Maç kadrolarını görünce, şu takımda bu eksik, şu takımda bu fazla diyebilecek bir durum söz konusu değildi. Yani, her iki takımda ideal kadrolarıyla sahadaydılar.Takımına yerleştirdiği oyun anlayışıyla Montella’nın Demirspor’u, iyi oynamadığı zamanlarda bile bunu skora pozitif yansıtan Okan Buruk’un Galatarasay’ı ileoyun kalitesinin nasıl geçeceği aşağı-yukarı belliydi.
Gelelim maça;
Daha 45.saniyede Galatasaray’ın bularak başlaması, akabinde Demirspor’un bulduğu pozisyon da, maçın nasıl geçeceğinin göstergesi oldu. Maç başladığı gibi hızlı da bitti.
Demirspor penceresinden bakarak, Cumartesi gecesini değerlendirdiğimde, son zamanların en etkili futbolunu, hem de maç içinde ara vermeden oynadığını söylemeliyim. Bunları daha fazla detaylandırırsam;
Birincisi; İlk Yarı
Galatasaray maçını,şimdiye kadar en iyi oynadıkları maç denilemez ama oyun disiplini, takım halinde defansı en önde başlatmaları, kendi yarı alanlarına iyi kapanmaları,BadouNdiaye ve Akintola ile hızlı hücum yapmalarıydı. Bunu yaparken, Galatasaray’ın kenar beklerinin gücünün bilen Montella, kenar bekleriSvensson ve Rodrigues’in, önlerindeki etkili oyuncuları nedeniyle çok fazla hücum yapmasına müsaade etmedi. Doğrusu da buydu. Özellikle göbekten BadouNdiaye ile başlattığı hücumları, bunu durdurmakla görevli Torreira durdurmakta çok zorlandı. Özellikle Galatasaray’ın taktiksel olarak sağ kanatta Boey ve Rashica’yı kullanarak etki yaratma çabası, Rodrigues’in de başarılı savunma yapmasına sahne oldu. Demirspor adına ilk yarıya baktığımızda, Galatasaray kadar pozisyon bulup, bufırsatların değerlendirememesi, iki topun direkten dönmesiskora yansımasa da,iyi bir performanstı.
İkincisi; Dakika 46’dan Dakika 86’ya
Maçın ikinci yarısında, Demirspor’da bir fiziksel ve oyunsalbir düşüş olur mu acaba derken, ilk yarıdan daha etkili ve dirençli bir oyunla başladılar maça. Emre Akbaba’nın daha fazla sorumluluk alarak oyunu yönlendirme çabası,Akintola’nın sprintleri, CherifNdiaye’nin en önde baskılı oyunu, topu saklaması, ikinci yarının başlamasıyla birlikte artan oyun görüntüsüydü. CherifNdiaye’nin kafa vuruşunun Nelson tarafından son anda kale çizgisinden çıkarılması da, Demirspor adına şanssızlıktı. Demirspor bir golü bulabilseydi, kesinlikle bu maçın sonucu böyle bitmez, puan ya da puanlarla dönmüş olurdu ama olmadı.
Üçüncüsü; Dakika 86’dan sonrası
Maçın artık sonlarına gelindiğinde, maçında böyle bitmesi beklenirken, FredrikMidtsjo’nun bulduğu gol, maçın da kırılma anı oldu. Demirspor’un oyundan düşmesini sağladı. Burada Montella’nın oyuncu değişikliğine getirilebilecek tek eleştiri, mağlup takıma Mert Çetin’i almasıdır.
Hakem Ali Şansalan;
Emre Akbaba’nın Mertens’e yaptığı hareket çok fazla eleştirilip gündem yapılsa da,Mertens’inRodrigues’e, Adekugbe’ninAkontilo’ya yaptığı kartları sarı ile geçiştirmesi doğru değildi. Bu hareketlerin hepsi rakibi yaralayıcı boyutunda ve kırmızı olmalıydı.
Oyuncu performansları;
Ertaç; hatasıza yakın oynadı.
Svensson; Kerem’i iyi kontrol etti.
Morel;Sırıtmadı, gösterişsizdi.
Semih;Hatasızdı.
Rodrigues;Çok başarılıydı.
Stambouli;İdare etti.
BadouNdiaye; Topu çok iyi yerlere taşıdı ve servis etti
Akintola; Güçlü fiziğini iyi kullandı. Çok beğendim.
Emre Akbaba; Bu maçta elini taşın altına çok fazla koydu.
Onyekuru; Birkaç iyi pozisyon buldu, iyiydi.
CherifNdiaye; İzlerken keyif verdi.
Son söz;
Demirspor, iyi mücadele ettiği, pozisyon bulup atamadığı, izleyenlere keyif verdiği önemli bir maçta puan alamadı. İki yılın özetiyle birlikte, buna Galatasaray maçını da katarak takımın performansını yorumladığımızda, “herkesin beğenisini alan” bir Demirspor’un Türkiye liglerinde keyifle izlenen bir takım olduğu gerçeğidir.