Bir teknik adam olarak, Montella’daki yaratıcı oyun anlayışını beğeniyorum. Cuma gecesi, yeniden forvetli oyuna dönerken Emre Akbaba’yı dışarı çıkarmadan, bir hücumcu oyuncuyu, bir arka kademeye çekerek, topu da dağıtma görevini vererek sahada tutmasıydı. Bu bölge için, Emre Akbaba mı? Gökhan İnler mi? sorusuna cevap verebilmek için erken bir zaman.
Gol sorunu;
Montella’nın kadro kurma yeteneğine dair övgümüz var ama bir de eleştiriyi söylemek lazım. O da şu; oyuncu değişikliklerine zamanında müdahale edememesi, aksiyon alamamasıdır. Kanat oyununda yeterli veri üretmeyen (gol pozisyonu hariç) Akintola’ya 86 dakika dayanabilme sabrını göstermesini örnek gösterebilirim. Dakika 78’de on kişi kalmış rakibe karşı çift forvete dönmeyi daha erken yapabilseydi, gol sorunu için bir adım atmış olurdu. Diğeri de, kanat hücumlarına, hem arkadan gelen Rodrigues ve Svensson, hem de kanattaki Onyekuru ve Akintola (sonra Yusuf), özellikle Dzyuba gibi yüksek toplarda başarılı bir forveti kenar ortalarıyla buluşturmamalarıdır. Özellikle Yusuf’un, önündeki adamı geçmeden orta yapabilme yeteneğine sahip olduğunu hatırlatmak lazım.
Antep’in, özellikle sol taraftan Sagal ve Maxim’le ortak geliştirdikleri cılız atakları saymazsak, maçın genline, oyun ve oyuncu performanslarına baktığımızda Demirspor üstün olan taraftı. Özellikle üçüncü bölgede, Akintola-Assombalonga-Belhanda üçgeninde, koordinasyon ve pozisyonların sonlandırılmasına dair sıkıntı vardı. Bunların hepsi, Antep maçında gol bulma sorunlarının temeliydi.
Futbolun kuralı; “atanınla tutanın iyi olacak”
Tutan tarafına baktığımızda, hem Antep’in kalecisi Günay’ın, hem de Demirspor’un kalecisi Ertaç’ın, mevkii ve performanslarıyla öne çıktılar. Ertaç’ın riskli hareketlerini, elle topu başlatırken topun yeri ve hızını iyi ayarlamasında fayda var. Atan tarafında ise, Antep doğru dürüst pozisyon bulamazken, Markovic’in oyuna girmesiyle, saman alevi boyutuyla yarattığı hareket ve sonrasında bulduğu gol var. Demirspor’da ise 33’te Onyekuru’nun, 45+ da önce Onyekuru, sonra Belhanda daha sonra Assombalonga’nın ardışık üç şutunun kale çizgisi ve altı pasta oyunculardan dönmesi, maçın son saniyelerinde Assombalonga’nın kaçırdığı pozisyon şaşılacak kadar.
Hakemler Korunuyor;
Birincisi; maçın 40.ıncı dakikasında Onyekuru’ya yapılan hareketin hakem tarafından dokuz kusurlu hareket olarak değerlendirilmemesi ilginç. İkincisi; bu maçta sakatlık artı, VAR karar verme süreleri artı, her iki takımda toplan 7 oyuncun değişikliği ve bunların tutulmuş kronometrelerine bakıldığında en 12-13 dakika uzatma verilmesi gerekirken, 4.hakemin verdiği süre bunun yarısı kadar. Bu maça ve bundan önceki maçlara bakıldığında ortaya çıkan ve hakem kurullarının verdiği kararlara ilişkin konuşulması gereken konu; “korunaklı kararlarınızla maçlarınızı yönetmeye devam edin, biz sizin arkanızdayız” demeye getiriyorlar. Öyle olmasa üç hafta önce Demirspor-Trabzonspor maçının hakemi Atilla Karaoğlan’ın ciddi pozisyon hatasına karşılık bir hafta sonra maç verilir miydi?
Son söz;
Demirspor, saha içerisinde iyi oyunla beklenilen sonuçları bazen alamasa da, doğru işler yapmaya devam ediyor.