(Sunay Akın’dan alıntıdır)
Gezgin bir delikanlı bir arkadaşıyla dünyayı gezerken annesine bir kart atıyor.
Annesini de çok seviyor.
Nerede olduğunu yazdıktan sonra "Anneciğim" diyor kartta "Paramız bitiyor, önümüzde bir liman kenti var, bir hafta sonra o limandan kalkan bir gemiyle geri döneceğim".
Annesi, oğlu gelecek diye çok mutlu oluyor.
Bir hafta sonra, oğlu yerine gene postacı kart getiriyor.
Annesinin açtığı kartta delikanlı neden geç kaldığını anlatıyor .
"Anne, o liman kentine geldim ama burada bir futbol turnuvası vardı.
Arkadaşımla ben varoşlardaki çocuklarla beraber bir takım kurduk.
Kazanana çok büyük bir para ödülü veriyorlardı.
Finale çıktık, arkadaşım golü attı, 1-0 öne geçtik.
Son dakikada hakem bizim aleyhimize penaltı verdi.
Ben kaleciydim anne.
Ve oğlun o penaltıyı kurtardı.
Bizi bekleme, gelmiyoruz!"
O penaltı gol olsaydı delikanlı geri dönecekti.
Ama gelmeyerek dünyayı değiştirecek insanlarla tanıştı.
O delikanlının adı Ernesto Che Guevara'ydı.
Latin Amerika'nın direnişi bir penaltıyla başlar aslında.