Kaleci Ertaç için, geçen seneden bu yana, her maçta en az bir kez yaptığı özgüvene dayalı hareketin risk içerdiğinibelirten uyarıcı satırlarım oldu.  16 Eylül’de oynanan Pendik maçında da buna değinmiş “aldığı risk başına iş açabilir” demiştim. Sonunda kaleci Ertaç, bu hakkını Kasımpaşa maçında kullanarak, hem takımını eksik bıraktı, hem de yarattığı pozisyonun gole dönüşerek, bir yanlışın iki kez cezalandırılmış olmasına sebep oldu.İşte bu yüzden eleştiriyi hak etti. Gelelim oyuna; Ertaç’ın oyun dışı kalmasıyla bir şey değişti, adeta domino etkisi yaratarak çok şey de değişmiş oldu. Oyunun kaderini doğrudan etkiledi. Stambouli’ninbu kadar agresifleşmesini de biraz buna bağlıyorum. İkinci sarısı için söylenecek söz yok. İnsan, bile bile bu hareketi yapar mı? Öfke kontrolü olmaz mı? Bana göre bu harekete iten bir neden de, hakem Yasin Kol’un, bu oyuncuya yapılanları görmezden gelip, kayıtsız kalmasıdır. Kluivert hocaya düşen pay; Çok şey değişmesine neden olan diğer bir etki de, hocanın tercihinden kaynaklandığını düşünüyorum.Milli takıma kadar yükselmiş, iyi bir performans yakalamış Yusuf Sarı’yı zorunlu değişiklikte kullanmış olmasınıanlayabilmiş değilim. Kluivert hocaya sormak isterdim; tercihiniz, neden ERDOĞAN değil de SARI oldu? Demirspor bu sezon ilk mağlubiyetini aldı. Herkesin bundan çıkaracağı paylar mutlaka olacaktır.Saha içi disipliniyle ilgili bazı sorunların olduğu bir gerçek. Bunu Gravillon-Rodrigues çekişmesinden anlayabiliyoruz. Bunların, Demirspor’un oyununa olumsuz yansımasını zaman geçmeden önlemek lazım. Ben, Kluivert’in hafta içinde, akademi hocalarıyla yaptığı toplantıyı, verdiği mesajları çok önemsiyorum. Bu maçın sonucundan bile daha önemli buluyorum. 9 kişi ile harika mücadele; Demirspor, özellikle ikinci yarının son bölümünde verdiği mücadeleyi de önemsemek lazım. Canla başla mücadele ettiler. Kasımpaşa kalecisi Gianniotis’i geçebilselerdi, 9 kişi ile bir puanı alabilecek güzel işler yaptılar. Beklenti yaratan oyuncular; Yusuf Sarı mı – Yusuf Erdoğan mı ikileminden, SARI’nın tercih edilmesi gerektiğini söyledim. Nedenine gelince,ERDOĞAN’ınadam eksiltmede iyi, sonlandırmada hep sorun yaşadı. Burada, Zeneli’nin de etkili bir kanat oyuncusu olabileceği, beklenti yarattığını görüyorum. Son söz; Bu mağlubiyetin üç önemli sorumlusu var; birincisi kaleci Ertaç, ikincisi Stambouli, üçüncüsü de Yasin Kol’dur. Diğer ikisine değinmiştim. Hakem Yasin kol,45+2 de Stambouli’ye yapılan kasti harekete sarı kartını bile göstermezken, kırmızı kartın altyapısını da oluşturmuş ve gereğini yapmıştır. Sadece o mu? Önündeki kasti harekete bile düdük çalmayıp, dördüncü hakemin uyarısıyla düdük çalıyorsa bu hakem için başka ne denilebilir ki? Özellikle ilk yarı verdiği-vermediği kararlarıyla oyunu yönetemedi.