Beşiktaş’la, ligin ilk yarısında fitili ateşlenen rekabetin, Adana’da kaliteli ve çekişmeli bir maça dönüşeceği günler öncesinden belliydi.
Demirspor’un, maçın başından golü bulduğu 19.dakikaya kadar, nereden baksanız, Akinttola, Cherif, Rodrigues, Yusuf ile gol olabilecek beş-altı hücum denemesi var. Stambouli’nin akıl dolu taç atışından sonra bulunan golün devamında, Demirspor’un nereden baksanız üç-dört daha başarılı hücum denemesi var. Hele ki, 37.dakikada İsmail-Yusuf paslaşmasında, Yusuf’un altı pas köşesine doğru Belhanda’ya uzattığı pasta, Belhanda’nın ayağının topuğu ile Akintola’ya indirdiği top, futbol kalitesi açısından ne adar mükemmel ise de, Akintola’nın topa vuruşu bir o kadar kötüydü. İyi vursa, maç bu dakikadan itibaren kopuşu buradan olabilirdi.
Ne olduysa 43’ten sonra oldu
Beşiktaş’a, bu dakikaya kadar hücum yaptırmayıp, pozisyon vermeyen Demirspor, bu dakikada önce Rosier’in ortasıyla başlayıp Aboubakar’ın kafa vuruşunda, bir dakika sonra Masuaku’nun ceza sahasına yaptığı ortada önce Cenk Tosun’un, sonra Aboubakar’ın topa vuramayışında, oyunun yönünün Demirspor’dan, Beşiktaş’a hızlı geçişin olduğu, Demirspor’un da şanslı olduğu dakikaydı.
Maçın kırılma anı
45+1’de Gedson-Radmond paslaşmasında, Radmond’un topa sahip olduğunda, önce sahte koşu yapan Yusuf’u, ardına Stambouli’yi, ardına İsmail’i, ardına Morel’e attığı çalımlarla oluşturduğu karambol ve topun kaleye girmemesi de Demirspor adına büyük bir şanstı. Beşiktaş’ın, Ndiaye’nin pozisyonunda penaltı beklemesi de yersizdi.
Köşe vuruşundan gelen topun Ertaç’ta kalması, bu oyuncunun rakip yarı alanına koşu yapan Yusuf’un önüne yaptığı degajda, top öyle bir noktaya giderken Yusuf, çevre kontrolünü o kadar uzun tuttu ki, bu arada topun nereye düşeceğinin hesabını kaçırdı. Kaçırmasa, topu iyi kontrol edebilse, kalesinden 20-25 metre çıkmış kaleci Mert’in kendi arkadaşı Masuoku ile çarpışmasıyla, boşalan kaleye topu göndermesi çok kolay olacaktı. Böylece, takımı devre arasına girmeden 2-0’a getirebilecektir. Demirspor, bu dakikada da beklenen kopuşu gerçekleştiremedi.
Öyle olmayınca
Yusuf’un kontrol edemediği top önce HadziAhmetovic’in, 40 metreye yakın mesafeye bıraktığı güzel pasa çok sert ayak içi vuruşunu yapan ve maçın dönüşünü sağlayan Aboubakar’ın şahane golüyle dönderdi. Burada kaleci Ertaç’ın kapattığı köşeden yediği gole, laf etmeyi de çok doğru bulmuyorum.
Ve 2.Yarı
İlk yarının son anlarından yenilen gol, devre arasına giden takımın moralini yerlere indirmiş olmalı ki, ikinci yarının başlamasıyla birlikte, Gedson’un, elini-kolunu sallayarak İsmail’i geçip golünü atması, yediğimiz ilk golün şok etkisi geçmeden ikinci bir şok yaşamamızın da nedeni oldu. İsmail’in, bir bek olarak bu kadar basit çalımı yememesi gerektiğini de düşünüyorum.
Hakem Mustafa Kürşad Filiz
Tüm takdir haklarını rakip takımdan yana kullanmasına izin verdi. Montella gibi bir hocaya da anca böyle bir hakem oyun dışı bırakabilirdi. Otoriteyi hiç sağlayamadı. Bu sezon Adana’ya gelen en kötü hakemlerden birisi oldu. Maçın yayıncı kuruluşunda görev yapan eski hakemler, Anadolu takımlarının her bir yerinden eleştiri unsuru çıkarmaya çalışmaları biraz basit kaçıyor. Demirspor’un bulduğu golde, Stambouli’nin yaptığı “taç atışı yerinden yapıldı mı, yapılmadı mı”yı gündemlerine alıp konuşmaları buna örnektir.
Oyuncu Performansları;
Svensson’un yokluğu bu maçta aranmadı değil. Ertaç’da devam eden kısmi bir düşüş, İsmail’in Çokçalış’ması lazım.
Son söz;
İzleyenlerin keyif aldığı, içinde bireysel yeteneklerin gollerini (Aboubakar, Belhanda’nı golleri), çalımlarını (Gedrson, Redmond’un, Yusuf’un çalımları), futbol adına bir çok güzelliği burada sayabilirim. Bunların hepsi futbol adına güzel, sonuç açısından Demirspor adına kötüydü.
Demirspor, saha içi ve saha dışıyla çok iyi bir yolda.