arzulayan, futbolun gereklerini yerine getiren bir Giresun takımı sahadaydı. Demirspor’da bildiğimiz, Montella’nın oyun kurgusuna sadık kalan oyuncu grubu gitmiş, ligin bitmesini dört gözle bekleyen, yeni bir oyuncu grubuyla sahadaymış gibiydi. Buna sebep oyuncuların isteksiz olması birinci nedense, diğeri de Giresun’un gösterdiği saha içi performansıydı. Hücumları soldan Aziz Beich ve Diabate ile başlatınca, bu ikiliye yanaşan Chiquinho ve Umut, sağdan Hayrullah ve Serginho ile başlatınca da yine Chiquinho ve Umut ikilisi bunlara yanaşarak bizim birinci bölgede çok etkili oldular. Bunun yanında, etkili oyun anlayışlarını da Demirspor’a kabul ettirdiler. Demirspor ne yaptı? Özellikle, geçen hafta hocanın Samet-Simon ikilisini Trabzon karşısında denemesi, Samet-Tayyib ikilisindeki uyumu da olumsuz etkilemiş. Özellikle Giresun’un bulduğu gollerde ve verilen pozisyonlarda her ikisi de ciddi hatalar yaptı. Özellikle Umut Nayir’in kafa golünde, Samet’in çevre kontrolünü yapmayışı gibi. Giresun’un bizim birinci bölgede bu kadar etkili olmalarının bir nedeni de, orta alan mücadelesinde, Gökhan ve Sinan ikilisinin, takımın defansif koordinatörlüğünü sağda; Svensson-Samet-Sinan-Yunus ile, solda; Rassoul-Tayyib-Gökhan-Vargas ile yeterince sağlayamamalarıdır. Tandemdeki Samet-Tayyip ikilisinin çok pozisyon yemesini biraz da buna bağlıyorum. Hem hücumda, hem de defansta görev yapan Stambouli’nin ne denli önemli bir oyuncu olduğunu son iki maçta görmüş olduk. Montella ne yaptı? Oyuncuların antrenman performanslarını en iyi bilen, gören Montella. Kurduğu takıma ve oyuncu grubuna saygı duymakla birlikte, bu oyuncuların saha içi performanslarına göre bizim de yorum yapmamız gerekiyor. Hocanın maç sonunda; “büyük hayal kırıklığı yaşıyorum. İstediğimiz performansı sergileyemedik. Kendi performansımızı göstermiyor olmak içimi yakıyor” demesi, onun da, takımın performansından memnun olmadığını gösteriyor.  Montella’ya getirilebileceğim bir eleştiri de, Trabzon maçında kötü performansı nedeniyle Erhun-Bjarnason ve Dokovic-Gökhan değişikliğine ikinci yarının başında gitmişti. Özellikle Erhun, iyi bir performans sergileyip, Dokovic’te idare ederken, bu hafta maç kadrosuna baktığımızda, özellikle Erhun’un dışarıda kalmasını da doğru bulmadım. Dokovic’i son maçlarda ikinci yarı sahaya sürüp, o bölge için hazırlamaya çalışırken, bir bakıyorsunuz ki, haftalardır doğru dürüst oynamayan Sinan’ı o bölgede tercih etmiş.Montella için, son zamanlarda takımın oturmuş iskeletiyle oynamayı seviyor eleştirilerine ben de katılıyorum. Oyuncu performansları; Elinden geleni yapmaya devam eden Muric ve Svensson’u, bireysel yetenekleriyle pozisyon yaratmaya çalışan Yunus’u, biraz da Vargas’ı diğerlerinin dışında tutmak istiyorum. Samet’in saha içinde çok fazla özgüvene dayalı futbol oynaması, hata yapmasına neden oluyor. Üç maçtır ciddi düşüşü var. Son maçta, buna Tayyib’i de eklemek gerekiyor. Son söz; Maçtan sonra, başkan Murat Sancak’ın da maça ve oyuncuların performanslarına ilişkin “Şunu bilin ruhunu ortaya koymayanlarla devam edilmeyecek, amacı sadece para olanla da yürümeyeceğiz” söylemini de anlamlı buluyorum. Profesyonel futbolcunun amacı, sadece para kazanmak değil, aynı zaman da kulübünün gelirlerine katkı sağlamak olmalıdır. Avrupa kupalarına gitmeyi buna örnek verebilirim. Bunun için “ruhunu ortaya koyma” tabiri, doğru bir tanımdır.