RAMAZAN ÇAKIR
Köşe Yazarı
RAMAZAN ÇAKIR
 

YENİ SEZONDA DEMİRSPOR

Yeni sezonda, Demirspor adına ligin en iyi takımıyla başlamak güzeldi. Doğrusu Cumartesi gecesi için Demirspor adına beklediğim performans, bu kadarı değildi. En başta, geriye yaslanarak oyunu kabulleneceğini, baskılı bir oyuna karşı koymaya çalışacağını düşünmüştüm.Oyunun başlarında ve zaman zaman Fenerbahçe oyuna üstünlüğü de bir gerçekti.Ama Demirspor’un bu maçta en iyi yaptığı işlerden birisi de, özellikle oyunu daraltarak ev sahibinin çok pozisyon üretmesine mani olmasıydı. Kısacası, özel oyuncu grubuna sahip Fenerbahçe’ye karşı, Demirspor’un çabasını başarılı buldum. Demirspor’un iyi yaptıkları; Özellikle de kendi yarı sahasından çıkarken, Fenerbahçe’nin ön alan baskısına karşıayağa pas yaparak ikinci bölgeye topu taşımalarını başarılı buldum, beğendim. Defans hattını bir tek çizgide tutarak, oyunun boyunu daraltarak, rakibin çok fazla pozisyon bulmasına engel oldular. Tandemdeki Gravillon kusursuz, Semih’te ona yakın oynadı. Yenilen golde ne defansın, ne de kaleci Deniz Eren’in yapabileceği bir şey yoktu. Sadece, Manev’in bireysel hatası, Maximin’in asisti ile Dzeko’nun tek vuruşluk futbol zekası vardı. Defansın önündeki Maestro, Michut ve bunlara biraz ayak uydurmaya çalışan Rodrigues’in çabaları da övgüye değer oldu. Maestro’nun maçın başında gördüğü basit sarı kart, onun ikili mücadelelerde temkinli olmasına neden oldu. Demirspor’un yapamadıkları; Manev, defansın sağ tarafı için yetersiz kaldı. Fenerbahçe, özellikle Ferdi ve Maximin ile sol kanattan çok etkili oldu. Bizim sağ tarafta oynayan oyuncularımızın, Manev’e yetersiz desteklerinde bunun payı var. Tayfun ve Yusuf Sarı daha fazla destek olabilirdi. Maçın tamamını forvetsiz oynadık. Özellikle Yusuf Barasi’nin bulduğu iki net pozisyon vardı. Forvet özelliği olmadığı için golü bulamadı. Kenarlarda oynayan oyuncular, özellikle Yusuf Sarı çok etkisizve isteksiz oynadı. Bildiğimiz Yusuf Sarı’nın performansından çok geri kalmış. Bunu da sezon başına bağlamak lazım. Genç kalecimiz; “Deniz Eren Dönmezer” Bir futbol takımının kalesini 15 yaşındaki bir kaleciye teslim etmek, hem teknik, hem taktik, hem de idari anlamda yüksek risk içeren bir karardır. Tüm bunlar için iki kelam etmekte fayda var; Birincisi; Türkiye liglerinde, 15 yaşındakalesini koruyan en genç kaleci ünvanına sahip olup, istatistiklere girmeyi, en önemlisi de kalesinde hiç sırıtmadan, başarılı kurtarışlarıyla maçı tamamlayan Deniz Eren’i, İkincisi; bir kaleciye Demirspor kalesi teslim eden tüm teknik ekibe ve kalecinin yetişmesinde emeği geçen kaleci antrenörlerini, Üçüncüsü; Teknik ekibin kaleci tercihini, idari olarak destekleyen Murat Sancak başkanı tebrik ediyorum. Genç kalecinin oynatılması üzerinden şu soruyu da soramadan geçmek istemiyorum: Önceki dönemlerde, Belhanda, Balotelli, Onyekuru gibi kariyerli oyuncuların arasına oynayabilecek genç oyunculara hiç şans vermemesini; o zamanki ekonomik güce mi?Bugün Deniz Eren’i tercih edilmesini de ekonomik darlığa mı bağlamalıyız? Demirspor’un geleceği olan genç oyuncuların oynatılmasını sonuna kadar destekliyorum. Son söz; Demirspor için zor bir sezon;Yorumlarımı genelde saha içindeki Demirspor’un performansı üzerinden yapıyorum. İki kelam etmem gereken durumda şu; Demirspor’un ekonomik olarak zor bir sezona başladığını, en basitinden transfer tahtasından anlıyoruz. Başkanın “şehirden yeterli desteği bulamadığını” söylemesi, ayrı bir tartışma konusu.
Ekleme Tarihi: 11 Ağustos 2024 - Pazar

YENİ SEZONDA DEMİRSPOR

Yeni sezonda, Demirspor adına ligin en iyi takımıyla başlamak güzeldi.

