Demirspor, Ligin üçüncü haftasında Konyaspor beraberliği sonrası Samet Aybaba ile yollarını ayırıp, Montella ile birleştirince, Karagümrük maçının 4-0 ile lige merhaba demişti.Montellao gün, ayağının tozuyla çıktığı maça katkı koyamasa da, haftalar sonra şekil verdiği Demirspor’la, Karagümrük’e anlamlı bir karşılık vererek ligin en farklı skorlarından birisine imza attı.Dikeni battığı yerden çıkardı.
Birinci kırılma anı;
Dakika 17’de, Jimmy Durmaz ile Balkovec’in ceza sahamızda sirkteki top cambazları kadar rahat bir şekilde topu arka direkteki Emre Mor’a buluşturup, onun da boş kaleye atamamasıyla başlayan bir pozisyonu, maçın birinci kırılma anı diye düşünebilirsiniz. Ben böyle düşündüm.
İkinci kırılma anı;
Demirspor, ideale yakın kadrosu ve seyirci desteğiyle maça hızlı başlasa da, Karagümrük, özellikle Biglia, Jimmy Durmaz ve Emre Mor’la, bizim birinci bölgemizde oyuna ağırlığını koymuştu. Oyun kontrolünü tam da eline geçiriyor derken, 30.dakikada Karamoh’ın attığı tekme ve sonrasında gördüğü kırmızı, oyunun Demirspor adına kırmızıdan yeşile dönüşünü sağladı.Bunun anlamı oyun kontrolünün de Demirspor’a geçti anlamındaydı. Bu kontrol geçişinin ilk işaretini 34.dakikada Assambolanga bulduğu pozisyonla, 36.dakikada bir duran top organizasyonundan golü bularak yaptı.
Başarıyı tetikleyen ikililer;
Bu maçta da görüldü ki, önlü arkalı ya da yan yana oynayan ikililerin, iyi anlaşmalarının yarattığı katkı, oyunun içeriğine, şekline ve sonucuna doğrudan etki ediyor. Bunlara örnek; Svensson-Yunus, Tayyib-Samet, Stambouli-Göknan (Sinan) ikililerini söyleyebilirim.
Maçın adamı sizce kim?
Assombalonga mı? Yunus mu? İki haftadır Assombalonga’nın saha içi performansıyla ilintili haklı eleştirilerim oldu. Bu eleştirilerimin içinde, çok güçlü bir oyuncunun önde biraz topu tutması gerektiği, savruk oynadığı yönündeydi. Eleştirdiğimiz Assombalonga, Cumartesi günü iki gol, bir asistle maçın en’leri arasında yer aldı. Ya Yunus’a ne demeli? O da iki gol ve bir asistle oynadı.
Maçın adamının cevabına gelince, Assombalonga’nın serbest vuruş öncesi defansın arkasına sarkarak, topu havadayken, ikinci kale direğine topu bırakması, zorluk derecesi açısından muhteşem bir golü bulmasıydı. Ayrıca,Yunus’un birinci golündeki asistliği de inanılmaz güzellikteydi. Hangisi sorusunun cevabım ise; atılan gollerin zorluk derecesine baktığımda, Yunus’un gollerinin hazırlanışı, adam eksiltişi, gol vuruşu açısından, bana göre maçın adamıydı.
Sonradan oyuna girenler de dahil, oyuncuların koyduğu performans, maçın farklı kazanılmasının da ana nedeniydi.
Adana’dan, İtalya Milli takımına;
Balotelli’nin, Demirspor’da başarılı olacağını düşünmeyenlerdendim. Montella, onun için ve Demirspor için doğru bir tercih oldu. Kaç maçtır alelade yaptıkları, Balotelli’den Yunus’a uzun pas oyunsal taktiğini bir kez daha başarıyla uygulayıp dakika 90’da golü buldular. Futbol okullarında, taktiksel niteliğinde gösterilebilir.
Montella;
Hocanın, Kayseri ve Konya maçlarına ilişkin tercihlerini yer yer eleştirmiştim. Karagümrük maçı, oyuncu tercihi, oyun ve değişiklikler açısından bakıldığında, hepsinde tercihleri doğruydu.
Son söz;
Futbol, hata affetmeyen takım oyunlarından bir tanesi. Bazen her şeyi doğru yapıyor olsanız da, doğru sonucu alamayabiliyorsunuz. Demirspor iki hafta, eksik oyuncu, onun üzerine doğru olmayan (bana göre) tercihlerle aldığı sonuçları, bu hafta tüm doğrularla güzel bir sonucu almış olmasıdır.