6 Şubat ta yaşadığımız yüz yılın afeti olarak adlandırılan deprem tam olarak 2 ayını doldurdu.
Hala dışarıda çadırlarda yaşamaya çalışan insanlarımız var.
İnsanlarımız korkuyor. İnsanlarımız o anları bir daha yaşamak istemiyor.
O nedenle zorlukla yaşam mücadelesi verdikleri çadırlarda yaşamayı tercih ediyorlar.
Bu durum nereye kadar sürecek belli değil.
İnsanların korkularından arındırılması gerekiyor.
İnsanların çadırda yaşamayı tercih etmeleri nedeniyle çevrede hijyenik ortamların da oluşturulması gerekiyor.
Ama bakılınca bir çok yerde hijyenik ortamların olmadığı görülüyor.
Tuvalet sıkıntıları hala devam ediyor.
Yemekleri bir nebzede olsa belediyelerden karşılanıyor.
Ama bu durum ne zamana kadar sürecek belli değil.
Hele birde okula giden çocukları düşünecek olursak, bu çadır hayatı tam bir çıkmaza girmiş durumda.
Çadırda yaşayan çocukların okulda başarılı olması şu ortamda beklenemez.
Eğitim ve öğretimi okulda alsa bile çadıra geldiklerinde o kalabalık aile ortamında ne kadar ders çalışacak, işte bu muamma.
Çadır kentlerde bulunan insanların bir an önce korkularından arındılıp, kendi evlerine gecmeleri sağlanmalıdır.