Doğrusu Cumartesi gecesi için Demirspor adına beklediğim performans, bu kadarı değildi. En başta, geriye yaslanarak oyunu kabulleneceğini, baskılı bir oyuna karşı koymaya çalışacağını düşünmüştüm.Oyunun başlarında ve zaman zaman Fenerbahçe oyuna üstünlüğü de bir gerçekti.Ama Demirspor’un bu maçta en iyi yaptığı işlerden birisi de, özellikle oyunu daraltarak ev sahibinin çok pozisyon üretmesine mani olmasıydı.

Kısacası, özel oyuncu grubuna sahip Fenerbahçe’ye karşı, Demirspor’un çabasını başarılı buldum.

Demirspor’un iyi yaptıkları;

Özellikle de kendi yarı sahasından çıkarken, Fenerbahçe’nin ön alan baskısına karşıayağa pas yaparak ikinci bölgeye topu taşımalarını başarılı buldum, beğendim.

Defans hattını bir tek çizgide tutarak, oyunun boyunu daraltarak, rakibin çok fazla pozisyon bulmasına engel oldular. Tandemdeki Gravillon kusursuz, Semih’te ona yakın oynadı. Yenilen golde ne defansın, ne de kaleci Deniz Eren’in yapabileceği bir şey yoktu. Sadece, Manev’in bireysel hatası, Maximin’in asisti ile Dzeko’nun tek vuruşluk futbol zekası vardı.

Defansın önündeki Maestro, Michut ve bunlara biraz ayak uydurmaya çalışan Rodrigues’in çabaları da övgüye değer oldu. Maestro’nun maçın başında gördüğü basit sarı kart, onun ikili mücadelelerde temkinli olmasına neden oldu.

Demirspor’un yapamadıkları;

Manev, defansın sağ tarafı için yetersiz kaldı. Fenerbahçe, özellikle Ferdi ve Maximin ile sol kanattan çok etkili oldu. Bizim sağ tarafta oynayan oyuncularımızın, Manev’e yetersiz desteklerinde bunun payı var. Tayfun ve Yusuf Sarı daha fazla destek olabilirdi.

Maçın tamamını forvetsiz oynadık. Özellikle Yusuf Barasi’nin bulduğu iki net pozisyon vardı. Forvet özelliği olmadığı için golü bulamadı.

Kenarlarda oynayan oyuncular, özellikle Yusuf Sarı çok etkisizve isteksiz oynadı. Bildiğimiz Yusuf Sarı’nın performansından çok geri kalmış. Bunu da sezon başına bağlamak lazım.

Genç kalecimiz; “Deniz Eren Dönmezer”

Bir futbol takımının kalesini 15 yaşındaki bir kaleciye teslim etmek, hem teknik, hem taktik, hem de idari anlamda yüksek risk içeren bir karardır. Tüm bunlar için iki kelam etmekte fayda var;

Birincisi; Türkiye liglerinde, 15 yaşındakalesini koruyan en genç kaleci ünvanına sahip olup, istatistiklere girmeyi, en önemlisi de kalesinde hiç sırıtmadan, başarılı kurtarışlarıyla maçı tamamlayan Deniz Eren’i,

İkincisi; bir kaleciye Demirspor kalesi teslim eden tüm teknik ekibe ve kalecinin yetişmesinde emeği geçen kaleci antrenörlerini,

Üçüncüsü; Teknik ekibin kaleci tercihini, idari olarak destekleyen Murat Sancak başkanı tebrik ediyorum.

Genç kalecinin oynatılması üzerinden şu soruyu da soramadan geçmek istemiyorum: Önceki dönemlerde, Belhanda, Balotelli, Onyekuru gibi kariyerli oyuncuların arasına oynayabilecek genç oyunculara hiç şans vermemesini; o zamanki ekonomik güce mi?Bugün Deniz Eren’i tercih edilmesini de ekonomik darlığa mı bağlamalıyız? Demirspor’un geleceği olan genç oyuncuların oynatılmasını sonuna kadar destekliyorum.

Son söz;

Demirspor için zor bir sezon;Yorumlarımı genelde saha içindeki Demirspor’un performansı üzerinden yapıyorum. İki kelam etmem gereken durumda şu; Demirspor’un ekonomik olarak zor bir sezona başladığını, en basitinden transfer tahtasından anlıyoruz. Başkanın “şehirden yeterli desteği bulamadığını” söylemesi, ayrı bir tartışma konusu.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve cukurovapress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.