Demirspor, 32.hafta sonunda ligin beşinciliğine yerleşti. Üç hafta bedavadan kaybettiği puanların yarısını hesaba katsak, bugün sıralamadaki yerin ikincilik veya üçüncülük olduğunu görürüz. Sıralamaya tam yansımış olmasa da, futbol kalitesi açısından baktığımızda, Trabzon’dan sonra en iyi oynayan takımı.
Her iki takım açısından da zor ama Altay açısından daha zor olacağını düşündüğüm maçtı. Altay’ın en azından bir puan için kapalı ve agresif bir oyun planı ile oynayacağını düşünmüştüm. Oysa Altay, hiç oyunu çirkinleştirmeden oynadı. Maçın son anına kadar mücadelesini iyi yaptı. Başta Cebrail, Bamba, Kapel, Ceyhuntakımları adına çok çabaladılar ama Demirspor’un “takım olmuş gücüne” daha fazla direnemediler. Demirspor, yine hak ettiği bir üç puanı hanesine yazdırdı.
Yukarıda, “takım olmuş güç” tabirini birazda bu yüzden kullandım. Geçen hafta Hatay, bu hafta da Altay maçlarının ilk yarılarına baktığınızda, futbol adına müthiş bir Demirspor’u izliyoruz. Her oyuncu, Montella’nın belirlediği görev alanlarında yeteneklerini sergiliyor. Bu artık belirli bir sistem üzerinden gitmeye başlayınca, taraflı tarafsız herkesin keyif aldığı bir Demirspor’u izliyoruz. Takım, bu performans seviyesini (yani sürelerini) biraz daha yukarıları çıkartabilirse,varın gerisini siz hesap edin.
İki haftadır ilk yarılar;
Geçen hafta Yunus olmayınca sağda Akintola ile etki yaratılmıştı. Bu haftada Yunus, yine kaldığı yerden rakibini sürklase ederek oynadığı oyun, Demirspor sağ kanadığının gösterdiği performansın, maçın sonucuna da doğru etki ettiğinin temel göstergesi oldu. Bunu, geçen hafta Akintola’ya, bu haftada Yunus’a bağlamak doğru değil. İki haftadır, sağ kanatta müthiş bir performans sergileyen Svensson’ada hakkını vermek gerekiyor. Özellikle ilk yarı, sağ kanattan başlayan her hücum organizasyonunun içinde yer aldı. Sağ kanatta, önünde kim oynuyorsa, onun itici gücü konumunda. Her iki takımın en çok koşan oyuncusu bizim sağ bekimiz Svensson (11,06 km) ile rakip takım sağ beki Cebrail Karayel (11,73) olmuş.
Bu sene için zor olsa da Montella, sağ kanatta olduğu gibi, sol kanatta da böyle bir gücü yaratmak isteyecektir. Rassoul-Vargas, Rassoul-Akintolaile bu kadar.
Hakkını verelim; “Belhanda”
Attığı gol, zorluk derecesi üst düzey gollerden birisiydi. Nedenine gelince, birincisi, sert bir ortayı bu denli başarılı bir şekilde kontrol ederek topu önüne alıp şut çekme pozisyonu yaratmasıdır. İkincisi de, kontrol ile birlikte havada seken topa vururken, nereye atacağını görüp oraya bırakmasıdır. Yani ustalık gerektiren iki birleşik hareketibaşarıyla gerçekleştirip, bulduğu şahane goldür. Yazıya konu edilmesi sadece golle sınırlı değil. Çıkana kadar sahanın her yerinde maça dair iyi bir performans sergilemiş olmasıdır.
Oyuncu performanslarr;
Altay maçında, sahada sırıtan hiçbir oyuncu olmadı. Yediğimiz golde bile ne defansın ne de Muric’in hatası yoktu. Muric yine güven verici, Svensson muhteşem, Rossoul garantici, Tayyip ve Samet sağlam tandem, Stambouli çok çalışkan, Gökhan elinden geleni yapan, Yunus iş bitirici, Belhanda yeteneklerine dönen, Akintola gelişime ihtiyacı olan, Assombalonga rakip tandemi yoran, Balotelli farklı futbol karakteri ile sahada güzel işler yaptılar.
Tüm bu güzelliklere neden maçın, istatistiklerine baktığımızda da, söylediklerimi destekleyen analizleri bulacaksınız. Topla oynama oranı 59/41, başarılı pas trafiği 436/285, kazanılan ikili mücadele 54/46. Yukarıda verilen istatistikte de görüleceği üzere, takımın en çok koşan oyuncusu Svensson olmuş (11,06 km). Onu takip eden Stambouli (10,64 km), onu da takip eden tandemdeki iki oyuncumuz Tayyib (10,55 km) Samet (10,42 km). saha içi performansları ile koşu mesafelerine bakıldığında, performanslarıyla övülenlerin başarısının tesadüf olmadığıdır.
Son söz;
Demirspor, takım olma yolunda çok mesafe kat etmiştir. Montella’nın belirlediği oyun planına sadık kalan, çıkan oyuncuların performanslarını, bıraktığı yerden alan giren oyuncu grubu, saha içi ve saha dışında camia bütünlüğü, bugünkü başarının ağırlık noktalarıdır. Başta Murat Sancak başkana ve Montella’yada, başarıdaki hakkını teslim etmek gerekir.
Murat başkanın, daha fazla seyircinin tribüne gelmesi için yaptığı serzenişte sonuna kadar haklı. Demirspor’un, Ligin sonuna doğru, hem maddi hem de manevi bir gücü ihtiyacı olduğu da bir gerçek.