Bu sene Demirspor’da saha içi değişimin mimarı Montella’dır. Önce bunun tespiti yapmalım, sonra da Antalya maçına dönelim. Görev aldığı yirmi dört haftada, 21.hafta Kayseri maçında cezalı ve sakat oyunculara rağmen, Vargas ve Gökhan İnler’i kenarda tutmasına, Antalya maçında da, aynı buna benzer bir düşünceyle, bir hafta önce Antep maçının formda oyuncu grubu Kaan Kanak’ı, Stambouli’yi ve Bjarnason’u kenarda tutmasına şaşırdım. Maçın başında normalmiş gibi görünse de, maçla birlikte öyle olmadığı gerçeği ortaya çıktı. Sadece Adana için değil, Türkiye’de övgü ile söz edilen Demirspor adına stratejik bir kadro planlama hatası söz konusudur. Stratejik dememin sebebi de; lig sıralamasında yukarıda ciddi puan kayıplarının yaşandığı haftada, Antep maçının kadro yapısını koruması gerekirdi.
Teknik adamların çarpışması
Montella’nın kadro mimarisindeki tercihi, Nuri ŞahinAntalya’sının işine gelmiştir. Rakip takımlar, özellikle iç sahada Demirspor’un oyun kurgusunu ezberlemiş, buna uygun tedbirleriyle Adana’ya geliyorlar. Özellikle kanatlarda, Yunus ve Vargas’ın her topla buluşmasına, iki-üç oyuncuyla önünü kesmeyi başarmaları bunlara en net örnektir. Belli ki Nuri Şahin, bu konuda dersine iyi çalışmış.Üstelik, zaman zaman oyunun boyunu 60 metrelere kadar daraltıp, oyunu sete dönüştürmeden oynanmasını da sağlarken, diğer yandan da, orta alanda Demirspor’un çok fazla pas trafiğini sert müdahalelerle önledi, ya da pas hatası yapmasına neden oldu. Nuri Şahin bir şeyi daha iyi yaptı. Demirspor’un az bulduğu hızlı hücumlarında, 7-8 oyuncusunun hızla kendi ceza sahasının içerisine girmesini sağladı.
Gol için geciken müdahale;
Montella’nın ikinci yarı kadroya geç müdahale ediyor eleştirilerine bir parça ben de katılıyorum. Stambouli-Gökhan değişikliğinin yapıldığı dakika 76. İşte, Antalya takımına baskının başlaması da bu dakikadan sonra başladı. Stambouli, takımın hücum ve defans kurgusunda önemli bir oyuncu. Montella’nın mecburiyetler dışında bu oyuncuyu dışarıda tutması doğru değil. Son hamlesinde yine golü düşünerek Bjarnason-Vargas, Akintola-Yunus değişiklikleri doğruydu ama çok gecikti.
Başka Varyasyonları Denemek;
Belli ki rakip takımlar kanatlardaki hücum gücümüzün farkına vardılar. Bu gücünetkisini azaltmaya yönelik taktiksel anlayışa ve rakibin oyunu daraltmaya yönelik taktiklerine karşılık verecek başka varyasyonlara ihtiyaç vardır. Bunun sebebi de açıktır. Montella’nın maç sonunda; “rakip takımlar bizden korkuyorlar. Berabere kalmalarına bile seviniyorlar” demesi de bundandır.
Pozisyon açısından kısır bir maçtı
Buna biraz, sol kanatta Alper-Vargas uyumsuzluğu, Bokovic’in takıma adaptasyonu, Balotelli’nin oyuna girememesini söyleyebilirim. Her iki takım adına çok pozisyonun olduğu bir maç değildi. Özellikle Antalya takımının Demirspor’u oynatmamak adına yaptığı kurguların sonucuydu. En net pozisyonda, dakika 69’da defansın arkasına sarkan Vargas’a, Gökhan İnler’in müthiş pasıydı. Vargas’ın topu sadece dürtebilmesi, kaleye girmekte olan topun Veysel tarafından çizgiden çıkarılması ve 82’de Assambolanga’nın kötü kafa vuruşuyla bulduğu pozisyon, başka da yok.
Son söz;
Montella, maçtan sonra Demirspor’un Avrupa’ya gitme hayali ile ilgili soruya verdiği cevapta; “Hedefimizi gerçekleştirdik. Bizim kendi bir hedefimiz vardı. O da ligde kalmaktı. Onu gerçekleştirdik gibi gözüküyor. Bundan sonraki maçlarda da içimizde olması gereken hedefler var. Çalışıp onları gerçekleştireceğiz.” demesine biraz şaşırdım. Doğru işler yaparak bu duruma gelen takımın saha içi başarısı kendinindir. Türkiye liginin ilk üç hocasından birisi konumundadır. Benim de söylemeye çalıştığım şey; önüne kadar gelen kısmeti de elinin tersiyle itmemesidir.
Dördüncü hakemin 8 oyuncunun değişti bir maçta, yerden kalkmayan Antalyalı oyuncu gruplarını da hesaba kattığınızda, verilen 6 dakikalık ek süreyikomik buluyorum.